Mersin Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Saltuk Buğra Özcanlı, 'Bağışlanan Her Kan Kurtarılan 3 Can' sloganıyla kan bağışı almaya devam ettiklerini belirterek, Bu yıl 66 bin ünite kan almayı hedefledik” dedi.
Kan bağışlarıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. Saltuk Buğra Özcan, Türk Kızılay'ı olarak tüm Türkiye'de olduğu gibi Mersin'de de bütün hastanelerin kan ihtiyacını karşıladıklarını söyledi. Anamur'dan Tarsus'a kadar bütün hastanelerin kan ihtiyacını Kızılay'ın karşıladığını vurgulayan Özcan, "Bağışlanan Her Kan Kurtarılan 3 Can' sloganıyla devam ettiğimiz bu yolda emin adımlarla ilerlemekteyiz. Yaz aylarında sıcakların artmasıyla beraber, insanların yaylalara, yazlıklara gitmesinden dolayı kan bağışında minimum da olsa bir düşüş izlenmektedir. Ancak biz insanların gittikleri yaylalara, yazlıklara ekipler düzenleyerek, bu kan bağışındaki düşüşü önlemeye çalışmaktayız. Bu konuda da başarılı olmaktayız. Halkımız hiçbir zaman bizi yalnız bırakmıyor ve kan bağışı konusunda bizlere desteğini esirgemiyor. Yine sabit olan kan bağış noktalarımızda kan alma faaliyetlerimiz devam ediyor. Demokrasi nöbetlerimiz de halkımız hem ülkemiz için nöbet tutuyor hemde bu ara kan bağışı da yapıyorlar" şeklinde konuştu.
"MERSİN'İN BUNDAN SONRADA TÜM KAN İHTİYACI KIZILAY TARAFINDAN KARŞILANACAK"
Yılın ilk 7 ayını Mersin Kan Merkezi olarak başarıyla kapattıklarını kaydeden Özcan, "İnşallah bundan sonraki süreçte de bu böyle devam edecek. Mersin’in tüm kan ihtiyacı Türk Kızılay’ı tarafından karşılanacak. Hasta ve hasta yakınları mağdur olmadan, birilerini bulmaya çalışmadan, gönüllü bağışçılarla bunu yapacağız, zaten de yapıyoruz. Bu yüzden 18-65 yaş arası sağlıklı her bireyimizi kan bağış noktalarımıza davet ediyoruz. Aklında soru işaretleri olanlar olabilir, ön yargılı olanlar olabilir veya ben şu sebepten dolayı kan bağışı yapamam deyip, aslında o sebebin kan bağışı için engel olmadığını bilmeyebilir. O yüzden halkımızın kan bağış noktalarımızı ziyaret etmelerini, buradaki uzman hekimlerimiz ve uzman sağlık ekiplerimizden doğru bilgiyi onlardan almalarını istiyoruz" diye konuştu.
"HEDEFİMİZ YIL SONUNA 66 BİN ÜNİTE KAN ALMAKTIR"
2016 yılı için 66 bin ünite kan almayı hedeflediklerinin altını çizen Özcan, "Hedefimiz doğrultusunda ilk 7 ayı güzel bir şekilde kapattık. İnşallah son 5 ayıda alnımızın akıyla kapatacağız. Yanlış bir inanış var. Soğuk havalarda kanım azalır, kanım çekilir, üşürüm kan bağışı yapamam deniliyor. Yaz aylarında da bu sıcakta kan verilmez, sakıncalı gibi insanların belli başlı yanlış bilgileri var. Zaten bizim her kan bağış ekibimizde doktorlarımız olduğu için bizim ilk önce kan aldığımız insanlara zarar vermemek olduğu için, doğru bilgiyi o doktorlarımızdan alabilirler. Eğer uygun olmasa zaten o hekimlerimiz, o kişilerden kan bağışını kabul etmezler. Bizim için uygun kriterleri karşılıyorsa, kan değerleri yerindeyse, tansiyonu normalse zaten hava şartları çok fazla etkilemeden biz kan bağışını alırız. Kişi nasıl bize sağlıklı bir şekilde kan bağışı için geldiyse, yine aynı şekilde sağlık bir şekilde evine yolluyoruz" ifadelerini kullandı.
"ÖZELLİKLE NEGATİF GRUBU KANLAR ZOR BULUNUYOR"
Toplumda en çok A ve 0 pozitif kan gruplarının fazla bulunduğunu ifade eden Özcan, "Ancak negatif gruplar daha az bulunuyor. Ancak şöyle bir inanış var. Benim kan grubumdan çok insan var, o kadar kişi kan veriyor benim vermeme gerek yok, bu yanlış bir durumdur. Çünkü arz talep meselesi vardır. Bir toplumda ne kadar kan grubu fazlaysa, o kadarda ihtiyaç olur. Bizim için en değerli kan her türlü kandır. Ancak bazen A-B negatif gibi, 0 negatif, B negatif gibi çok çok az bulunan kan grupları vardır. Büyük cerrahi operasyonlarda çok fazla kan tüketimi gerebilir. Özellikle bu gruplarda bazen sıkıntıya düşebiliyoruz. O yüzden her kan grubundan vatandaşımızın mutlaka bizi ziyaret etmesini, kan bağışında bulunmasını istiyoruz ancak çok çok az bulunan negatif grubuna sahip olan vatandaşlarımızın mutlaka düzenli olarak kan vermesini istiyoruz. Tabi erkekler 3 ayda bir, kadınlarımız ise 4 ayda bir düzenli olarak kan verebilirler" dedi.
"LÖSEMİLİ VE KANSERLİ HASTALAR İÇİN 'BEYAZ KAN'DA BAĞIŞLAYALIM"
Halkın kan bağışı denildi mi aklına hep kırmızı kanın geldiğini söyleyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında bir de halk arasında beyaz kan olarak bilinen aferez trombosit kanı vardı. Biz sloganımızda bağışlanan her kan kurtarılan 3 can dediğimiz olay aslında alınan kanın 3 ayrı bölüme ayrılıp, 3 farklı hastaya verilmesinden geliyor. Kan dediğimizde aklımıza gelen ilk şey kanın kırmızı kısmıdır. Ancak biz bağışçımızdan aldığımız bir ünite kanın kırmızı kısmını, taze donmuş plazma kısmını ve pırtılaşma hücrelerinin bulunduğu kısım diye 3'e ayırıyoruz. Bunlarda 3 farklı insana veriliyor. O yüzden bağışlanan her kan kurtarılan 3 can diyoruz. Tabi kırmızı kanın yanında birde lösemili ve kanserli hastaların kullandığı halk diliyle beyaz kan olarak bilinen aferez trombosit kanı vardır. Bu bulunması zor bir kandır ve totel de ömrü 4 ile 5 gün olan, saklama ömrü çok fazla olmayan bir kandır. Bu kan sadece kanserli ve lösemili hastalarımızda kullanılır. Bu kanın alımı ortalama 40 ile 50 dakika sürer. Kan bağış merkezimizde bu kanı almaktayız ve uygun kriterlerde, uygun şartlardaysa uzman hekimlerimiz tarafından değerlendirildikten sonra bu aferez trombosit kanıda alınmaktadır. O yüzden normal kanla beraber halkımızdan beyaz kan konusunda da bağış yapmalarını bekliyoruz." (İHA)