Hevesimiz kursağımızda kaldı!

“Bu genelge ile çok heveslendik hevesimiz kursağımızda kaldı!” diyen ESOB Başkanı Talat Dinçer, “Yapamayacağımız iş yok! Ama ne yazık ki yerel yönetimlerden kamu kurumlarına tüm odaklar alımlarda başka şehirleri tercih ediyor” dedi. 

Hediye Eroğlu

Mersin Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, gazetemize yaptığı açıklama ile esnaf ve sanatkarın sorunlarına ve taleplerine dikkat çekti.
Özellikle mal ve hizmet alımlarında Mersin esnafının tercih edilmemesine içerlediklerini söyleyen Dinçer, 2012 yılında dönemin valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun yayınladığı genelge ile çok heveslendiklerini ancak bu genelgeye rağmen gidişatın değişmemesi ile heveslerinin kursaklarında kaldığını söyledi. 

İDDİALIYIZ AMA!.. 
Mersin’de 72 odaya bağlı 70 bini aşkın esnaf ve sanatkar bulunduğunu ve bu kişilerin yapamayacağı iş olmadığını dile getiren Başkan Dinçer, “Hatta bazı esnaf ve sanatkarlarımız ülkeye örnek olacak işlere imza atmaktalar. Sanayi sitemizde çağın taleplerine uygun her türlü mal üretimi mümkünken, hizmet üretiminde de kalitemiz üst seviyelerdedir. Bize verilen her işin altından kalkabilecek beceri ve yeteneğe sahibiz. Bu konuda iddialıyız ancak iddiamızı ispatlayamıyoruz” dedi.  

“BİZDEN DE FİYAT ALIN”
Mersin’deki kurum ve kuruluşların mal ve hizmet alımlarında kendilerini tercih etmemesine tepkili olduklarını ifade eden ESOB Başkanı Dinçer, “Ne yazık ki ilimizde çok büyük alımlar yapan ve yöneticiler, idareciler bu alımlar ile başka şehirlerdeki esnafları ihya etmekteler. Oysa biz burada iş peşinde koşmakta, her türlü kaliteyi sağlayarak, fiyat kolaylığı sunmaktayız. Ancak ne yazık ki bu algıyı bir türlü yaratamadık. Biz hakkımız olmayan bir şey istemiyoruz. Sadece mal ve hizmet alımlarında ‘bizden de fiyat alın’ diyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız” diye konuştu. 

“BEN DEĞİL BİZ DEMELİYİZ”
Mersin’in en önemli sorununun işsizlik olduğunu ve bu soruna çözüm sunan en etkili odağın ise esnaf ve sanatkarlar olduğunu işaret eden Talat Dinçer, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bizim kazanmamız demek, kentin kazanması, hepimizin kazanması demektir. Bizim sağlayacağım iş, aş ile ekonomik ve sosyal sıkıntılar azalacak, kentimiz gelişimini arttıracaktır. Olaya ‘ben kazanayım’ penceresinden değil, ‘biz kazanalım’ penceresinden bakmalıyız”.