‘Kabul etmiyoruz’


 

Asgari ücret zammına karşı sokağa inen emekçiler, “Kabul etmiyoruz “diyerek, “Önümüzde çok çetin bir süreç var. Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da birleşe birleşe kazanacağız!” çağrısı yaptı.

YUSUF CAN GÜDÜK

 

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak, 2025 yılı için açıklanan asgari ücretle ile ilgili basın açıklaması yaparak, tepki gösterdi.

Özgür Çocuk Parkında yapılması planlanan ancak yağış nedeniyle Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde gerçekleştirilen açıklama öncesi; “Asgari ücrette sefalet zammını kabul etmiyoruz. Emeğe kölelik ücreti dayatanlara karşı emekçiler birleşiyor” pankartı açıldı.

 

“İŞÇİLERİN, EMEKÇİLERİN CANI, KANI ÜZERİNDEN BESLENEN BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Basın açıklamasını okuyan Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı ve Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Özbay, “Ülke olarak dün ve evvelsi gün iki büyük felaket yaşadık” diyerek, öncelikle Balıkesir Karesi’de bir mühimmat fabrikasında meydana gelen, 8’i kadın 3’ü erkek toplam 11 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya değindi.

Özbay, “Buradan bir kez daha hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde işçilerin, emekçilerin canı, kanı üzerinden beslenen bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu tablo çalışma hayatını kuralsız hale getiren, çalışanları korumasız bırakanların eseridir.

Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak işçisiyle, kamu emekçisi her çalışanın hakkıdır. Bu temel hakkı yeniden kazanmanın tek yolu vardır. O yol da işçi cinayetlerini yaratan, emekçiler için bir bataklık olan bu sisteme,  kapitalist sisteme karşı mücadeleden geçmektedir” dedi.

 

“ASGARİ ÜCRETİ ÇOCUKLARINA ‘HARÇLIK’ DİYE VERENLER…”

Sonrasında ülke olarak ikinci büyük felaketin  ise sözde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun akşam saatlerinde yaptığı açıklama ile yaşandığını dile getiren Mustafa Özbay, “Emek karşıtı Şer İttifakı; İktidar-IMF-İşveren Konfederasyonları ittifakı 2025 yılı asgari ücretini açıkladı.  Asgari ücreti çocuklarına ‘harçlık’ diye verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdikleri milyonların 2025 yılında alacağı asgari ücretin 22 bin 104 TL olmasına karar verdi. Böylece iktidar, önümüzdeki günlerde 16 Milyon emeklinin, 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarında yapılacak artışa ilişkin tutumunun sinyalini de vermiş oldu.

Geçtiğimiz yıllarda devasa artışlar yaptığı kendi bütçesinin üzerine bu yıl yüzde 40 artış daha koyan,   her 1 dakikada 2 asgari ücret harcayan Saray, asgari ücretin yüzde 30 artırılmasına ‘Hayırlı Olsun’ twitti ile memnuniyetini gösterdi.

Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ispatlamıştır.

 

“YILLARDIR TÜİK VASITASI İLE ALİ CENGİZ OYUNLARI OYNANMAKTA”

Tüm kamuoyunun da bildiği üzere ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında  ‘işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaktadır. Ancak her şey apaçık ortadadır. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanmakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen suni rakamlar önümüze resmi enflasyon olarak konulmaktadır.

Öncesi bir yana, sadece son 5 yılda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasındaki fark ücretlerimizin nasıl buharlaştırıldığını, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizin gerçek enflasyonla nasıl ezim ezim ezildiğini ispatlamaktadır.

 

“ASGARİ ÜCRET TÜRKİYE’DE ADIM ADIM ORTALAMA ÜCRETE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

22 yıllık iktidar seçim öncesi dönemler dışında ücret artışlarını TÜİK’in sahte enflasyon oranları ile sınırlamıştır. Seçim öncesi dönemlerde ise bunların üzerine eklediği üç,  beş puanı ‘refah payı’ diye yutturmak istemiştir.

Patronlar ise asgari ücretin sadece bir tık üzerinde ücret verdikleri çalışanlarına ‘siz asgari ücretin üzerinde bir ücret alıyorsunuz’ diyerek ücret artışlarını asgari ücret artış oranının altında belirlemeye devam etmiştir. 

Yıllar boyunca izlenen bu emek karşıtı politika sonucunda, dünya genelinde tamamen vasıfsız çalışanlara işe başlangıç aşamasında ödenen, dolayısıyla istisnai bir ücret olan asgari ücret Türkiye’de adım adım ortalama ücrete dönüştürülmüştür.

Tüm bunlara rağmen siyasi iktidar son bir yıldır gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından birine sarılmış,  hemen her gün çalışanların ücretlerindeki artışın enflasyonu körüklediğini iddia etmiştir.

 

“ÜCRET ARTIŞLARININ ENFLASYONU KÖRÜKLEDİĞİ İDDİASI KOSKOCA BİR YALANDAN İBARETTİR”

Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir. Nitekim bu iktidarın akıl hocası IMF bile çalışanların ücretlerinin enflasyona etkisinin yüzde 5 ile sınırlı olduğunu açıklamıştır. Sermayenin, patronların, paradan para kazanan finans çevrelerinin, faizcilerin, bankaların aşırı karını denetlemek, sınırlamak bir yana bu çevrelere teşvikler yağdıran siyasi iktidar çalışanlara yüzde 30’luk sefalet artışını reva görmüştür” diye konuştu.

 

“HALKI BELEDİYELER İLE KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Söyleyecek çok sözleri olduğunu ancak boğazlarının düğüm düğüm olduğunu aktaran Başkan Özbay, tüm bunların yanında muhalif belediyeleri silkeleme yarışına giren önceki döneme ait borçlarından dolayı gelirlerini kısıtlayan siyasi iktidarın, belediyeleri halkla ve belediye emekçileri ile karşı karşıya getirmeye çalıştığını savundu.

Buradan bir kez daha söylüyoruz. Bugün Türkiye tüm çalışanlar için bir asgari ücretliler ülkesine çevrilmiş, asgari ücret geldiğimiz noktada bırakalım ortalama ücreti temel ücrete dönüştürülmüştür. Asgari ücret artış oranı tüm ücret, maaş artışlarında temel bir kriter haline getirilmiştir.

Dolayısıyla ister kamu işçisi olsun ister kamu emekçisi ister emekli olsun ister özel sektör çalışanı hiçbir kişinin ‘asgari ücret artışı beni ilgilendirmiyor. Ben asgari ücretli değilim’ deme lüksü yoktur.

 

“HEDEF TÜM ÇALIŞANLARI SEFALETE, 19. YÜZ YIL KÖLELİK KOŞULLARINA MAHKÛM ETMEKTİR”

Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. Yüz yıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir.

Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir. Önümüzde çok çetin bir süreç var. 

Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da birleşe birleşe kazanacağız!

Bunun için biz Mersin Emek ve Demokrasi güçleri olarak asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret başta olmak üzere emeğin hakları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA