Hediye Eroğlu
AKP Hükümeti’nin askeri alanların kent merkezleri dışına taşınmasına yönelik çalışmalarına start verilirken Mersin’de de gözler askeri alanlara ve geleceğine çevrildi.
En stratejik noktalardan biri olan Mersin Liman sahası içerisinde Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı Çıkarma Filosu’na tahsis edilen alanın şehir dışına taşınması halinde boşalacak alanın ne olacağı kent gündemine oturdu.
İş dünyasında; söz konusu filonun Taşucu’na taşınması önerisi öne çıkarken, boşalacak alanında yüzde 100 doluluk alanına ulaşan ve genişleme sorununu çözemeyen Mersin Serbest Bölge’ye dahil edilmesi isteniyor.
SERBEST BÖLGE DAHA FERAH BÜYÜR
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Mersin Lojistik Platformu Başkanı Jozef Atat, askeri alanların şehir dışına taşınması çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirterek, özellikle Mersin adına bu anlamda önemli gelişmeler yaşanabileceğini söyledi.
Liman sahası içerisindeki askeri alanın Taşucu’na taşınması halinde boşalacak alanın Mersin Serbest Bölge’ye eklenmesini istediklerini vurgulayan Atat, “Bu alanın Serbest Bölge’nin büyüme alanının içine konulmasında büyük fayda var. Mersin Liman İşletmesi’nin (MIP) yeri var. Ama bu düzenleme ile bugün sıkışmış vaziyette olan Serbest Bölge daha ferah bir şekilde büyüyebilir” dedi.
“GELİN BİRLİK OLALIM, BÖLGEYİ BÜYÜTELİM”
Mersin Serbest Bölge Kullanıcıları Derneği Başkanı Ekrem Sağlam da, liman sası içerisinde ki askeri alanların taşınması halinde boşalacak alanın kesinlikle ve kesinlikle Serbest Bölge’nin kullanımına verilmesini istediklerini söyledi.
Kenti de bu konuda ortak hareket etmeye çağıran Sağlam, “Bu alanın kesinlikle Serbest Bölge’ye verilmesi lazım. Çünkü zaten yıllardır bölgenin genişleme alanı için büyük çabalar sarf ediyoruz. Böyle bir düzenleme bölgenin yıllık işlem hacmini 1 milyar dolar arttırır, 2 bin kişilik de artı istihdam sağlarız” dedi.
“GELEN YATIRIMCIYI BAŞKA KENTLERE GÖNDERİYORUZ”
Bölgenin şuan yüzde 100 doluluk oranına ulaştığını ve gelen yatırım taleplerine cevap veremediğini de dile getiren Başkan Sağlam, “Şuan yurtiçi ve dışından pek çok yatırım talebi geliyor. Ancak bunlara cevap veremiyoruz. Talepleri Adana Yumurtalık veya Kayseri Serbest Bölge başta olmak üzere diğer bölgelere yönlendiriyoruz. Ancak asıl tercih edilen Mersin. Çünkü liman da burada. Ve kentin sahip olduğu depolamadan nakliyeye pek çok yan sektör girdi maliyetlerini büyük oranda düşürmekte. Ancak taleplere genişleme alanımız olmadığı için yatırımları elimizin tersi ile itiyoruz. Oysa genişleme alanımız olsa gelen yatırımları seçer, nitelikli olanlara yer vererek daha kaliteli ve kazançlı bir süreç başlatabiliriz” diye konuştu.
“SERBEST BÖLGELER YENİDEN DİZAYN EDİLMELİ”
Öte yandan devletin Türkiye’de serbest bölgeciliği de yeniden ele alması gerektiğinin de altını çizen Mersin Serbest Bölge Kullanıcıları Derneği Başkanı Ekrem Sağlam, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “2004’ten sonra Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları çerçevesinde Serbest Bölgeler de bir takım düzenlemeler yapıldı ve vergilerle Türkiye’de ki serbest bölgelerin niteliğini değiştirmeye başlandı. Çünkü Avrupa bizim serbest bölgelerimizi istemiyor. Türkiye’nin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda serbest bölgeleri yeniden gözden geçirip, dizayn etmesi gerekiyor.
“ARTIK ŞARTLAR DEĞİŞTİ”
Ülkemizde 1870 yılında şuan ki Tuna Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü noktada kurulan serbest bölge bugün bile işlevini sürdürmektedir. Yani bizim ecdadımızı o tarihlerde bu işin önemini fark etmiş ve hayata geçirmiştir. Bugün dünyada 2 bin 500’e yakın serbest bölge olup, Portekiz AB’ye girmesine rağmen serbest bölgeler için 30 yıl istisna almıştır. Biz de ise daha Avrupa Birliği’ni konuşurken serbest bölgeler bitmeye başladı. Ama artık şartlar değişti. Türkiye’nin artık dosyalarını önüne alıp, serbest bölgeler de dahil sil baştan bir çok şeyi düzenlemesi gerekir” dedi.
Başkan Sağlam ayrıca Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun yıkılması ve stadyum yanındaki kışlanın da boşaltılması ile ele edilecek alanın İstanbul Yenikapı’daki gibi Demokrasi Meydanı’na dönüştürülmesi gerektiğini dile getirdi.
MERSİN SERBEST BÖLGESİ
Türkiye’nin ilk Serbest Bölgesi olarak 1987 yılında ilk aşamada 776 dönüm alan üzerinde kurulan ve süreç içerisinde yapılan ilaveler ile 836 dönüme genişleyen Mersin Serbest Bölgesi’nde 2016 yılının Haziran ayı sonu itibariyle 320’si yerli, 96’sı yabancı ve 36’sı yerli-yabancı ortaklığı olmak üzere toplam 452 firma faaliyette. Bölgede, yatırım harcamalarının ise yüzde 78'inin Türkiye'den bölgeye, yüzde 22'sinin ise yurt dışından bölgeye yapıldığı bilinmekte.
Toplam 8 bin 50 kişinin istihdam edildiği bölgede bu yılın Haziran ayında ticaret hacmi 1 milyar 517 milyon dolar olarak gerçekleşti.