Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Polatlı Ziraat Odası'nda, Polatlı Muhtarlar Derneği ve Polatlı Ziraat Odası tarafından düzenlenen iftar programında muhtarlarla bir araya geldi. Destici, burada yaptığı konuşmada, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümünü kutladı.
Muhtarların köy ve mahallelerdeki sorunları dile getirme ve çözüm üretme noktasında önemli rollerinin olduğunu ifade eden Destici, tarım ve hayvancılık konusunda büyük atılımlar olmasına rağmen sorunların tamamen çözülemediğini belirtti.
Türkiye'nin gıda, ilaç, enerji ve savunma sanayiinde kendine yetmek zorunda olduğunu vurgulayan Destici, şunları söyledi: “Şu anda bizim ekonomimizin ekside ve kırılgan olmasının, dış borçlarımızın olmasının iki tane büyük temel nedeni var. Birincisi PKK terör örgütü. 40 yıldan fazla süredir yaptığımız mücadelede 2 trilyon dolardan fazla para harcadık. Bu ne demek biliyor musunuz? Şu anda Türkiye'nin iç, dış, kamu, devlet ve özel sektöre borcu 550 milyar dolar. Terörle mücadele harcadığımız para 2 trilyon dolar, onun 4 katı. Ekonomimizin aşağıda olmasının en önemli nedenlerinden biri de bu. İkincisi de enerjiyi yüzde 90 dışarıdan aldığımız için."
“ÜLKEMİZE HİÇ KİMSE YAN GÖZLE BAKAMAYACAK”
Destici, Gabar'da petrol, Karadeniz'de doğalgaz çıkarılmasının, yenilenebilir enerji alanlarının artmasının olumlu bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Savunma sanayi alanındaki gelişmelere değinen Destici, "Evet daha yüzde 100'e çıkamadık. Bir süre sonra kendi savaş uçağımızla savaşacağız, uzun menzilli füzelerimiz olacak. Şu anda kısa menzilli füzelerimiz var. Mersin Akkuyu Nükleer Santrali de çalışmaya başladığında artık ülkemize hiç kimse yan gözle bakamayacak." diye konuştu.
Destici, arazilerin sulanabilirliğinin artmasının hem çiftçiler hem de ülke ekonomisi için büyük bir önem taşıdığını dile getirdi.
Ürün çeşitliliği ve ekim planlamalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Destici, şunları kaydetti: “Devlet kurumları çiftçiye daha çok destek vermeli. Evet, destekler var. 30-40 sene önceye gittiğimizde hiç destek yoktu. Yani tamamen kendimiz yapıyorduk çiftçiliği. O zaman ürün de çok para etmiyordu. Şimdi muazzam diyebileceğimiz tarım destekleri var ama bunların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Direkt üreticiye, yani tarlayı ekene, ürününü biçene bu desteklerin verilmesi gerekiyor. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor." (aa)