SONER AYDIN
Türkiye’de patlayıcı maddelerin güçlendirilmesinde kullanıldığı gerekçesiyle nitrat içeren gübrelerin satış ve sevkıyatının yasaklanmasının ardından hem işçi hem çiftçi hem de işveren mağdur oldu. Söz konusu gübrelerin satış ve sevkıyatına uygulanan yasağın kalkmaması halinde gübre fabrikaları kapılarına kilit vurmaya hazırlanıyor.
“HERKES MAĞDUR OLACAK”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Haziran ayında terör olaylarında patlayıcı maddelerin güçlendirilmesinde kullanıldığı gerekçesiyle nitrat içeren gübrelerin satış ve sevkıyatını yasakladı. Kararın ardından çıkmaza giren gübre fabrikaları üretime ara verme kararı alırken, yasağın kalkmaması halinde olan yine işçilere ve üretim yapan çiftçiye olacak. Gübre yasağı ile gazetemize açıklama yapan Petrol-iş Sendikası Mersin Şube Başkanı Murat Marangoz, içerisinde 26 nitrat olan kalsiyum amonyum-nitrat denilen gübrenin serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
“BİNLERCE ÇALIŞAN İŞİNDEN OLACAK”
Gübre yasağı nedeniyle Mersin, Bursa, Bandırma ve Kütahya’da 4 fabrikada nitratlı gübre üretiminin durduğu bilgisini veren Marangoz, sadece Mersin’de gübre fabrikasının stok üretimi yaptığını dile getirdi. Mersin’de Paşabahçe Cam Fabrikası için alınan kapanma kararının ardından gübre yasağı nedeniyle Toros Tarım Gübre Fabrikası’nın da kapanması ile işsiz ordusuna yeni işsizler ekleneceğini, kent ekonomisinin olumsuz etkileneceği dile getiren Marangoz, “Bandırmadaki fabrika işçilerini ücretsiz izne çıkardı, Bursa Gemlik’te toplu iş süreci vardı, işveren yasak nedeniyle masaya gelmedi bu yüzden greve gidildi. Grev bugün 60. gününde. Kütahya gübrede üretim durdu. Mersin’deki Toros Tarım üretime devam ediyor ama karamsal devam ediyor. Üretime devam edip stok yapan işveren kumar oynuyor adeta. İşçinin de düşüncesi ise ‘ben ne olacağım?’. Yasakla birlikte 2 binden fazla işçi işinden olabilir. Bu fabrikaların kapanması ile birlikte 10 binden fazla insan etkilenecek. Hükümetin fabrikaların kapanmamasının önüne geçmesi lazım” diye konuştu.
“YASAK FABRİKALAR TAMAMEN KAPANIR”
Yasağın yüzde 33’lük nitratlı gübreye getirildiğini belirten Marangoz, “Hükümet, Haziran ayından itibaren nitratlı gübrelerin satışını yasakladı. Fakat dünya literatüründe şöyle bir gerçek var; gübrenin içersindeki azot miktarı yüzde 28 ve üzerinde olanlar paylayıcıdır, yüzde 28’inde altında olanlar patlayıcı olamaz. Bu kanıtlanmış belgelenmiş bir şeydir. Bunun ilgi Tarım Bakanlığıyla, Milli Savunma Bakanlığıyla görüşüldü. Biz burada sendika olarak işverenle birlikte hareket ediyoruz, çünkü işverenin de yapacağı bir şey yok. Evet, yüzde 33’lük amonyum-nitrat gübresi bombaya dönüşebiliyor, bunun satışını, ithalatını yasaklayın ama bu köylünün nitratlı gübreye ihtiyacı var, bu yüzden içinde yüzde 26 nitrat olan kalsiyum amonyum-nitrat dediğimiz gübre serbest bırakılmalı. Çünkü köylüye bu gübre lazım. Biz zaten tarımda dışa bağımlı bir ülke haline geldik, eğer çiftçi bu gübreyi atmaz ise yüzde 50’ye yakın bir üretim kaybı yaşayacağız. Çünkü en geç Ocak ayında köylü bu gübreyi atmalı. 4 fabrika kapandı 2 bin işçi işsiz kaldı diyelim, zaten milyonlarca işsizimiz var bunları da içine ekleyelim ama milyonlarca köylümüz var bu insanlar nasıl üretim yapacak. Buğday, çay, fındık, narenciye de bu gübreler kullanılıyor. Bunun yerine başka gübre kullanılamaz sadece nitratlı gübre kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
“FABRİKALARI KAPATMAK ÇARE DEĞİL”
Fabrikaların kapatılması ile sorunun çözülemeyeceğini ve patlayıcı yapımında kullanılan nitratlı gübrenin elde edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Marangoz şunları söyledi: “Zaten ekonomimiz iyiye gitmiyor, bir de her geçen gün bir fabrikamız kapanıyor. Bölgemizde Paşabahçe kapandı, Adana’da bir fabrika kapandı. Eğer üretim yapılmayacaksa bu fabrikalar boşaltılacak, içliler çıkartılacak. Fabrikaları kapatmak bir çare değil. Bu gübreler zaten dışarıdan buluyor. Sınırlarımız kevgire dönmüş durumda. Sınırlardan kaçak yollardan geliyor. Yakalanan gübrelerin çoğunun üzerinde Arapça yazılar var. Bizim gübrelerimiz değil bunlar.”
“MERSİN SAHİPSİZ”
Öte yandan konuyla ilgili rapor hazırladık ve Mersin’deki siyasi partilere sunup destek isteyecekleri aktaran Marangoz, “Mersin sahipsiz bir kent. Sanayimiz yok, tarım yok, turizm yok. İnşaat sektöründen başka bir şey yok. Yeşil alanlarımızı söküp betonlaştırdık. Mersin sahipsiz bir şehir, Mersin’e sahip çıkan yok” isyan etti.
MERSİN ÜRETİM TESİSİ
Toros Tarım’ın üç gübre üretim fabrikasından biri olan Mersin Üretim Tesisi, Mersin kent merkezinin 5 kilometre doğusunda, Mersin Limanı’na oldukça yakın bir mevkide bulunuyor. Bir Türk-Kuveyt ortaklığı olan Akdeniz Gübre Sanayi A.Ş. tarafından 1968 yılında inşasına başlanan tesis, 1972 yılında üretime geçmiş ve 1984-87 yılları arasında uygulanan rehabilitasyon projesiyle büyük ölçüde yenilendi. Akdeniz Gübre’nin 1990 yılında önce Tekfen Holding bünyesine katılması ve 2005 yılında Toros Tarım’la birleşmesinden sonra fabrika “Toros Tarım Mersin Üretim Tesisi” adını aldı.
Mersin Üretim Tesisi, Kalsiyum Amonyum Nitrat (CAN) ve Diamonyum Fosfat (DAP) gübrelerinin yanı sıra nitrik asit, sülfürik asit ve fosforik asit imalatı yapan 5 ana üretim ünitesi ile malzeme ambarları, açık-kapalı depolar ve torbalama ünitesi gibi yardımcı tesislerden oluşan bir gübre kompleks. Yaklaşık 1 milyon metrekarelik bir alana yayılan tesisin CAN ünitesi, yüzde 26 azot içeren yılda 660 bin ton gübre üretim kapasitesine sahip. Tesiste ayrıca talebe göre değişik oranlı Amonyum Nitrat (AN) gübreleri ile yüzde 33 azot içeren Amonyum Nitrat gübresi üretilebilmekte. Tesis, bu kategoride ülkenin toplam üretim kapasitesi içinde yüzde 38 paya sahip. Tesisin DAP ünitesinde ise yılda 150 bin ton gübre üretilebilmekte. Bu kapasiteyle tesis, Türkiye’deki toplam DAP üretimi içinde yüzde 28 paya sahip. Tesisin asit ünitelerinde ise yılda 405 bin 280 ton nitrik asit (%100 HNO3); 214 bin 500 ton sülfürik asit (%98 H2SO4); 71 bin ton da fosforik asit (P2O5) üretilebilmekte.
KENDİ ENERJİSİNİ KENDİ ÜRETEN FABRİKA
Ayrıca Mersin Üretim Tesisleri, Türkiye’de kendi enerjisini kendi üretebilen az sayıdaki sanayi kuruluşundan biri. Fabrika bünyesinde Toros Enerji tarafından işletilen kuvvet merkezinde 7,4 MW elektrik üretim kapasitesine sahip bir buhar türbin jeneratörü ile 4,7 MW elektrik üretim kapasitesine sahip bir gaz türbin jeneratörü bulunmakta.
Çevre konusunun teknolojik, ekonomik ve yasal tüm boyutlarıyla ve duyarlılıkla ele alındığı Mersin Üretim Tesisleri, çevre mevzuatına göre alınmış emisyon ve deşarj izinlerine sahip. Tesiste çevreyle ilgili yatırımlar öncelikli olarak değerlendirilmekte ve bir program dahilinde sürdürülmekte. Örneğin nitrik asit ünitesinden atmosfere verilen baca gazlarındaki NOX emisyonunu 200 ppm’in altına düşürmeyi sağlayan katalitik redüksiyon sistemi Türkiye’de ilk kez Mersin Üretim Tesisleri’nde devreye sokuldu.