HEDİYE EROĞLU

Türkiye'nin nüfus yapısında son yıllarda meydana gelen değişimler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaç ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Revizyon Politikası gereğince 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları temel alınarak nüfus projeksiyonları yenilendi.

DOĞURGANLIK HIZI DÜŞTÜ

TÜİK’in incelemesine göre toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 iken 2003 ve 2014 yılları arasında yenilenme seviyesi olan 2,10 seviyelerinde durağan bir seyir göstermiş, bu yıldan sonra aşırı düşüş ile 2023 yılında 1,51'e kadar geriledi.

MERSİN NÜFUSU EN ÇOK OLAN 10’UNCU KENT

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yılında Mersin’in nüfusu 1 milyon 938 bin 389 kişi oldu.

Mersin bu nüfus ile Türkiye genelinde 10’uncu büyük kenti oldu.

MERSİN NÜFUS ARTIŞ HIZINDA 33’ÜNCÜ SIRADA

Mersin’de ise ortalama nüfus artış hızının 2023 yılında 4.1 olduğu görüldü. Mersin bu oran ile Türkiye genelinde 33’üncü sırada yer aldı.

2030’DA MERSİN’İN NÜFUSU KAÇ OLACAK?

Ayrıca Mersin’in 4.1 oranındaki nüfus artış hızı ile nüfusunun TÜİK’in öngördüğü senaryoya göre 2024’te 1 milyon 947 bin 375, 2025’te 1 milyon 956 bin 682, 2026’da 1 milyon 964 bin 975, 2027’de 1 milyon 972 bin 645, 2028’de 1 milyon 980 bin 180, 2029’da 1 milyon 987 bin 596 ve 2030 yılında 1 milyon 994 bin 557 kişi olacağı öngörüldü.

TÜRKİYE’DE 2100’DE NÜFUS 77 MİLYONUN ALTINA DÜŞECEK

Demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryoya göre, 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması beklenmekte. Türkiye nüfusunun 2050'li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçmesi öngörülmekte olup 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmekte.

Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2044 yılında 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmekte olup 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmekte.

Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2056 yılında 100 milyonun üzerine çıkması beklenmekte.

TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANMAYA DEVAM EDECEK

Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısındaki değişimi gösteren nüfus piramitleri 2023 ve 2075 yılları için incelendiğinde, doğurganlıktaki değişim, yaşlı nüfustaki artış ile genç ve çalışma çağı nüfusundaki azalış üç senaryoda da görülmekte.

Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi artmakta ve nüfus yaşlanmaya devam etmektedir. Nüfusun yaş yapısının önemli bir göstergesi olan ortanca yaş ile yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve üzeri yaştakilerin oranının tüm senaryolara göre artması beklenmekte.

 ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre ortanca yaş 34 iken 2050 yılında ana senaryoya göre 44,8, 2075 yılında 51,5 ve 2100 yılında 52,2 seviyesine ulaşması beklenmekte.

2075’DE HER 3 KİŞİDEN 1'İ YAŞLI OLACAK

ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ilk kez yüzde 10'un üzerine çıktı. Ana senaryoya göre yaşlı nüfus oranının 2050 yılında yüzde 23,1, 2075 yılında yüzde 31,7 ve 2100 yılında ise yüzde 33,6 seviyesine ulaşması beklenmekte.

ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS ORANI 2100’DE YÜZDE 55 OLACAK

ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çalışma çağında yer alan 15-64 yaş grubundaki nüfus oranı yüzde 68,3'tür. Ana senaryoya göre çalışma çağındaki nüfus oranının, 2050'de yüzde 61,9, 2075'te yüzde 55,9 ve 2100'de yüzde 54,6 olması beklenmekte.

ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çocuk nüfus olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfus oranı yüzde 21,4'tür. Ana senaryoya göre çocuk nüfus oranının, 2050'de yüzde 15,1, 2075'te yüzde 12,4 ve 2100'de yüzde 11,8 olması beklenmekte.

DEMOGRAFİK FIRSAT PENCERESİ 2030'DA KAPANACAK

Bağımlı nüfus toplamının, çalışma çağı nüfusunun yarısından az olduğu dönem, "demografik fırsat penceresi" olarak nitelendirilir. Çocuk nüfus olarak tanımlanan 15 yaş altı nüfusun toplam nüfusun yüzde 30'undan az, yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş üzeri nüfusun ise toplam nüfusun yüzde 15'inden az olduğu dönemde demografik fırsat penceresinin açık olduğu değerlendirilir. Projeksiyon sonuçları 2030'un ilk yarısında yaşlı nüfus oranının yüzde 15'i aşacağına ve demografik fırsat penceresinin kapanacağına işaret etmekte.