Haber Merkezi
İYİ Parti Mersin İl Başkanı Dr. Ali Rıza Özdeniz, yaptığı yazılı basın açıklaması ile hükümetin yeni anayasa düzenlemelerini eleştirdi.
“Balans ayarı; anayasaya değil kötü idareye yapılmalı” diyen Özdeniz, “TBMM Meclis Başkanı AK Parti İstanbul milletvekili Numan Kurtulmuş; ‘Anayasada yer alan "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür" tabiri değiştirilmelidir. Devletin milleti ve ülkesi olmaz.’ Türkiye milleti, devleti ve ülkesi ile bölünmez bir bütündür’ olması gerekiyor’ demiştir. On altı kez devleti yıkılmış, on yedinci kez devlet kurmuş Türk Milletine; "Milletin devleti olmaz" demek, abesle iştigaldir. Sayın Kurtulmuş’un bu ifadeleri ancak toprağına, tarihine ve milletine yabancı birisinin kullanabileceği ifadelerdir. Bizlere hissettirdiği budur.
KURTULMUŞ, HALKIMIZIN MAĞDURİYETLERİNDEN BİHABER
Yoksulun çığlıklarından bihaber. Çiftçinin feryatlarından bihaber. Emeklinin açlığından bihaber. Atanamayan öğrenciden bihaber. Barınamayan evsizden bihaber. Kadınların katledilmesinden bihaber. Sokak hayvanlarına yapılan zulümlerden bihaber. Mutfaktan, pazardan, marketten bihaber… Kısacası Kurtulmuş; olan bitenden, halkımızın mağduriyetlerinden bihaber, bir siyasetçiyle karşı karşıya kaldığımızı hissettiriyor.
HALKIMIZIN GÜNDEMİ ANAYASA DEĞİL, BOŞ TENCERE
Halkımızın dirlik ve düzeninin bozulduğu bu dönemde; yurttaşlarımızı birbirine düşürecek, kin ve husumeti artıracak, vatandaşlarımızı ayrıştıracak bu tip söylemlerden kaçınmak gerekiyor.
Anayasa gibi yapay gündemler yerine sokaklardan yükselen acı gerçeklere çare bulmak icap ediyor. Halkımızın gündemi anayasa değil; boş tencere, mutfaktaki yangın, kredi kartlarımıza göz diken haksız vergiler. Dolayısıyla halkımız balans ayarı; anayasaya değil, kötü idareye yapılmalı diyor.
“ALLAH HİÇBİR SİYASETÇİYİ TUT ARSIZLIKLA SINAMASIN”
Kurtulmuş’un kırk beş gün önce bir televizyona verdiği mülakatta; “Anayasanın ilk dört maddesini tartışma yapmak zaman kaybıdır. Türkiye’de lüzumsuz tartışmaların kapısını açar. Anayasa tartışmalarını başından zedeler.” dediğini de unutmamak gerekiyor.
Allah hiçbir siyasetçiyi tutarsızlıkla sınamasın. Dün bunları söyleyen bir siyasetçinin yarın aksini ifade etmesi Türk Milleti’nin hem güvensizliğini hem de husumetini kazanmak anlamına geliyor.
İYİ PARTİ, SOKAKLARI PARLAMENTO YAPMAYA HAZIR
Anayasanın ilk dört maddesi ve vatandaşlığı tanımlayan altmış altıncı maddesi; değiştirmeyi geçelim, tartışmaya dahi kapalı bir konudur. Bu konuda siyasi bir dayatma yapılması durumunda, İYİ Parti olarak; sokakları, caddeleri, meydanları, köyleri ve şehirleri parlamento yapmaya hazırız. Bu konuda son derece cesur ve bir o kadar da kararlıyız.
Kamuoyu çok iyi bilir ki, bizler İYİ Parti olarak, zaten sokakta olmak konusunda şerbetliyiz. Bizler İYİ Parti’yi salon toplantılarında kurmadık. Sokaklarda kurduk, parklarda büyüttük, meydanlarda çoğalttık.
Dün sokağın talebi olan Parlamenter Demokrasi adına çıktığımız yolda, yarın Türk Milleti’nin anayasal haklarını savunmak için sokakta olmaktan bir an olsun gocunmayız.
“DİRENCİMİZ ARSLANKÖY’DEN, MÜCADELEMİZ ATATÜRK’TEN”
Gurur duyarak ifade ettiğimiz üzere biz Mersinlilerin, hak ve hukuku söz konusu olduğunda, nasıl direnç gösterdiğimizi, Arslanköylü Kadınlarımızın demokrasi mücadelesine bakarak hatırlayacaklarından eminiz.
Toros Dağlarının; sırtlarında göç eden, eteklerinde yaşayan Mersinliler olarak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü tutmayı görev biliriz. ‘Toros Dağlarında son Yörük çadırı duruyorsa ve o çadırda duman tütüyorsa’ bizler mücadeleden vazgeçemeyiz. Direncimiz Arslanköy’den, mücadelemiz Atatürk’ten mirastır.
O nedenle canımızı verene dek; bu vatanın bekçisiyiz.
Cumhuriyet’in ve onun değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin nöbetçisiyiz. Allah, devletimize zeval vermesin” diyen duaların takipçisiyiz” diye konuştu.