SONER AYDIN/EREN KAVVAS

Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak düşürme gerginliğinin ardından, Rusya bütün ticari faaliyetlere ambargo koymuş Mersinli çiftçinin ürünü elinde kalmış, yaz aylarında Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı da yüzde 97 düşmüştü. Yaşanan olumsuz gelişmelerin üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Putin’e yaşamını yitiren pilotlar için üzüntüsünü belirttiği bir mektup yazması ile ilişkiler normalleşmeye başlamış ve Rus turistler kafile halinde yurda giriş yapmıştı. 

“ÇİFTÇİNİN ÜRÜNÜNÜ SATACAĞI EN BÜYÜK KAPI”
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, Rusya pazarının Mersin ekonomisini ayakta tutan, turizmi de düşünecek olursak Türk ekonomisini ayakta tutacak kapılardan bir tanesi olduğunu kaydetti. Türkiye’nin etrafının ateş çemberi olduğunu dolayısıyla Suriye, İran, Irak ve Mısır’la ticaret yapamadıklarını belirten Dinçer, “Yani bizim kapılarımız neredeyse kapanmış vaziyette” dedi.

“ÖNEMLİ BİR TİCARET KAPISI”
Rusya’nın Mersin ve Türkiye açısından önemli bir ticaret kapısı olduğunu dile getiren Dinçer, “Geçtiğimiz günlerde Rusya’ya gittik. İşadamlarıyla tek tek görüştük. Rusya kapısı Türkiye için çok önemli bir kapı. Yani 450 milyon insanın yaşadığı bir ülkeyle ticaret yapmak gerçekten bizi ayakta tutacak en önemli olgulardan bir tanesi. Tabi Rusya kapısının yaşanan kriz nedeniyle kapanmasının ardından Mersin büyük bir karamsarlığa girdi. Çünkü bizim çiftçimizin ürününün gidebileceği en önemli ülkelerden birisi Rusya’dır” ifadelerini kullandı.

“TURİZM SEKTÖRÜ DE OLUMLU ETKİLENECEK”
Rusya ile yaşanan krizin turizm sektörünü de olumsuz etkilediğini ifade eden Dinçer, “Mersin’e gelen turistlerin çoğu Rusya’dan geliyor. Bizi ayakta tutuyordu ve sürekli bu döngü sağlanıyordu. Tabi bu krizin yaşanmasıyla beraber aslında bir karamsarlığın içine girdik. Bu sorunun bir an önce nasıl çözüleceğini, Rusya kapısının nasıl açılabilir diye düşünürken hükümetimize, yetkililerimize de bu sorular aktardık. Sadece küçük esnaf yönüyle bakmamak lazım. Burada müteahhitlerimiz var, işadamlarımız var, orada yatırım yapan insanlarımız var ve çok büyük oranda da Türk müteşebbisi orada ticari faaliyet gösteriyor. O havanın yeniden yumuşaması, Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Putin’in görüşmeleri ve olayı tatlıya bağlamaları, daha sonra da hemen ilk adımların atılması bizi son derece mutlu etti. Rusya kapısının kapanmasıyla beraber narenciyemiz elimizde kaldı. Bunun yanında yan ürünlerimiz olan sebzelerimiz, oraya ihracat yaptığımız bütün ürünler elimizde kalmaya başladı. İç piyasadan da çok fazla ürün gelmeye başladı. İç piyasa bunu karşılayamadı. Zaten ne kadarını alabilir? Böyle olunca sıkıntı hemen kendini baş gösterdi. Yaşanan olumsuzluk hemen esnafa yansıdı. Bizdeki alışveriş oranları birden aşağıya düşmeye başladı. Çünkü çiftçi kazanacak, işçi kazanacak, memur kazanacak ki bizim de elimize bir şeyler gelsin. Yani küçük esnafta bunlar harcansın” şeklinde konuştu.

“HEM MERSİN’İ HEM ÇEVRE İLLERİ ETKİLEYECEK”
Rusya ile yapılan girişimlerin hem Mersin’i hem de çevre illerini olumlu etkileyeceğinin altını çizen Dinçer, “Havanın yumuşaması ile birlikte gelişecek olan ticaretin Mersin’i özellikle de tarım sektörümüzü ayakta tutacağını düşünüyorum. Fiyatların en azından belli bir balans ayarına yeniden gelebileceğini düşünüyorum. Bu da otomatik olarak bize yansıyacaktır. Mersin olarak pek turizm bölgesi olamadık ama en azından Akdeniz ve Ege sahillerimize turistlerin gelmesiyle beraber canlanma olacaktır. Antalya’da çok büyük otel sahibi tanıdığımız arkadaşlarımız var. Bu anlaşma yapılmadan önce otellerini açamamışlardı. Olumlu bir gelişme olmasını bekliyorlardı. Dolayısıyla bu gelişmeler bizi çok sevindirdi. Önümüzdeki günlerde ileriye dönük adımların atılmasını bekliyoruz. Çünkü Rusya’nın, bizim ürettiğimiz tüm ürünleri alabilecek kadar kapasitesi var. Dolayısıyla bu kapı bizim için çok önemli ve gelişmeleri olumlu buluyorum” diye konuştu.