Hediye Eroğlu

Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Kuzucubelen Mahallesi sakinlerinden iki çocuk annesi Nesrin Pamuk, çocuklarının yumurta alerjisi ile baş etmek için çıktığı yolda Türkiye’nin ilk organik salma tavuk çiftliğini kurdu! Pamukköy markası ile de piyasaya hızlı bir giriş yapan Pamuk, annelik içgüdüsüyle çıktığı yolda başarılı bir girişimcilik kariyerine imza atmış oldu. 
Başarı hikayesini Mercan TV’de yayınlanan Arka Plan Programı’nda anlatan Pamuk, tüketicilere önemli uyarılar vermeyi de ihmal etmedi. 

“HAŞLADIĞIM YUMURTADAN CİVCİV ÇIKINCA DÜNYA BAŞIMA YIKILDI”
SORU: Organik yumurta çiftliği kurma fikri nereden çıktı?
N. PAMUK: Ne yaparsanız yapın evlatlarınız varsa önce annesiniz. Annelikten hareketle mecburen çocuklarınızın geleceğini düşünmek ve onları en sağlıklı şekilde büyütmek zorundasınız. Benim de iki çocuğum var ve her ikisinin de genetik geçişli yüksek oranda alerjileri var. Yumurtadan kaynaklanan bu alerjik duruma karşı köylerden yumurta toplamaya başladık. Ancak bir gün içerisinde civciv olan bir yumurta haşladım ve dünya başıma yıkıldı. Böylelikle kendim üretmeye karar verdim.

“ANNELER ÇOCUKLARI İÇİN HER ZAMAN EN İYİSİNİ İSTER”
SORU: Küçük çaplı bir üretim modelini tercih edebilirdiniz. Ama siz Türkiye’nin ilk organik salma yumurta üretim çiftliğini kurdunuz? Neden?
N. PAMUK: Öncelikle babam bizim için tavuk besledi. Ama bu bize yetmedi. Sonra kendim yumurta üretmeye karar verdim. Bu süreçte pek çok annenin benzer sorunlar yaşadığını gördüm. Anneler çocuklarına nasıl sağlıklı yumurta yedirebilir diye düşünerek yola çıktım. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile yaptığım görüşmelerde bu alanda sektörde ciddi bir açık olduğunu tespit ettim. 
Aileme ait arazinin de olması ile en iyisini yapmak için harekete geçtim. Çünkü anneler çocukları için her zaman en iyisini ister.
Yola para kazanma düşüncesiyle çıkmadım. Sadece sağlıklı bir şeyler yapalım istedim. Bu hedefe de ulaştığıma inanıyorum. 

TAVUKLAR PARKLARDA EĞLENİYOR!
SORU: Tesis hakkında bize biraz bilgi verir misiniz?
N. PAMUK: Tesisimiz 10 dönüm arazi üzerine kurulu olup, teknolojik olarak da çağın gereklerine uygun bir sistem ile çalışmaktadır. 
Burada hayvanların can güvenliği çok önemli. Özellikle de hastalıklara karşı 7/24 tetikte olmanız gerekiyor. Bu noktada hayvanları kuş gribi, salmonella gibi hastalıklardan korunmak hayati önem taşıyor. Bu risklere karşı 10 dönüm arazinin üzerini ve etrafını tamamen kapattık. Hayvanlarımızın rahat etmesini sağlamak için atadan gördüklerimizi bölgeye uyarladık. Çocuklar için nasıl çocuk parkı yapılıyorsa biz de onlara çocuk parkı yaptık. Kum ve kireç havuzları oluşturduk. Onlar için fırınlardan kül topluyoruz. Kül havuzlarının içinde çok mutlu oluyorlar, kendilerinden geçiyorlar. 

MUTLU TAVUKLAR ÜRETİMİ ARTTIRDI!
SORU: Üretim kapasiteniz ve hedefleriniz nedir?
N. PAMUK: Tesisimiz aylık 5 bin adet yumurta üretim kapasitesine sahip. Şuan yüzde 70 verimle üretim yapmaktayız Sık sık, ‘Nasıl bu kadar fazla verim alıyorsunuz?’ sorusu ile karşılaşıyoruz. Bunun nedeni çok basit: Hayvanlar mutlular ve o yüzden verim veriyorlar. Yemi kendimiz hazırlıyor, içerisine kesinlikle antibiyotik veya renklendirici koymuyoruz. Yem ile ilgili analiz sonuçlarımız her seferinde tam not alıyor. 

GIDA TERÖRÜ YAŞANIYOR!
SORU: Yumurta sektörünün durum nasıl?
N. PAMUK: Sektör çok sıkıntılı bir durumda. Gıda sektöründe adı konulmamış bir terör yaşanıyor. Gıda terörü günden güne daha büyük bir tehlike haline geliyor. Geleceğimiz tehlike altında. Bu da daha fazla ve daha hızlı rant elde etmekten kaynaklanıyor.
Ancak günümüzde daha sağlıklı ve organik üretime ilgi de giderek artıyor. Çünkü insanlar bilinçlendi. Ancak işte bu ürüne ulaşmakta sıkıntı çekiliyor.  

ÇİTLİĞİN ZİYARETÇİSİ EKSİK OLMUYOR
SORU: Yumurta tüketirken nelere dikkat edilmeli?
N. PAMUK;: Yumurta tüketirken en başta tazeliğine bakmalıyız. Yumurtanın kabuğu parlak mı diye kontrol edebiliriz. Haşlanan yumurtanın kabuğunun çok çabuk soyulmaması gerekiyor. Soyulamayan yumurta, taze yumurtadır. Biz insanların ulaşabilecekleri en taze yumurtaya ulaşmasını sağlıyoruz. Güven çok önemli. En güzel güven algısı görmektir. Bu noktada tüketicilerimiz sık sık çiftliğimizi ziyaret ediyorlar.

ERKEK EGEMEN İŞ DÜNYASI ZORLADI!
SORU: Kadın girişimci olarak erkek egemen iş dünyası sizi zorladı mı?
N. PAMUK: Erkek egemen bir toplumda ve erkek egemen bir çalışma sisteminde kadın olarak ayakta durmak çok zor. Sektörün yüzde 95’i erkek. Yüzde 5’lik kısımda vitrinde kadınlar var ama yine arka planda erkekler mevcut. Ciddi zorluklarımız oldu. Resmi kurumlarda da, yerel yönetimlerde de destek olmak isteyenler oldu. Bizim gecemiz gündüzümüz yok, 7/24 çalışıyoruz. Çocuklarınız için güzel şeyler yapabilmek için bazı yerlerden fedakarlıklarda bulunmanız gerekiyor. Bunun en başında anneliğim geliyor. Onların anlayışına da teşekkür ediyorum. Çocuklarıma ayırdığım zaman da kısaldı. 

“PATRON OLARAK, BİR ANNE GİBİ DÜŞÜNÜYORUM”
SORU: Annelik patronluğunuz nasıl etkiliyor?
N. PAMUK: Bakış açınızda herhangi bir değişiklik olmuyor. Ama her şeyden önce işinize hijyen katıyorsunuz. Gıda üretiminde hijyen ilk kural. 
Marka olma yolunda ilerlerken ‘Bir anne, bir kadın olarak markete gidip raflara baktığımda hangi ürünü alırım?’ sorusundan yola çıktım ve bunun da çok büyük faydasını gördüm. Ürünlerimin paketlerini bu anlaşış ile tasarladım. Biraz pahalı oldu ama değdi çünkü içime sindi. 

“EMİN AMA SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYORUZ”
SORU: Markayı büyütmek, ihracat yapmak yolunda neler planlıyorsunuz?
N. PAMUK: İhracatı arzu ederim ama hızlı büyümek çabuk yorulmayı ve kaliteden taviz vermeyi gerektirir. Bunu önlemek için emin ama sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bize ulaşan çok sayıda insan var. Ama sektörün ciddi bir birlikteliğe ihtiyacı olduğu açık. Zira merdiven altı üretim ne yazık ki çok yüksek seviyede. Biz şuanda ciddi bir savaş veriyor, mevcut algıyı kırmaya çalışıyoruz. Çok fazla sağlıksız üretim var. 

“SEKTÖRÜN DİREKSİYONU TÜKETİCİNİN ELİNDE”
SORU: Tüketicilere neler söylemek istersiniz?
N. PAMUK: Biraz daha özenli olalım. Gıda ürünleri alırken daha ayrıntılı inceleyelim. Sektörün direksiyonu aslında tüketicinin elinde. Benim 6 aylık bebek müşterilerim var. Biz onlara geç tavukların yumurtalarını veriyoruz. Çünkü talep ediliyor. Raftan aldığınız ürünlerle çocuklarınızın geleceğini etkiliyorsunuz. 
Yumurta deyip geçmeyelim. Yumurta ulaşabileceğiniz en ucuz, en sağlıklı protein deposudur. Ancak bilinçsiz tüketim çok büyük sorunlara neden olabilir.