SONER AYDIN

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Mersin Şubesi ‘Yeni Anayasaya Tuzağı’ konulu panel düzenledi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odasında (MTSO) düzenlenen ve moderatörlüğünü Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen’in yaptığı panele; İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve Emekli Tüm Amiral Soner Polat konuşmacı olarak katıldı. Panele, çok sayıda dernek üyesinin yanı sıra CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak da katıldı. Panelde sık sık “Mustafa Kemalin askerleriyiz”, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları atıldı.

“YARGI HÜKÜMETİN EMRİNE GİRDİ”
Konuşmasına yargı eleştirisi ile başlayan Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rize’de çay toplamaya giden Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit için sert sözler kullandı. Hakim ve savcıların hükümetin emrine girdiğini öne süren Kocasakal, “Cumhuriyetin ilk yıllarında bağımsız temyiz mahkemeleri kuruluyor. Şimdi ise Cumhurbaşkanı ile yurt gezilerine gidip çay toplamayı, önünde iliği ve düğmesi bulunmayan cübbeyi ilikleyen bir yüksek yargı var. Yazıklar olsun size yazıklar olsun. O yıllarda ilk temyiz mahkemeleri Sivas’ta kuruluyor. Diyorlar ki efendim neden Sivas? Ulu önder diyor ki Ankara’nın siyasetinden etkilenmesinler diye. Temyiz mahkemeleri sonra Eskişehir’e, kökleştikten sonrada Ankara’ya geliyor. 1923’ten hemen sonraki yargıya bir bakın. Ama bir de bugün ki yargıya bir bakın” dedi.

“TÜRKİYE’NİN 5 KIRILMA NOKTASI VAR”
Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde 5 tane kırılma noktası olduğunu vurgulayan Kocasakal, “Emperyalizmi anlamadan hiçbir şey yapmak mümkün değil. Öyle üst akıl falan değil, çok basit Amerikan emperyalizmi ve onun yanına da Avrupa Birliği (AB) emperyalizmini çok rahat ekleyebiliriz. Ben Türkiye’de solu ikiye ayırıyorum. Organik sol ve hormonlu sol. Bu hormonlu sol ağzını emperyalizmi alamaz. Yeni sömürgeci ve sevici soldur. Emperyalizmin Türkiye’yi nasıl kuşattığını görmemiz lazım. Genetik ve kimyasal bir operasyonla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

“10 KASIM TÜRKİYE İÇİN KIRILMA NOKTASI OLDU”
Türkiye’nin birinci kırılma noktasının 10 Kasım 1938 olduğunu kaydeden Kocasakal, “Biz tatlı bir rüya gördük. Aslında iyi bir rüya çünkü etkileri hala devam ediyor. Ama şunu iyi anlayalım. Biz bir devrim teşebbüsünde bulunduk. Ama o devrim teşebbüsü ulu önderin ölümü yarıda kaldı. Nasıl ki siz kanserli bir hastayı ameliyata alıp içinde bir parça unutursanız bir süre metastaz yapar. İşte Türkiye’de metastaz yapmıştır. Çünkü ameliyat yarım kalmıştır. Biz gericilikle olan hesabı tam kapatamadan ulu önderi kaybettik. Türkiye’nin ikinci kırılma noktası çok partili hayata çok erken geçmesidir. Bir kuşak atlamalıydı. O cumhuriyet kuşak yetişmeliydi. Üçüncü kırılma noktası köy enstitülerinin ve halk evlerinin kapatılmasıdır. Eğitime vurulan büyük darbedir. Dördüncü kırılma noktası Türkiye’nin NATO’ya girmesi. Ulu önderin üzerine en fazla titrediği bağımsızlıktır. Beşinci son kırılma noktası ise 12 Eylül 1980’dir. 12 Eylülün olmasının sebebi darbeden 9 ay önceki alınan 24 Ocak kararlarıdır. Darbeden sonra o dönemin kararlarının mimari olan Turgut Özal’ın Başbakan olması tesadüf müdür. 24 Ocak kararları Türkiye’nin son milli direnç noktalarının da ortadan kaldırılıp uluslararası kapitalizme tam olarak entegre edilmesi operasyonuydu. İşte 12 Eylül 24 Ocak kararlarının uygulanması için siyasal, anayasal, hukuksal alt yapısını oluşturmak için yapılmıştır. Bugünün de aynen devam etmektedir” diye konuştu.

“TÜRKİYE BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR”
Türkiye’nin jeopolitik olarak baskı altına alınmaya çalışıldığını ifade eden Emekli Tüm Amiral Soner Polat ise mecliste görüşmeleri süren yeni anayasa için “bölünme anayasası” ifadelerini kullandı. Polat yeni anayasa ile Başkanlık sistemine zemin hazırlandığını öne sürdü. Dış devletlerin Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynadığını bunu da terör örgütleri ile hayata geçirmeye çalıştığını kaydeden Polat, tehlikenin giderek büyüdüğünü ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.