Sözleri şair Rüştü Okyar’a ait olan ‘Sonbaharda çık gel bana’ adlı rast makamındaki eser 30 Eylül’de TRT Müzik kanalında canlı olarak yayınlanacak. 

EREN KAVVAS

Toros Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı görevini yürüten bestekar Hasan Cemil Şensever, son katıldığı TRT beste yarışmasına sunduğu bestesi 563 eser arasında ilk 10’a girdi. Şensever, gençlerin Türk Sanat Müziğe olan ilgi göstermediğinden yakındı. 
SORU: Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?
H.C. ŞENSEVER: 16 Eylül 1956 Van doğumluyum. Liseyi Van’da bitirdim. 1978 İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler öğretmenliği mezunuyum. Uzun yıllar devlet kademelerinde hizmet ettikten sonra emekliye ayrıldım ve şuanda Toros Üniversitesi’nde Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak görev yapıyorum. 
SORU: Toros Üniversitesi’nde ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
H.C. ŞENSEVER: Toros Üniversitesi’nde Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak görev yapmaktayım. Dört personelle birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çok mutlu ve huzurlu bir ortamda çalışıyoruz. Üniversite öğrenimini vakıf üniversitesinde okumak isteyen öğrencilere Toros Üniversitesi’ni tavsiye ediyorum. Üniversitemizde öğrenciler için çok güzel ve uygun ortam var. Ben Öğrenci İşleri Daire Başkanı olarak ilk kayıttan mezuniyetteki diploma düzenlemesine kadar ilgileniyorum.

ADETA BESTE FABRİKASI
SORU: Türk sanat Müziği ile nasıl tanıştınız?
H.C. ŞENSEVER: Tük Sanat Müziği’ne ilgim Türk Halk Müziği ile başladı. İlk başlarda bağlama çalıyordum sonraları ise ut çalmaya başladım. İş hayatımdan arta kalan zamanlarda amatörce çaldığım udu bestekârlıkla sürdürdüm. Bu da beni çok mutlu eden bir olgu oldu
SORU: Kaç besteniz var bunlardan kaçı repertuara alındı?
H.C. ŞENSEVER: Sözleri ve bana ait birçok bestem var. Sözleri başka şairlere ait ama bestesi bana ait olan yaklaşık 20’ye yakın TRT repertuarına kabul edilen bestem var. Bu benim için bestekârlık adına gelebileceğim en üst noktadır. Çünkü TRT’nin bu besteleri kabul etmesi yani bir nevi tescilli bestekârlık olarak kabul görmektedir. 

BESTELERİ İLK 10’DA YARIŞIYOR
SORU: Bu yıl TRT tarafından düzenlenen bir yarışmaya katıldınız ve ilk 10’a girdi eseriniz. Biraz bu yarışma gelecek çalışmalarınızla ilgili bilgi verir misiniz?
H.C. ŞENSEVER: Bu yıl TRT ve Amasya Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu Türkiye’nin bu anlamda en ciddi beste yarışmasında mansiyon ödülü aldım. Yaklaşık 563 eser arasından ilk 10’a girmekle ödüllendirildim. Yaptığım rast makamındaki eserin sözleri değerli kardeşim şair Rüştü Okyar’a ait olan ‘Sonbaharda çık gel bana’ adlı eserim finale kaldı. TRT ekranlarında 30 Eylül’de TRT Müzik kanalında canlı olarak yayınlanacak. Bu da benim için çok güzel bir onurdur. Sonucu ne olursa olsun önemli olan bu yarışmaya katılarak bir şeyler üretmektir, üretebilmektir. Ben bu anlamda çok mutluyum. Bunun dışında Türk Sanat Müziği kulvarındaki ilk ödülüm 2010 yılında İstanbul’da Kadıköy Belediyesi’nin açmış olduğu Türk Sanat Müziği Beste Yarışmasıydı. Oktay Zerin adlı değerli kardeşimin gönderdiği bir şiirle katıldım. Oradaki rast eserim ödül aldı. Sonrasında 2012’de Uşak Makamı’nda sözleri Sevinç Atan’a ait bestesi ise bana ait olan eserim ilk 10’a girerek finalist oldu ve mansiyon ödülü aldı. Hemen akabinde 2013 yılında tekrar nihavent makamında sözleri Rüştü Okyar’a ait olan bir eserim mansiyon ödülü aldı. Bu anlamda eserlerimizi TRT’nin ünlü ses sanatçıları seslendirdi. Yaptığım besteleri Tuğçe Pala, Nusret Yılmaz gibi değerli sesler yorumladı. Bu da beni bestekâr olarak çok mutlu eden bir olgu oldu. Ayrıca bunun dışında bazı şiir denemelerim de var. Van Valiliği ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin açtığı bir yarışmada bana ait olan bir şiirim güfte dalında mansiyon ödülü aldı. Ayrıca Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği Kadıköy Güzellemeleri konulu yarışmada ikincilik ödülü aldım. Şiir yazman benim için arka planda kaldı. Daha çok ut çalıyorum ve beste yapıyorum. 

TÜRK SANAT MÜZİĞİ HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMÜYOR
SORU: Günümüz gençlerinin Türk Sanat Müziği’ne olan ilgisini nasıl görüyorsunuz? Sizce Türk Sanat Müziği yeteri kadar ilgili görüyor mu?
H.C. ŞENSEVER: Maalesef günümüzde Türk Sanat Müziği adına üzücü bir tablo mevcut. Şahsım adına sevindirici şeyler yaşasam da Türk Sanat Müziği kulvarında eskiye nazaran dinleyici kitlesinde büyük oranda bir azalma görüyorum. Ülkemizin çok kültürlü bir mozaik olması, çeşitli toplumların sanat eserleri üretmesi ülkemiz adına büyük bir zenginliktir. Ben annemin kulağıma fısıldadığı Türk Sanat Müziği besteleriyle büyüdüm. ‘Nazlanma’, ‘Unutamam Seni’ veya benzeri şarkılarla büyüdüm. Türk Sanat Müziği gerçekten ‘Saray Müziği’, Osmanlı Müziği’ diye tabir edilse de sanat müziğinin temelinde Türk Halk Müziği var. Sanat müziği olarak yorumlanan eserlerde bile türkü formunda söyleyen ses sanatçılarımız var. Müzik evrensel bir olgudur diye düşünüyorum. Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği diye ayırmamak gerekiyor. Ben bir Neşet Ertaş hastasıyım. Üstadımız olan Neşet Ertaş’ı çok severim ve rahmetle anıyorum. Ama tabi bu bir zevk meselesidir. Her türlü müzikten hoşlanan var. Bu tartışılmaz. Ben kendimce gençlerin Türk Sanat Müziği’ne eğilmesini öneririm. 

MÜZİK EVRENSELDİR
SORU: Sizce Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği arasında bir etkileşim, etkilenme söz konusu mu?
H.C. ŞENSEVER: Türk Sanat Müziği’yle Türk Halk Müziği’nin etkileşim halinde olduğu söylenebilir. Türk Sanat Müziği’yle Türk Halk Müziği’ni kesin çizgilerle ayırmak doğru değil hem mümkün de değil. Türk Halk Müziği’nin sözleri biraz daha toplumun daha farklı kesimlerince kabul edilir. Türk Sanat Müziği’nde ise daha çok elit kesimlere hitap eden sözler kullanılmaktadır. O nedenle de zaman zaman ‘Saray Müziği’ diye nitelendirilmektedir. Ama müzik evrenseldir. Bu iki müzik türünde de Anadolu açısından vazgeçilmez ve koparılmaz bir bağ vardır. Türk Sanat Müziği dediğimiz olgu, Türk Halk Müziği dediğimiz olgudan beslenerek oluşmuştur. 

3-4 DAKİKADA ÜNLÜ OLUNUYOR
SORU:  Bazı televizyon kanallarında müzik yarışmaları yapılıyor. Bu yarışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
H.C. ŞENSEVER: Özellikle son yıllarda birçok kanalda, çeşitli müzik dallarında yarışmalar düzenlenmektedir. Bu yarışmaların topluma müzikal anlamda elbette katkıları var. Ancak bu yarışmalar sayesinde bir yerlere gelen genç yeteneklerin ilerleyen zamanlarda hüsranla karşılaştıklarını düşünüyorum. Çünkü günümüzde artık öyle bir konsept gelişmiş ki müziğe hevesi olan herkes sosyal medya sayesinde amatör de olsa 3-4 dakikalık bir çekimle ünlü olabiliyor. Bu insanlar kısa zaman sonra da yüzüstü bırakılıyor. Özellikle bizim resmi kurumumuz olan TRT’nin, sanatçıların ve bestekârların sesini yurdumuzun en ücra köşesine kadar duyuracak olan yerel medyanın da büyük görev üstlenmesi gerekiyor. Bestekârların yeni eserlerinin TRT’de yer edinmesini istiyorum. Yarışmalarda dereceye girmekten ziyade sonrasında halka, geniş kitlelere sesimi duyurma olanağı elde edebiliyor muyum; önemli olan bu aslında.

SANAT MÜZİĞİNİ İHMAL ETMEYİN
SORU: Son olarak yeni nesile, gençlere tavsiyeniz var mı?
H.C. ŞENSEVER: Uzun yıllar çok sevdiğim değerli dostum şuanda CHP milletvekili olan Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın danışmanlığında Mersin Üniversitesi Türk Sanat Müziği Topluluğu’nda birlikte çalışmalar yaptık. Güzel günler geçirdik. Bu anlamda Türk Sanat Müziği’ni genç öğrencilerimize sevdirme anlamında çok güzel gelişmeler kaydettik. Bütün gençlerimiz istedikleri müzik dalını dinlemekte serbestler ama Türk Sanat Müziği’ni de ihmal etmesinler. Çünkü Türk Sanat Müziği bizim kültürümüzün vazgeçilmez değerlerindendir diye düşünüyorum.