Anne-babalara; obezite uyarısı!


 

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artış gösteren çocuklarda obezite hastalığına karşı aileleri uyaran Uzman Doktor Meltem Didem Çakır, bilinçlenme çağrısı yaptı.

Haber Merkezi

Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Endokrinoloji Uzmanı Doktor Meltem Didem Çakır, son yılların en çok dikkati çeken ve beraberinde sağlık sorunlarını da getiren çocuklarda obezite hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Obezitenin, vücuttaki yağ dokusunun artması ile ortaya çıkan önemli bir sağlık sorunu olduğunu işaret eden Çakır, obezitenin; tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artış gösterdiğine dikkat çekti.

“SORUN; ENERJİ ALIMI İLE TÜKETİMİ ARASINDAKİ DENGESİZLİK”
“Çocukluk çağındaki obezite, yetişkinlik obezitesine neden olmakta, obez çocukların 1/3’ü, obez ergenlerin yüzde 80’i yetişkin dönemde de obez olmaktadır” diyen Dr. Çakır, “Obez bir çocuk yakınlarına sevimli hatta daha sağlıklı görünebilir. Oysa bu durum onun ileriki yaşamında birçok kronik hastalık için zemin oluşturmaktadır. Obezitede sorun; enerji alımı ile tüketimi arasındaki dengesizliktir. Obezite hormonal bozukluklara bağlı olarak görülebilir. Ancak obez çocukların çoğunda şişmanlığa neden olacak hormonal bozukluk saptanmaz.  Obezite çoğunlukla aşırı yemek yemeye bağlıdır ve ekzojen obezite olarak tanımlanır. Bu çocukların boyları da yaşıtlarına göre uzundur.  Boy kısalığı ile birlikte olan obezitede mutlaka hormonal nedenler araştırılmalıdır. Obeziteyi saptamak için vücut kitle indeksi hesaplanır. Vücut kitle indeksi, kişinin kilosunun, boyunun (metre) karesine bölünmesi ile hesaplanır.  Bu değer yaş ve cinsiyete göre hazırlanmış standart çizelgeler ile karşılaştırılır, bu değer yüzde 95’in üzerinde olanlar, obez olarak kabul edilir” şeklinde konuştu.  

EN ÖNEMLİ FAKTÖR AİLEDEKİ ŞİŞMANLIK
Uzman Dr. Çakır, obezitenin nedenleri ve yapılması gerekenler ile ilgili de bilgiler verdi. Ailedeki şişmanlığın, en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizen Meltem Didem Çakır, diğer etkenleri ise şöyle sıraladı; “Anne ve babanın ikisi birden şişman ise çocukta obezite ihtimali yüzde 80, biri şişman ise yüzde 40’dır. Fiziksel aktivite: Günümüzde dışarıda oyun yerine evde televizyon ve bilgisayar karşısından geçen zaman giderek artmaktadır. Bu esnada hem aktivite azalmakta hem de besin tüketimi artmaktadır. Okula yürüyerek gitmek yerine servislerin gelmesi, merdiven yerine asansör kullanma, sınavlar çocukları daha durağan hale getirmiştir. Yanlış beslenme: Öğün atlayarak 1-2 öğün olarak yemek yeme, hazır gıdalarla beslenme, yüksek kalorili, karbohidrat ve yağdan zengin gıdalar, kilo alma riskini artırmaktadır. Hormonal nedenler: Tiroid bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal nedenler de obeziteye neden olabilir. 

ŞİŞMANLIĞIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR BÜYÜK
İnsulin salgısının aşırı artması: Bu durum erişkin tip şeker hastalığının çocuklarda da ortaya çıkmasına neden olur. Ailede şeker hastalığı varsa olasılık daha da artar. İnsulin artışına bağlı koltuk altı, boyun gibi derinin kıvrımlı bölgelerinde kahverengi renk artışı görülür. Yüksek tansiyon, hiperlipidemi (kandaki yağ düzeyinin yüksek olması), karaciğerde yağlanma, solunum problemleri ortaya çıkabilir. Yağ dokusu ne kadar fazla ise bu riskler o kadar artmaktadır. Obez çocuklarda ergenlik, normalden erken gelişebilir. Kemik olgunlaşma düzeyi yaşıtlarına göre ileridir ve büyüme erken tamamlanır.  Şişman kız çocuklarında kıllanma ve adet düzensizliği görülebilir. Ağırlık artışına bağlı olarak eklemlere aşırı yük binmesi sonucu ortopedik sorunlar görülebilir. Obez çocuklar sosyal ilişkilerden çekinerek daha içe kapanık hale gelebilirler. Dış görünümleri nedeniyle sataşmalara ve alaya maruz kalmakta, takım oyunlarında iyi performans gösterememekte, kendilerini bu aktivitelerden uzak tutmaktadırlar. 

NE YAPMALI?
Obez çocuklar, mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır. Obezite tedavisinde diyetisyen, hekim ve aile işbirliği içinde olmalıdır. Diyet listesi mutlaka doktor gözetiminde diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Sık kontrollerle, çocuğun diyet tedavisine uyması özendirilmelidir. Amaç hayat boyu kilo kontrolünü sağlamaktır. Sağlıklı beslenme ve spor, yaşam biçimi haline getirilmelidir. Diyet: Çocukluk çağında zayıflama diyeti önerilmez. Sağlıklı ve dengeli beslenme kuralları anlatılıp, kişiye göre program uygulanır. Normal büyümeyi sağlayacak kadar enerji kısıtlaması gerekir. Diyet ana ve ara öğünlerden oluşmalıdır. Büyük bir öğün yerine sık küçük öğünler tercih edilmelidir. 
Beslenme düzeyi ve yaşam biçiminin düzenlenmesi tüm aileyi kapsamalıdır. Obezite kronik bir hastalıktır ve sürekli mücadele gerektirir. Tedavide aile desteği çok önemlidir.Obezitenin nedeni doğru olarak saptanmalı, belirli vücut ağırlığını hedeflemek yerine sağlıklı yemek yeme ve fiziksel aktiviteye yönlendirilmelidir.Sürekli kilo alıp verme, vücut şekline ve metabolizmaya zararlıdır. Yeniden alınan kilo yağ olarak vücuda döner. Yavaş ve dengeli kilo vermek gereklidir.
Egzersiz: Diyetle beraber mutlaka egzersiz de yapılmalıdır. Egzersiz programı kişiye göre düzenlenmeli, başlangıçta hafif egzersiz programları verilir, daha sonra egzersizin sıklığı ve şiddeti artırılır. Günlük egzersiz süresi en az 30 dakika olmalıdır. Arabaya binmek yerine yürümek, asansör yerine merdiven kullanmak da bir egzersizdir. Ağır egzersiz önerilmez. Egzersiz, kilo vermenin yanında insulin duyarlılığını artırarak şeker hastalığını ve iyi kolesterolü (HDL) artırarak kalp damar hastalığı gelişimini önler. Kemik sağlığını destekler, psikolojik olarak iyi hissetmeyi sağlar.Çocukluklarda obezite ilaç tedavisi, obeziteye yönelik cerrahi yöntemler uygulanmaz.

KİLO ALMAK NASIL ÖNLENİR?
Fast food türü hazır gıdalardan uzak durulmalıdır. Besinsel değeri yüksek, kalorisi az gıdalar tercih edilmelidir. Bu konuda aşırı kısıtlayıcı olmak, kısıtlanan yiyeceğe eğilimi artırabilir. Sağlıklı besin alternatifleri sunulmalıdır. Evde çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklar hazırlanmalıdır ( kuruyemiş, kuru ve yaş meyve, ev yapımı sütlü tatlı, ayran, limonata gibi) 
Şekerli ve yağlı gıdalardan kaçınmalı, bu gıdalar çocuk istediği için ya da ödül olsun diye verilmemelidir. Ev içinde bu tür yüksek kalorili yiyecekler bulundurulmamalıdır. Kızartma yerine ızgara ya da haşlama türü gıdalar tercih edilmelidir. Öğün atlanılmamalı, azar azar ve sık sık beslenmelidir. Kahvaltı, günün en önemli öğünüdür. Yemek yavaş yenmeli ve iyi çiğnenmelidir. Yemek hızlı yenirse doygunluk hissi daha az olur. Kalsiyum ve D vitamini büyüme çağındaki çocuklar için çok önemlidir. Öğünlerde süt ürünlerine yer verilmeli, açık havada güneş alınacak egzersizler uygulanmalıdır. İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeli, 6. aydan itibaren ayına uygun besinler uygun miktarda verilmeli, ilk verilen tamamlayıcı besin tatlı olmamalıdır. Televizyon ve bilgisayar karşısında yemek yemekten kaçınılıp, aile sofrası mutlaka kurulmalıdır. Düzenli ve sağlıklı yeme alışkanlığı okul programlarına da girmeli, okullarda fiziksel aktivite özendirilmelidir. Hafta sonları ailecek spor yapma olanağı sağlanmalıdır.  Çocuğun sevdiği aktivitelere öncelik tanınmalıdır. Çocukların boş zamanlarının değerlendirecek uğraşları olmalı, böylece sıkıldıklarında yemek yemeleri engellenmelidir. Çocuğun kendi isteği ile kendi disiplinini sağlaması hedeflenmelidir. Sağlıklı beslenme kurallarını tüm aile ortak olarak uygulamalı; anne ve baba, çocuğuna beslenme ve yaşam tarzı konusunda liderlik yapmalıdır. Obeziteden korunmak, en etkili uzun süreli obezite kontrolü yöntemidir. Bunun için toplum bilincini eğitim yoluyla artırmak gerekmektedir”. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA