Haber Merkezi

Geçmişi antik çağa kadar giden Mersin’in Aydıncık ilçesine 10 kilometre mesafedeki Aynalıgöl Mağarası, kent turizminin önemli duraklarından biri olma yolunda. 
Kirpi arayan bir çobanın 1999’da, kirpi izlerini takip ederek keşfettiği mağarada, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan analize göre; yarısı tatlı, yarısı tuzlu bir göl bulunuyor. Çevresinde hiçbir akıntı gözlemlenmeyen ve ayna gibi bir yansıması olan göle Aynalıgöl ismi verilirken halk arasında Gilindere olarak da biliniyor.
Deniz yüzeyinden 50 metre yukarıda bulunan giriş ağzına vardıktan sonra, mağara içerisinde 555 metre boyunca ilerleniyor. Farklı damlataş oluşumlarının (sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları, akma taşlar, mağara iğnesi) olduğu iç yapıda genişlik 100, tavan yüksekliği ise 18 metreye kadar ulaşıyor. Çok sayıda salon ve odanın görülebildiği ana galeride devasa boyutta sütun, sarkıt ve dikitlere rastlanıyor. 30 milyon yıl gibi bir sürede oluşan bu muhteşem yapı insanı etkiliyor. Gölün dikkat çeken en önemli özelliği mağara içindeki sarkıt ve dikitlerin gölün içerisinde de devam ediyor olması. Göl yüzeyi kadar sualtı manzarası da bu yüzden şahane.
Denizle aynı düzeyde bulunan gölün ilk 10 metresinin tatlı, sonrasının ise tuzlu su olması apayrı bir doğa mucizesi. Yapılan araştırmalarda gölden denize açılan bir galerinin olmadığı belirtilse de küçük çatlaklar aracılığı ile deniz bağlantısı sağlandığı sonucuna varılmış.
Yılın her dönemi 20-21 derecelik sıcaklığı ile dalışseverlerin ilgisini çeken Aynalıgöl, profesyonel olmayan kişilerin dalması için tehlikeli sayılıyor. Mağara dalış tekniğine hakim kişiler dışında kimsenin dalışı için önerilmeyen gölde, özel ekipmanların kullanılması öneriliyor.
Sadece Mersin’de gezilecek yerler arasında değil, doğru bir tanıtım stratejisi ile tüm dünyanın ilgisini çekebilecek nitelikte özelliklere sahip mağara, bölgede çok iyi tanınıyor. Tek başına Mersin turizminde ilgi çekici bir değer bana göre bu mağaraya ilgi günden güne artıyor. 

TÜRKİYE'NİN EN DİKKAT ÇEKİCİ NOKTALARINDAN BİRİ
Aydıncık Belediye Başkanı Ferat Aktan, tarihi, doğası ve deniziyle turistik bir ilçe olan Aydıncık’ta Aynalıgöl Mağarası olarak da bilinen Gilindire Mağarası’nın Türkiye'nin en dikkat çekici noktalarından biri olduğunu söyledi.
İlçenin turizmde iyi bir ivme yakalaması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Başkan Ertan, “Aydıncık eski çağlardan başlayarak yakın zamanlara kadar hep bir liman kenti olarak yaşadı. Dağ ile deniz arasındaki küçük bir ovaya yerleşmiş ilçenin ilk yerleşiminin kimler tarafından ve ne zaman kurulduğuna dair kesin bilgi elde edilemedi. Gilindire Mağarası 1999 yılında Aydıncık'ta çobanlar tarafından keşfedilmiştir. Aynalıgöl Mağarası olarak da bilinen Gilindire Mağarası, Türkiye'nin en dikkat çekici noktalarından biridir” dedi.
Mağaranın dünyanın sekizinci harikası olabilecek kadar etkileyici olduğuna dikkat çeken Ferat Aktan,”Mağaranın içinde oluşmuş olan sarkıt, sütun, duvar ve akma taşlar o kadar büyüleyicidir ki; yolculuğunuz boyunca hepsine teker teker şahit olup harika saatler geçireceksiniz. Gilindire Mağarası turizm açısından oldukça önemlidir. Dünyanın sekizinci harikası olabilecek kadar etkileyicidir. Mağaranın içindeyken kendinizi farklı bir zamanda farklı bir boyutta hissedeceksiniz. Her adımınızda şaşkınlığa uğrayacağınız Gilindire Mağarası'nın sonunda büyük bir göl bulunur. Gölün kenarında bulunan sarkıt ve dikitler de oldukça dikkatinizi çekecek. Mağaranın havası sıcak ve nemlidir. Mersin tatilinizde farklı bir dünyanın kapılarını açan Gilindire Mağarası'nı kesinlikle ziyaret etmelisiniz” diye konuştu.
Başkan Aktan, Kelenderis Antik Kenti ile Susanlık Kalesi’nin de kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu da sözlerine ekledi.
tu.
Başkan Aktan, Kelenderis Antik Kenti ile Susanlık Kalesi’nin de 

kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu da sözlerine 

ekledi.