HEDİYE EROĞLU
Mersin’de sokağa inen emekliler, “Geçinemiyoruz” diyerek, iktidara sorunlarına ve taleplerine kulak verme çağrısı yaptı. Türkiye Emekliler Derneği ve 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubeleri, yaptıkları ortak basın açıklaması ile bütçe görüşmelerine ilişkin tepkilerini dile getirdi.
SOSYAL DEVLETİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİN
2021 Tüm Emekli Sen Mersin Şube Önünde yapılan basın açıklamasını Şube Başkanı Hüseyin Kurt okudu.
“Üzüntümüz sonsuz, öncelikle tüm üyelerimize dostlarımıza ve emekçi halkımıza baş sağlığı ve sabır diliyoruz” diyen Kurt, “Ülkemizdeki gelir adaletsizliğinin trajik bir sonucunu öğrendik 11 Kasım günü; kahrolduk. En küçüğü 1 en büyüğü 5 yaşında beş çocuğumuz, beş canparemiz İzmir'deki yoksul konutlarında, başlarında anne ve babaları yokken çıkan yangında yaşamlarını kaybettiler. Çocuklarını, gençlerini koruyamayan bir toplumun geleceği tehlikededir. Mevcut iktidara sesleniyoruz. Bir an önce silkelenip bu büyük tehlikeyi bertaraf etmenin yollarını bulmak zorundasınız. Derhal neo-liberal politikalardan vazgeçerek sosyal devletin ilkelerini uygulamak zorundasınız.
“HOLDİNGLERE DEĞİL EMEKÇİYE BÜTÇE”
Biz bu hâldeyken meclise sunulan 2025 yılı bütçe taslağına baktık ve gördük ki, büyük bir pişkinlikle emekliye emekçiye kemerlerinizi daha fazla sıkın deniliyor. Bir eli yağda bir eli balda ekonomiciler, bize açlık ve sefaletin devamına razı olmamızı uygun görmüşler. Buna karşın büyük holdinglerin ve dolar milyarderlerinin rant ve faiz gelirlerini garanti etmeyi kendilerine görev saymışlar. Razı olmayacağız.
“KIŞ KAPIYA DAYANDI- FERYADIMIZI DUYUN”
Yaz aylarında bile karnımızı zar zor doyururken, en ucuz gıda ürününe nasıl ulaşırım diye çabalarken, şimdi de elektrik doğalgaz faturalarıyla, odun kömür ödemeleriyle boğuşmaya başladık. Her şey ateş pahası. Sağlıklı beslenemiyoruz, yeterince ısınamıyoruz, bir kısmımız artık barınamıyoruz, sağlığımız tehlike altında, sağlık hizmetlerine vaktinde kavuşamıyoruz. Yıllardır feryat ediyoruz, duymuyorsunuz. Emekliye sağır olan kulaklarınız duysun diye bu yaşımızda yollara düşmekten başka çare bırakmadınız bize. 27 Kasım 2024'de başlayacağımız yürüyüşümüzü 30 Kasım 2024'de Ankara/ Tandoğan'a taşıyacağız.
“KİRACILIK LÜKS OLDU”
Dünyanın her yerinde mütevazı da olsa geliri olan her insan bütçesine uygun bir konutta kiracı olabilir. Çok değil dört beş yıl öncesine kadar bizde de böyleydi. İktidarınızda ne oldu da emekçiler bu kadar sefil duruma geriledi, aylıklar kiraya bile yetmez oldu?
Çünkü TOKİ'yi asli görevinden uzaklaştırdınız. Depreme ve afete dayanıklı kentsel dönüşümü tamamlatmadınız; düşük gelirli yurttaşlara ferah, ulaşılabilir, uygun ödemeli konutlar yaptırmadınız, daha çok üst gelir grubuna yönelik lüks konutlar ürettirdiniz. Bir de komşu devletlerin iç işlerine gereksiz yere müdahale ederek oralardan ülkemize milyonlarca göçmenin gelmesine yol açtınız. En ücra yerlerdeki en sağlıksız konutlar bile doldu taştı, yurttaşın bütçesi barınmaya yetmez oldu.
“İKTİDARINIZ, YARATTIĞINIZ AĞIR TAHRİBATI BİR ÖLÇÜDE GİDERMEYE ÇALIŞAN YEREL YÖNETİMLERİN DE ELİNİ KOLUNU BAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR”
İktidarınız, yarattığınız ağır tahribatı bir ölçüde gidermeye çalışan yerel yönetimlerin de elini kolunu bağlamaya çalışıyor. Sözde tasarruf tedbirleriyle bütçelerini kısıyor. Bu yetmezmiş gibi önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i tutuklatarak görevden aldırıp yerine kayyım atadınız. Ardından (4 Kasım 2024) Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük'ü ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan'ı görevden aldırdınız ve yerlerine kayyım atadınız. Size, Anayasaya ve yasalara aykırı, ülkemizi kaosa ve kargaşaya sürükleyen, ulusun/halkın egemenliğini hiçe sayan bu uygulamalardan derhal vazgeçmenizi tavsiye ediyoruz. Kayyım uygulaması hak kaybıdır, kabul etmiyoruz.
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
IMF-NATO politikalarına, serbest piyasacı vurgunculuğa hayır diyoruz, laik demokratik sosyal hukuk cumhuriyetinin gereklerini sağlamak için üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğimizi emekçi halkımıza gururla duyuruyoruz.
Orta vadeli programla halka kemer sıktırılmasına, emeklilerin yoksulluğa mahkum edilmesine; kaynaklarımızın rantiyeye, tefeciye, döviz milyarderlerine aktarılmasına hayır diyoruz. Vergide ve gelirde adalet diyenler olarak: ‘Herkesin karnı tok, sırtı pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca yaşayalım’ dileğimizi gerçekleştirmek için, emekli bilgeliği ve onuruyla mücadeleye devam edeceğimizi duyuruyoruz.
MUTFAKLARIMIZ YANIYOR
2025 bütçesinde asgari ücret ve emekli maaş artışlarını TÜİK'in hileli çarpık oranlarına göre değil, mutfaklarımızdaki yanan ateşi söndürecek şekilde yapın. Dar gelirliler ile sermayedarlar arasındaki gelir uçurumunu giderin, herkese insanca yaşama koşullarını sağlayın” dedi.
EMEKLİ NE İSTİYOR?
Taleplerine de değinen Başkan Kurt, “Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70'e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. En düşük emekli kök maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin. Emekli aylıkları bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin.
Derhal tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 12 bin TL seyyanen zam ödensin.
TBMM'de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın.
İntibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin.
Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin. Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın.
Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın ve temel yaşama yetecek kadarı ücretsiz olsun.
Banka promosyonu günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre
güncellensin.
Konut sahibi olamayan emeklilere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın.
Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın. Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32'lik kesinti kaldırılsın” diye konuştu.