Haber Merkezi
Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Amerika Birleşim Devletleri tarafından Japonya’nın Nagazaki kentine atom bombası atılışının 71. yıl dönüme nedeni yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Üç gün önce de yani 6 Ağustos gününün de, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yıl dönümü olduğunun anımsatıldığı açıklamada, “İlkine ‘küçük oğlan’, ikincisine ‘şişman adam’ adını verdikleri bombalar tam 200 bin insanın ölümüne yol açtı. İnsanların yarısı bombaların atıldığı ilk gün, diğerleri de bir iki yıl içinde yanık yaraları ve radyasyon nedenli oluşan kanserlerden öldüler.
“ÖLÜ ÇOCUKLAR BÜYÜYEMEZLER”
İşte koca şairin dizelerindeki kız çocuğu da bunlardan birisiydi. Bugün kapımızı bir kez daha çalıyor, birer birer. Hiroşima'da öleli tam 71 yıl olmuş. Ama o hala yedi yaşında olduğunu söylüyor. Hiç büyüyememiş. Çünkü ölü çocuklar büyüyemezlermiş. Bomba atıldığında saçları tutuşmuş önce, gözleri kavrulmuş, sonra bir avuç kül oluvermiş, ardından havaya savrulmuş külleri. Bizden şeker falan istemiyormuş, kağıt gibi yanan çocuk nasıl şeker yiyebilsin ki? Kendisi için değilmiş istediği," diğer çocuklar ölmesin, şeker yiyebilsin" diye teyzelerden, amcalardan imza topluyormuş. Kapılarımızı hala birer birer sadece bir imza için çalıyormuş.
ÖLÜ ÇOCUKLARLA DOLU DÜNYA KİMİN İŞİNE YARAYACAK?
Geldiğimiz bu noktada bırakın imza vermeyi daha çok çocuk ölsün diye hırslanmış sanki insanlar. ‘Atom bombası olan ülkeler güçlü olur’ diyorlarmış. Tamam, korkutacaklar belki bombası olmayanları, güçlü olacaklar diğerlerinden ama hiçbir zaman büyüyemeyecek ölü çocuklarla dolu dünya kimin işine yarayacak? Çocuklar gülüp oynayamadıktan sonra Dünyanın ne anlamı kalır? Halen elinde nükleer silah bulunduran 9 ülke; Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore sahip oldukları yaklaşık 4 bini aktif durumdaki 15 395 nükleer başlığı ateşlese ne olacak? ‘Sen bana atarsan, ben de sana atarım’ mantığı, adeta bir akıl tutulmasının göstergesi değil mi? Bu saçmalığın farkına vardıklarından dünya nükleer silah varlığının yüzde 93'ünü elinde bulunduran Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya, geçmiş yıllarda nükleer silahların azaltılması için kendi aralarında anlaşma yaptılar. Ancak 2015 yılından bu yana sadece 455 nükleer başlığın imha edilmiş olması, sürecin çok yavaş ilerliyor olmasının da bir kanıtı. Böylece, dünyayı nükleer silahlardan arındırma çağrısı yaptığı için 2009 da Nobel Barış Ödülü'nü alan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama ne yazık ki aldığı ödülün hakkını verememiş oluyor.
“AKKUYU’YA, ‘BARIŞTAN YANA TARAF OLDUĞUMUZ’ İÇİN KARŞIYIZ”
Mersin Nükleer Karşıtı Platform olarak, nükleer silahların hammaddesi olan plütonyumun, nükleer santrallerde üretilebileceğini göz önünde tuttuğumuzda, Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santrale ‘barıştan yana taraf olduğumuz’ için de karşıyız. Rusya tarafından yapımı planlanan 4800 MW gücündeki Akkuyu Nükleer Santralı'nda, teorik olarak bir yılda her biri 150 bin ton TNT gücünde 16 nükleer bombaya yetecek miktarda, 960 kg plütonyum üretebilecek olması ihtimalini, şeker yiyemeyen ölü çocukların acısıyla yanan yüreklerimize kabul ettirmemiz mümkün değil. Sorunları barışçı yoldan çözme becerisine sahip olamayan, vicdani değerlerden yoksun bazı insanların ellerini ovuşturarak bekledikleri bu duruma izin vermemek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” denildi.