Mersin Çevre Platformu: liman işletmecisi MIP AŞ’nin, rant uğruna kanunları çiğneyerek, genişleme çalışmalarını sürdürmesine tepki gösterdi. Deniz dibi taramalarının çevre tahribatı yaratacağını savunan çevreciler, çıkacak asbestli ağır metal içeren dolgunun yine denize dökülmesine karşı suç duyurusunda bulundu.
HEDİYE EROĞLU-YUSUFCAN GÜDÜK
Mersin’de tepki çeken limanı Atatürk Parkına doğru genişletme çalışmaları kapsamında denizi asbestle kirleten Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ (MIP) hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Mersin Adliyesi önünde suç duyurusunda bulunmadan önce basın açıklaması yapmak için toplanan Çevre Platformu bileşeni sivil toplu örgütlerinin temsilcileri, alkışlarla, “Kentine sahip çık” ve “Mersin bizimdir, bizim kalacak” sloganları atarak Mersinlileri destek vermeye çağırdılar.
ASBESTLİ 3 MİLYON 283 BİN 46 METREKÜPLÜK MALZEME DENİZE DÖKÜLECEK
Platform ardına basın açıklamasını okuyan Tarsus Çevre Koruma Kültür Ve Sanat Merkezi Derneği Başkanı avukat Semra Kabasakal, Atatürk Parkında liman genişleme projesi için hazırlanan ÇED olumlu raporunda ki verilere dikkat çekti. Rapora göre, 176 bin metrekarelik dolgu alanı için 2 milyon 120 bin metrekarelik alanda dip taraması (Deniz dibi kazısı) yapılacağını söyleyen Kabasakal, bu kapsamda toplam 3 milyon 283 bin 46 metreküplük malzeme çıkacağını söyledi. Raporda, dip taraması malzemesinin çoğunun asbestli ve ağır metal içerdiğinin yazdığını işaret eden Kabasakal, yine raporda dip taraması sonucu çıkacak olan malzemenin denize döküleceğinin yazılı olduğunu bildirdi.
“DOLGU ALANI BİLİMSELLİĞE AYKIRI, KENT YAŞAMINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
Mersin halkının tüm itirazlarına rağmen Atatürk Parkında planlanan ve yapımına başlanan liman genişleme projesiyle ilgili yaptıkları hukuki ve demokratik mücadeleye de vurgu yapan Semra Kabasakal, “Yapılacak olan dolgu alanının bilimselliğe aykırı olup kent yaşamını olumsuz etkileyeceği, dip taramasından çıkacak asbest ve ağır metal içeren malzemenin denizde çok ciddi kirlilik yaratacağı ve bu kirliliğin insan sağlığına, deniz canlılarına ve deniz ekosistemine zarar vereceği, projenin inşaatı ve işletmesi sırasında meydana gelecek trafik yükü, toprak ve hava kirliliği kentimizin sağlığını olumsuz etkileyeceği. Kent merkezinin hava koridoru ve oksijen deposu olan Atatürk Parkının projeden olumsuz etkileneceği konularında itirazlarımızı yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
“ASBESTLİ VE AĞIR METAL KARIŞIMLI MALZEME, HALK VE ÇEVRE SAĞLIĞI AÇISINDAN RİSKLER OLUŞTURMAKTA”
Liman genişleme dolgusu için yapılan dip taraması sonucu çıkan tonlarca asbestli ve ağır metal karışımlı malzeme ÇED raporunda yazıldığı gibi denize dökülmüş ve halen dökülüyor olması halk ve çevre sağlığı açısından riskler oluşturmaktadır.
Mersin liman işletmecisi olan, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A. Ş. (MIP) rant uğruna Çevre kanunu ve yönetmelikleri çiğneyerek Çevre ve halk sağlığını hiçe sayarak, kent ve insanlık suçu işlemiş olup, Çevreyi Kasten Kirlettiği için bugün hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
Yapılan dolgu işlemi nedeniyle denizin asbest ve ağır metal malzemeleriyle kirlendiği ve bu kirliliğin insan ve deniz canlıları için çok ciddi risk oluşturduğu için Mersin Valiliğinden ve Mersin Büyükşehir Belediyesinden dolgu işleminin durdurularak projeden vazgeçilmesi için acilen işlem yapmalarını talep ediyoruz. Bugün yapacağımız suç duyurusunun Çevre ve Halk Sağlığının lehine sonuçlanmasını bekliyoruz. Mücadelemiz bundan sonrada devam edecektir.
“TARAMA, DİP FAUNA VE FLORASININ ÖRTÜLMESİ VE BOZULMASINA NEDEN OLACAK”
Tarama ile oluşan askıdaki katı maddelerin çökelmesi, faaliyet bölgesindeki dip fauna ve florasının örtülmesi ve bozulmasına neden olacaktır.
Dip taraması işlemiyle; dip tarama işleminin ana odağı, deniz tabanındaki sedimanı çıkarmak olduğundan işlemin çevresel etkileri gerek sucul ortamda gerekse canlı yaşamına olan etkilerinden kaynaklı çevresel etkileri tehlike arz ettiği ve ÇED raporunda toplam çevresel yükün belirtilmemiş olması önemli bir eksiklik oluşturmaktadır. Sonuç olarak, proje alanında dip taramasıyla birlikte kirlilik yükünün tespiti ve modellemesi yapılması gerekmektedir.
Dolgu işlemi sırasında oluşacak gürültü, titreşim, bulanıklık, su kalitesindeki düşüşler ve asbestli maddeler etkisiyle kıyı alanındaki balıklar gibi hareket kabiliyeti olan canlılar ortamı terk edecekler fakat midyeler gibi bir yere tutunarak yaşayan veya hareket hızları düşük olan deniz salyangozları, deniz kestaneleri, deniz yıldızları gibi birçok türünde ölmesine sebep olacaktır.
“DOLGU YÖNTEMLERİ DENİZ EKOSİSTEMİNE, BİYOÇEŞİTLİLİĞE, DENİZ CANLILARININ ÜREMESİNE ZARAR VERMEKTE”
Deniz canlılarının çeşitliliği ve sayısı günden güne azalmaktadır. Özellikle kıyılarda yaşayan dip balıklarının stokları oldukça hassastır. Kıyı dolguları avlanabilen balıkların stoklarını ve tür çeşitliliğini azaltmakla birlikte belli türler için yok olma tehlikesi oluşabilmektedir. Bütün canlıların tem bir ekosistemin parçası olduğu düşünüldüğünde bu durum zincirleme bir şekilde besin piramidinin en üst noktasında yer alan insanlara kadar ulaşmaktadır. Yapay dolgular nedeniyle deniz seviyesi yükselmesi antropojenik olarak hızlandırılmaktadır. Deniz kıyıları yıllarca uygulanan yanlış kıyı yapılaşmaları sonucunda ekolojik yapısı bozulmakta ve deniz kıyılarında uygulanan dolgu yöntemleri deniz ekosistemine, biyoçeşitliliğe, deniz canlılarının üremesine zarar vermektedir.
TMMOB’NİN RAPORU DELİL OLARAK SUNULDU
Yapılacak dolgunun, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun ekte sunacak olduğumuz raporunda da görüleceği üzere insan ve deniz canlılarının hayatı ile deniz üzerinde ki olumsuz etkisi açıkça görülecektir. Bu nedenle TCK ve Çevre Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince kasten insan sağlığına, deniz canlılarına, havaya ve denize zarar veren asbest ile ilgili yeterli denetim yapılmadığından dolgu malzemesinin taahhüt edilen standart dışı olması nedeniyle inşaatın derhal durdurularak projenin iptal edilmesi zorunluluktur.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunması zorunluluğu doğmuştur.
Delillerimiz: Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun 2021 tarihli raporu, keşif, bilirkişi incelemesi, kanunen muteber her türlü delil” diye konuştu.