EREN KAVVAS
Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar, gazetemize yaptığı açıklamada sözleşmeli öğretmenliğin başvuru şartları, mülakat süreci, atandıktan sonra tayin isteme ve kadroya geçme durumlarıyla ilgili bilgi verdi.
“MÜLAKATLAR 4 BAŞLIK ALTINDA YAPILACAK”
Başkan Boyar, sözleşmeli öğretmenlik alımlarının büyük çoğunluğunun din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri olduğunu gördüklerini söyledi. Boyar, yaklaşık olarak 1479 tane din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni alınacağını belirtti. KPSS sınavından 50 puan ve üzeri almak gerektiğini ve mülakatların 4 başlık altında yapılacağını ifade eden Boyar, “Sözleşmeli öğretmenlik alımlarına başvuru yapmak için KPSS sınavından 50 puan ve üzeri almak gerekiyor. 15 binin 3 katı yani yaklaşık olarak 45 bin öğretmen adayı mülakata çağırılacak. Bu mülakatlar 4 başlık altında yapılacak. Bunlar ise; bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik güçlere açıklık, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğiticilik niteliğidir. Bu mülakatların her biri yüzde 25 etkili olacak” dedi.
“DÖRT YIL BOYUNCA TAYİN İSTEYEMEYECEKLER”
Boyar, 10 bin kadrolu 15 bin sözleşmeli olmak üzere 25 bin öğretmen alımının yapılacağını söyledi. Sözleşmeli öğretmenlerin atandıktan sonra tayin durumlarını değerlendiren Boyar, “Sözleşmeli öğretmenler 4 yıl boyunca tayin isteyemeyecek. Eş durumu, sağlık durumu veya herhangi bir durumda hiçbir şekilde tayin hakkı talep edemiyor. Bu 4 yıl içerisinde de her yıl performans değerlendirmelerine tabi tutulacaklar. Herhangi bir soruşturmada veya performans değerlendirmesinde başarısız olması durumunda işine hemen son verilebilecek. Sözleşmeli öğretmenlikte öğretmenler 4 yıl çalıştıktan sonra başarılı olurlarsa kadroya geçebilecekler. Bu insanlar kadroya geçtikten 1 yıl sonra da eş durumu tayini isteyebilecek; 2 yıl sonra da il içi veya il dışı tayin isteyebilecek. Bu resmen kölelik sistemidir. Buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Hükümetin bundan bir an önce vazgeçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARIN EN ÖNEMLİ HAKKI ÖZLÜLÜK HAKLARIDIR”
Sözleşmeli öğretmenliğin kölelik sistemi olduğunu savunan ve iktidarın memurlar içerisinde muhalif kesin istemediğini vurgulayan Boyar, “Hükümetin sizi beğenmediği anda veya ses çıkardığınız anda işinize son verebileceği bir kölelik sistemidir. Sözleşmeli öğretmenliği şimdiki siyasal iktidar kaldırmıştı ama şimdi tekrar getiriyor. Çünkü siyasal iktidar memurları içerisinde muhalif bir kesim istemiyor. Biz Eğitim-İş Sendikası olarak bunu reddediyoruz. Çünkü insanların en önemli hakkı kendi özlük haklarıdır. Özlük haklarını korumayan, onlara sahip çıkmayan bir iktidar yada hükümet olamaz, olmamalıdır. Eğer siz kendi çalıştırdığınız personelin haklarını savunmuyorsanız veya sahip çıkmıyorsanız diğer çalışanların haklarına nasıl sahip çıkacaksınız, nasıl savunacaksınız? Bu bir çelişkidir. İktidar açısından bir çelişkidir” diye konuştu.