Mardin'in Nusaybin ilçesinde doğup, büyüyen 33 yaşındaki Süleyman Akay, 2004 yılında sırtına Türk Bayrağı dövmesi yaptırdı. Evli ve 2 çocuk babası olan Akay, geçen yıl gittiği Nusaybin Devlet Hastanesi dönüşünde YDG-H'lılar tarafından durdurularak, rehin alındı. Yaklaşık 1 hafta işkence gören Akay, ardından Türk Bayrağını 20 gün içerisinde sildirmesi şartıyla serbest bırakıldı. Akay, eşi ve çocuklarıyla yanlarına hiçbir eşya bile alamadan Mersin'e kaçtı. 

Başından geçen olayla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Akay, Nusaybin'de doğup, büyüdüğünü söyledi. Geçen yıl Eylül ayında sırtında Türk Bayrağı bulunduğu için YDG-H tarafından rehin alınıp, kaçırıldığını dile getiren Akay, bir hafta boyunca işkence gördüğünü kaydetti.

“TÜRK BAYRAĞI'NA SEMPATİ DUYDUĞUM İÇİN YAPTIRDIM”
Olayın meydana gelişiyle ilgili de bilgiler veren Akay, “Ayağımdaki ağrıdan dolayı arkadaşımla birlikte arabayla Nusaybin Devlet Hastanesi’ne gitmiştim. Orada muayene olduktan sonra eczaneye gittiğimiz sırada yüzleri maskeli, ellerinde keleşler olan 5-6 kişi bizi durdurdu. Zaten direk araçtan inmemi, benim ismimin listede bulunduğunu söylediler. Ellerim kelepçeli, gözlerim bağlı şekilde onların aracına binerek 10 dakikalık bir yolculuk yaşadım. Yolculuktan sonra engellerin, barikatların, hendeklerin olduğu mahalle aralarına götürdüler. Onların kullandığı bir eve gittik. Orada direk bana sordular. Sırtına Türk Bayrağı yapan soysuz hanginiz dediklerinde, benim dedikten sonra bana vurmaya başladılar. Daha sonradan sorgu odasına aldılar. Sen niye sırtına Türk Bayrağı yaptın, bize açıklamasını yap dediler. Bende Türk Bayrağına sempatim olduğu için bunu yaptığımı söyledim. Ana dilim Kürt. Kürtlüğümü hiçbir zaman inkar etmedim, din, dil ayrımı yapmadım. Türk Bayrağı’na sempati duyduğum için yaptım. Bana suç işlediğimi söylediler. Devletin hangi birimine çalıştığımı sordular. Bunu söyle sana bir şey yapmayacağız, hemen serbest bırakacağız. Bunun için bana baskılar uyguladılar. Ancak ben kimseye çalışmadığımı onlara söyledim” dedi.

“SENİ CANLI BOMBA YAPIP BİR DEVLET DAİRESINDE PATLATACAĞIZ DEDİLER"
Bir hafta ellerinde kaldığını belirten Akay, “Bu süre zarfında birçok işkenceye maruz kaldım. Ondan sonra onların kurduğu halk mahkemesine götürdüler, beni yargıladılar. Halk mahkemesinde bana suçumu sordular, bende Türk Bayrağı yaptırmam dedim. Bunun üzerine orada bulunan herkes beni yuhaladı, küfür etti, hakaretlerde bulundular. Senin annen baban yok mu, senin soyun sopun yok mu gibisinden demeçler aldım. Niye Türk Bayrağı yaptın, seni infaz edeceğiz gibi cevaplar aldım. Madem sen sırtına Türk Bayrağı yapmışın, bizde senin sırtına Kürt bayrağı yapacağız, seni canlı bomba yapıp bir devlet dairesine götüreceğiz, patlatacağız gibi tehditler aldım” şeklinde konuştu.

"ŞEREFİMLE, NAMUSUMLA TÜRK BAYRAĞIMI YAŞATACAĞIM"
20 gün içinde Türk Bayrağını silmesi karşılığında serbest bırakıldığını vurgulayan Akay, “Eğer 20 gün içerisinde Türk Bayrağı dövmemi silmediğim takdirde infaz edileceğimi söylediler. Bu Türk Bayrağını ya sileceksin ya sileceksin dediler. Bende serbest bırakıldıktan 2 gün sonra gece yarısı arkadaşımın arabasıyla Mersin’e kaçtım. Terör örgütü mağduruyum. Halende Türk Bayrağım sırtımda duruyor. Şerefimle, namusumla bayrağımı yaşatacağım. Ben ölene kadar bu Türk Bayrağı sırtımda kalacak. Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun Türk Bayrağı’nı sildirmeyeceğim” ifadelerini kullandı.

"BAŞTA SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN SESİMİ DUYMASINI İSTİYORUM, TERÖR MAĞDURUYUM"
9 aydır Mersin’de yaşamını sürdürdüğünü dile getiren Akay, sözlerini şöyle tamamladı: 
“Evimiz kira. 2 çocuğum var ve eşim şu anda hamile. ilk geldiğim dönemlerde günü birlik çalışıyordum ve evimin ihtiyaçlarını karşılayabiliyordum. Şimdi ise eşin, dostun, akrabaların yardımıyla geçimimi sağlıyorum. Günü birlik işler benim ev kiramı bile karşılamıyor. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan PKK ve FETÖ terör örgütlerine karşı büyük mücadele veriyor. Onu bu mücadelesinden dolayı canı gönülden kutluyorum. Yüce Rabbim sayın Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı başımızdan eksik etmesin. Buradan özellikle Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, devlet büyüklerimize sesleniyorum. Sesimi duymalarını istiyorum. Ben para, pul istemiyorum. Ben terör mağduruyum ve iş talep istiyorum. Evimin ihtiyaçlarını kendim karşılamak istiyorum. Şunu da herkes bilsin Kürdüm ama hiçbir zaman Kürtlüğümü inkar etmedim ancak Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında yaşıyorsak herkes buna saygı duymalı. Türk Bayrağı dövmemi sildirmeyeceğim." (İHA)