Haber Merkezi
Hükümetin Mersin’e söz vermesine rağmen Adana’ya yapılacağı Ana Konteyner Limanı ile ilgili TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulundan açıklama geldi.
Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı değerlendirme notuyla paylaşılan açıklamada, mevcut planlarda Mersin Ana Konteyner Limanı’na yönelik geçmişte yapılan çalışmalar anımsatıldı.
LİMAN İÇİN HEKTARLARCA ALAN İMARA AÇILDI
Açıklamada, “Her ne kadar 151. Caddenin batısında yer alan bölge mevcut planlı saha olsa dahi, 151. Caddenin doğusunda yer alan ve Mersin Konteyner Limanı projesinin etkisiyle gelişmesi öngörülen lojistik, sanayi vb. kullanımları içeren bölgenin imar planlarının yapılabilmesi için Çevre Düzeni Planı kararlarının alt ölçekli planlarını koordine etmesi, arazi kullanım kararlarını bir stratejik yaklaşım içinde kurgulaması, Mersin’in küresel, ülkesel ve bölgesel düzeyde potansiyellerini geliştirerek geleceğe taşıması’ amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı Makamının 2021’de olur kararı ile 2924,2553 hektar alan tarım dışı kullanılmak üzere izinlendirilmiş; sonrasında ise lojistik tesis alanı, sanayi alanı, enerji üretim ve depolama alanı gibi kullanımlar ile imara açılmıştır.
MERSİN’İN STRATEJİK HEDEFLERİ VE GELECEĞİ İÇİN ENDİŞE VERİCİ
Öngörülen proje dikkate alınarak hektarlarca alanın imara açılması sonrası söz konusu projenin başka bir bölgede planlanması Mersin’in stratejik hedefleri ve geleceği için endişe vericidir. Mersin’in bugüne dek kendini tarım, sanayi, turizm, lojistik gibi birçok farklı sektörde geliştirmeye çabalamış ancak net bir vizyon ve kimlik ile kurgulanmamıştır. 2013 yılında Mersin ilinin stratejik ve mekânsal planlarda ‘lojistik’ kimliği ile öne çıktığı görülmüş; ancak lojistik potansiyelleri için gereken temel arazi kullanımları oluşturulduktan sonra söz konusu alanların hizmet edeceği Liman Projesinin başka bir bölgeye alınması, kentin ülke ve bölge içerisindeki yerinin ne olacağı ile ilgili soru işareti oluşturmaktadır.
BÖLGESEL DÜZLEMDE ANA KONTEYNER LİMANI POTANSİYELİ
Doğu Akdeniz bölgesinin en önemli liman potansiyeli Mersin, İskenderun ve Lazkiye kentleri olduğu unutulmamalıdır. Son dönemlerde ülkemizin Doğu Akdeniz bölgesinde yapılması planlanan ana konteyner limanın Adana ili Yumurtalık ilçesinde yapılacağı öngörülmüş ve Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamıştır.
Ana konteyner limanı gibi büyük ve bölgesel kalkınmayı etkileyecek bir yatırımın, liman arka bölgesindeki fonksiyonları, kent planlamaları, çevresel özellikleri ve ulaşım sistemi ile birlikte kurgulanması gerekliliği açıktır. Adana-Yumurtalık ilçesinde ana konteyner limanının yapılması öngörülen alan, geri bölgesinde liman için gerekli planlama aşamaları tamamlanmış lojistik, sanayi altyapısına sahip olmamakla birlikte; yalnızca karayolu değil, birçok ulaşım modunun entegre olduğu bir ulaşım sistemine de sahip değildir.
Mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 08.10.2015 tarihinde onaylanan İskenderun Körfezi (Adana-Mersin-Hatay) Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nda söz konusu bölgedeki mevcut ve planlı tesisler dikkate alınarak Yumurtalık-Ceyhan Alt Planlama Bölgesi olarak ele alındığı; söz konusu bölgede yer alan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattının Ceyhan kıyı kesiminin yeni bir gelişme odağı olma potansiyeli barındırdığından bahsedilmektedir.
Dolayısı ile mevcut tesisler ve altyapı ile birlikte, söz konusu bölgenin bir iç körfez olduğu da dikkate alındığında; konteyner gibi bir yük taşımacılığı yerine petrol vb. odaklı bir liman kurgulanması bölgenin potansiyelini gerçekleştirebilmesi açısından da önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Mersin’de yer alan boru hatlarının da Yumurtalık’ta yapılacak petrol odaklı limana entegrasyonu ile birlikte, daha nitelikli ve bölgesel bir liman kurgusu sağlanabilir.
MEVCUT LİMANIN KAPASİTESİNİN NEREDEYSE TAMAMI KULLANILDI VE ARTIK GENİŞLEME SAHASININ KALMADI
Öte yandan, Mersin’deki mevcut durum irdelendiğinde, mevcut limanın kapasitesinin neredeyse tamamını kullandığı ve artık genişleme sahasının kalmadığı da göz önüne alınarak, söz konusu bölgede mendirek dışına 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda gösterildiği şekliyle bir ana konteyner limanı yapılması durumunda, liman arka bölgesinde imar planları tamamlanmış olan lojistik, sanayi vb. çalışma alanlarının varlığı, 151. Cadde’nin güney aksında Serbest Bölge içerisine doğru devam ettirilerek liman trafiğini tamamen kent içinden çıkarabilecek olması, Yüksek Hızlı Tren ve mevcut demiryolu hatları ile limana karayoluna ek olarak demiryolu ile yük taşımacılığının kolaylıkla sağlanacağı, benzer şekilde yakın zamanda açılacak olan Çukurova Havalimanı’nın mevcut demiryolu hattına demiryolu ile entegrasyonunun sağlanması da hava yolu ile yük taşımacılığı açısından önem arz edecek, Mersin ili lojistik potansiyelini ön plana çıkaracaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, mevcut potansiyeller ve imkânlar dikkate alındığında ana konteyner limanının nereye yapılmasının daha uygun olmasına ek olarak; ana konteyner limanının nasıl bir kent kurgusu ve planlaması ile yapılması gerektiğidir.
NASIL BİR LİMAN HAYAL EDİLİYOR?
İster özel sektör limanı isterse kamu limanı olsun limancılık hizmeti kamusal bir hizmettir. Sürdürülebilir liman işletmeciliği ise “’etik değerlere bağlı kalarak limancılık faaliyetlerine devam eden, gelecek nesillerin hak ve menfaatlerini gözeterek bir yandan çevresel açıdan sürdürülebilir diğer yandan ise sosyal gelişmeyi destekleyen’ liman işletmeciliği olarak tanımlanmıştır. Nitekim dünya ülkelerinde limanların yenilenmesi o kentin ulaşım, sosyo-kültürel ve çevresel etkenleri göze alınarak tasarlanmaktadır. Bu noktada Ana Konteyner Limanı Projesinin Kentimizde ya da herhangi bir kentte yapılması durumunda sürdürülebilir ve sağlıklı bir kent yaratma anlamında aşağıda yer alan maddeler baz alınarak tasarlanması düzenli ve planlı sürdürülebilir bir şehirleşmenin öncüsü olacağını öngörüyoruz.
Öncelikle ana konteyner limanı kent planlarında yer almalı ve entegrasyonu sağlanmalıdır. Ana konteyner limanının kent planlarında yer alması üst ölçekli planlarda gösterildiği haliyle inşa edilmesi, kent merkezi ile etkileşimi kurgulanması planlı hale getirilmesi söylenebilecek en temel öneriler arasındadır.
Ana Konteyner Limanı ile çevresinde yer alan mevcut depolama alanlarında içinde yer aldığı bir planlama ile projelendirilmeli, limanın kent merkezi ile arasında bir geçiş bölgesi olarak ofislerin, otellerin yer aldığı bir alan oluşturulmalıdır. Gerektiği takdirde çevresinde yer alan unsurlar ile birlikte
kent merkezi dönüşümü hızlandırılmalı Ana Konteyner Limanı ‘İdeal Kent Mersin Şehirleşmesine’ uygun paralellikte inşa edilmelidir.
Büyük çaplı Ana Konteyner Limanı projesi planlanırken şehrimize entegre edilmesi sürecinde kentsel planlama ve çevresel etkilerin dikkate alınması gerekmektedir. Limanın şehrin mevcut altyapısına etkisi, trafik yükünün yönetimi ve çevresel sürdürülebilirlik konuları büyük bir titizlikle ele alınmalı ve planlanmalıdır. Liman tüm bileşenleri ile birlikte daha erişilebilir olmalı ve kent içi ulaşım sisteminden ayrıştırılmalıdır.
Mimari olarak, limanın mimari tasarımının şehrimizin estetiği ve kimliğiyle uyumlu olmalı, aynı zamanda modern ve çevreci çözümler içermelidir. Bu projenin sadece ekonomik bir yatırım değil, aynı zamanda şehir hayatına değer katan, sürdürülebilir bir yapı ile planlanıp toplumun hizmetine sunulması gerekmektedir.
“KENTİN PAYDAŞLARI İLE BİRLİKTE KARAR ALINMALI”
Sonuç Olarak; Doğu Akdeniz bölgesinde planlanacak herhangi bir ana konteyner limanı kent planlarına, ideal şehircilik ilkelerine uygun, sürdürülebilir ve çevresel yönden güçlü, jeopolitik ve liman altyapısına sahip bir bölgede yapılması en başta vurgulanması gereken temel unsurlardır. Diğer yandan bir şehrin denizcilik ve ticaret sektörlerindeki mevcut potansiyeli, yeni bir konteyner ana konteyner limanının başarılı bir şekilde entegrasyonunu kolaylaştıracaktır.
Ayrıca, ana konteyner limanının liman altyapısı olan bir kentte yapılması coğrafi avantajları ve stratejik konumu, uluslararası ticaret rotaları için de önemli bir merkez haline gelmesini sağlayacaktır.
Son olarak ise, ana konteyner limanının karar alma süreçlerinden başlayıp projelendirme ve hizmete girme aşamasına kadar olan sürecinden kentin paydaşları ile birlikte karar alınması, toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin değerlendirilmesi, halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması, şeffaflık ilkelerinin ve hesap verebilirliğin korunması, kamuoyunun güvenini kazanmak adına kritik önemdedir” denildi.