HEDİYE EROĞLU
Adana’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından düzenlenen “Geçinemiyoruz! Halk için bütçe, demokratik Türkiye!” mitingi, ekonomik kriz, artan yoksulluk ve hükümetin bütçe politikalarına tepki olarak gerçekleştirildi. Uğur Mumcu Meydanı’nda saat 12.00’de başlayan mitinge, sendikalar, siyasi partiler, kadın ve gençlik örgütleri ile demokratik kitle örgütlerinden binlerce kişi katıldı.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin de geniş katılım sağladığı mitingde, “Halk için bütçe, demokratik Türkiye!” çağrısı yapıldı.
“SERMAYEYE DEĞİL, EMEKÇİYE BÜTÇE!”
Adana’daki mitingde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, iki aydır süren hazırlıkların ardından emekçilerin taleplerini meydanlara taşıdıklarını söyledi.
Karagöz, bütçe politikasının iktidarın sınıfsal tercihlerini açıkça ortaya koyduğunu belirterek şu sözleri kaydetti: “İktidar yüzünü sermayeye, sırtını emekçilere dönüyor. Kaynakların kimden kesildiği ve kime aktarıldığı ortada. Oysa bu bütçeyi yaratan biziz. Türkiye’de kamu emekçileri, işçiler, emekliler, gençler geçinemiyor. Krizin faturasını halka çıkarıyorlar. Bütçe, sermayenin değil halkın onayına sunulmalı.”
Karagöz, her üç çocuktan birinin aç okula gitmesini, iş cinayetlerini, mega projelere aktarılan devasa kaynakları, dolar milyoneri sayısındaki artışı hatırlatarak, “Kaynak var ama bunlarda utanma yok” dedi.
“BU BÜTÇE EMEKÇİYİ DEĞİL YANDAŞI KORUYOR”
Konuşmasında yıllardır süren kamusal çöküşe dikkat çeken Karagöz, kamu çalışanlarının ayrımcılık, mobbing, güvencesizlik ve sefalet ücretleriyle yaşamaya mahkûm edildiğini belirtti: “AKP iktidarı döneminde kamuda liyakat yerle bir edildi. Kamu hizmeti halk içindir ve kamu emekçisi bu ülkenin omurgasıdır. Buna rağmen bütçe bizleri kapıkulu gibi gören bir anlayışla hazırlanıyor.”
Karagöz, özellikle sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda bütçenin reel olarak küçüldüğünü, özel şirketlere aktarılan kaynakların büyüdüğünü ifade etti.
KESK’İN TALEPLERİ: “HALK İÇİN BÜTÇE, EMEĞİN BÜTÇESİ”
Karagöz, milyonların ortak taleplerini şöyle sıraladı: Bütçe hakkının engellerinin kaldırılması, bütçenin halkın onayına sunulması, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine son verilmesi, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe, iş cinayetlerini önleyecek tedbirler, asgari ücretin insanca yaşam düzeyine çıkarılması, kamu emekçilerinin grev hakkının tanınması, sefalet ücretlerine neden olan toplu sözleşmenin yenilenmesi, en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması, güvencesiz istihdama son verilmesi, dolaylı vergilerin düşürülmesi, servet vergisi, kamu-özel işbirliği ve garanti ödemelerine son, kaynakların güvenlikçi politikalara değil sosyal ihtiyaçlara ayrılması, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve demokratik bir ülke”