Mersin’de sağlıkçılar yapımı süren yeni hastanenin maliyet ve ulaşım açısından kamuya çok büyük zararlar vereceğini savunarak, hükümeti eleştirdi. Sağlıkçılar yeni hastanenin faaliyete girmesinin ardından mevcut hastanelerin kapatılacak olmasına da da tepki gösterdi. 

SONER AYDIN

Geçtiğimiz günlerde bir dizi inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Mersin’de yapımı süren Türkiye’nin ilk ve en büyük şehir hastanesinin Eylül ayının sonu veya Ekim ayının başında açılacağını duyurdu. 
Ancak sağlıkçılar hastane ile ilgili çekinceli olduklarını söyledi. Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan, Mersin Eczacı Odası Başkanı Hüseyin Şimşek ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, Şehir Hastanesi’nin kamu yararına olmadığını söyledi. 

“DEVLET KENDİ ARAZİSİNE KİRA ÖDEYECEK”
Devletin 25 yıl boyunca kendi arazisi üzerine özel şirket tarafından yaptırılan şehir hastanesi için kira ödeyeceğini belirten Dr. Ful Uğurhan, hastanenin yapımı ile birlikte yüklenici şirkete sonsuz kazançlar sağlandığını iddia etti. Başkan Uğurhan, “Yapım işini gerçekleştirecek firma lehine bedelsiz, bağımsız ve sürekli üst tesis kurma hakkını tanıyan bir anlaşma yapılmış. Bu üst hak dediğimiz şey ise sabit yatırım dönemi hariç 25 yıl. Yani 25 yıl boyunca istediği tesisi yapabilecek ve oradan da gelir elde etmeye devam edecek. Firma hastanenin etrafına kuracağı otoparktan, alışveriş merkezinden ya da ticari işletmelerden de para kazanacak” dedi.

“FİRMAYA DOLULUK SÖZÜ”
Öte yandan sözleşme gereği hastaneye yüzde 70 doluluk garantisi verildiğini de belirten Dr. Ful Uğurhan, “Yani ‘sen bunu yap biz hastaneyi doldururuz’ diyorlar. Şuan bile hastanelerimiz doluluk oranı yüzde 64 iken siz yüzde 70 gibi bir doluluk oranı garanti ediyorsunuz. Bu doluluk oranını sağlamak için doğal olarak Mersin Devlet Hastanesini yine Kadın, Çocuk ve Doğum Hastanesini kapatıp hastaları oraya taşıyacaksınız” diye konuştu. 

“KANADA VE İNGİLTERE VAZGEÇTİ”
Kanada ve İngiltere gibi ülkelerin kamu-özel girişiminden çok büyük zararlara uğradığını belirten Uğurhan, dünyada birçok ülkenin kamu-özel girişiminin verdiği zarardan dönme yolunda olduğunu vurguladı. 
Türkiye’nin ise birçok ülkenin vazgeçtiği uygulamaları hayata geçirmeye çalıştığını dile getiren Uğurhan, “Bu uygulama hem çok pahal hem sağlık adına efektif değil. Yani siz sağlık işletmelerini şehrin bir tarafına gönderiyorsunuz.  Hâlbuki sağlık kolay ulaşılabilir olmalı. En iyi hizmet kişinin kendisine en yakınında alacağı hizmettir. Hem hastaların hizmet alacağı yeri mesafe olarak uzaklaştırıyorsunuz hem de içindeki personeli hak kaybına uğratıyorsunuz. Bunun yanında daha güvencesiz çalışma koşulları gelecek. Bir yandan da bazı firmalara büyük rantlar sağlayacak ortamlar sağlıyorsunuz. Hastanenin görüntüleme sistemini, laboratuar işletmelerini, hastanede verilecek her türlü otelcilik hizmetlerini bu kişilere veriyorsunuz ve bir yandan da kira ödüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“SÖZLEŞMELER GİZLİ TUTULUYOR”
Yasalar kapsamında; yüklenici firmanın finansman kaynağının yüzde 20’sini Türkiye’den, kalan yüzde 80’ini yurt dışından sağlayabilmesine izin verdiğini de anımsatan Uğurhan, “Ancak projeye finansman sağlayan yurt dışı şirketleri, her hangi bir anlaşmazlık yaşanması halinde Türkiye’de görülecek davalarda kendileri zor durumda kalacağı için davaların Türkiye yerine yabancı bir tahkim mahkemesinde görülmesini istiyor ve buna için de Türkiye’de kanun değişikliğine gidiliyor. Yapılan sözleşmeler gizli ve kamu denetiminden uzak. Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) bilgi edindirme yasası çerçevesinde sorduğu sorulara ise bu bir ticari sırdır, özel hayatın gizliliğidir gibi yanıtlar veriliyor” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR ŞEY KAZANMAYACAĞIZ”
Mersin’in ekonomik getiri açısından onuncu sırada olmasına rağmen hastane yatak sayısı bakımından 63. sırada yer alması ve nüfusunun 2 milyona dayanmasından kaynaklı yeni, modern bir hastaneye ihtiyacı olduğunu belirten Mersin Eczacı Odası Başkanı Hüseyin Şimşek ise, “Mersin’in yeni bir hastaneye ihtiyacı olduğu açıktır. Ancak yeni yapılan kamu hastanesi ihtiyacı karşılayacak mı diye baktığımızda ise 100 yıldır yerinde duran Devlet Hastanesi’nin, uç polikliniklerin, Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin kapatılması ile biz sadece 400 yatak kazanacağız. Yani aslında biz hiçbir şey kazanmayacağız” diye belirtti.

“İÇİMİZ RAHAT ETMİYOR” 
Kamu-özel işbirliği ile yapılmasından dolayı özel bir şirkete devletin kaynaklarından kira bedeli ödeneceğinin de altını çizen Başkan Şimşek şunları söyledi: “Bu kira ödemesi 25 yıl boyunca devam edecek. Halbuki devletin 5-6 yıl içinde yapacağı kira ödemesi ile bu şirket yaptığı masrafı çıkartmış olacak. Kalan 20 yıl boyunca da devlet bu şirkete para aktarmaya devam edecek. Biz kamu kaynaklarının bu şekilde sarf edilmesine her vatandaş gibi karşı çıkıyoruz. İçimiz rahat etmiyor”.

“DEVLET HASTANESİ GÖZDEN ÇIKARTILMAMALI”    
Yüzyıldan uzun bir süredir sağlığın merkezi olan ve şehrin kalbi noktasına gelen Devlet Hastanesi’nin bu kadar çabuk gözden çıkartılmasına da razı olmadıklarının altını çizen Şimşek şunları söyledi: “Yeni yapılan hastane çok büyük ama ulaşım açısından çok büyük sıkıntıların olacağı, yoksul halkı rahatlıkla gidemeyeceği, toplu taşıma araçlarının kilometre uzağında kalan bir hastanedir. Sağlıkta esas olan her büyük ilçede bir hastane olması ve insanların sağlığa en hızlı şekilde ulaşması gerekir. Biz ise sağlık birimleri alıp şehrin uzak noktalarına taşıyoruz. Kamu-özel işbirliği yaparak çok büyük paralar aktarıyoruz. Şehirle barışık planlamalar yapılmalı.”

“PERSONEL ALIMINI AKP YAPIYOR”
Şehir Hastanesi’nin faaliyete girmesi ile birlikte kapatılacak olan Mersin Devlet Hastanesi ve Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde çalışan personelin yeni hastaneye taşınacağını dile getiren SES Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt ise, ihtiyaç olan personel sayının fazla olmasından dolayı yeni alımların başladığını ancak bu alımların AKP tarafından yapıldığını öne sürdü. Şehir Hastanesi’nde kreş açılmamasını da eleştiren Bozkurt, sağlık personelleri için kreş açılması gerektiğini aktardı.