SONER AYDIN

Mersin’de emek ve demokrasi güçleri son yayınlanan 675 sayılı KHK ile 10 bin 131 kamu görevlisinin görevden ihraç edilmesini, Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyonu, Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanları Gülten Kışanak ile Fırat Anlı’nın tutuklanmasını protesto etti. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen emek güçlerine CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları ve çok sayıda sendika temsilcisi de destek verdi. “675 sayılı KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımız onurumuzdur”, “AKP faşizmine karşı birlikte direneceğiz” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Direne direne kazanacağız,” “Faşizme karşı omuz omuza”, “İnadına sendika inadına KESK” sloganları atıldı. 

“DEMOKRASİ İÇİN BEDEL ÖDÜYORUZ”

Emek güçleri adına açıklama yapan KESK dönem sözcüsü görevini yürüten Büro Emekçileri Sendikası (BES) şube başkanı Yusuf Kaya, “Bizim istediğimiz laik, demokratik bir cumhuriyettir” dedi. Demokratik bir ülke için ağır bedeller ödediklerini dile getiren Kaya, KESK’in geçmişinden bu güne ülkenin onuru, vicdanın, demokrasinin, adaletin sesi olduğunu söyledi. Uygulamaların devam etmesi ve meclisin devre dışı kalması halinde kaosun artacağını belirten Kaya, “Derhal bu yolu terk etmek Türkiye halkları açısından son derece önemlidir. Üyelerimiz açığa alınmıştır ama şu bilisin ki KESK bu ülkenin umut ışığıydı. Ve KEST bu ülkenin umudu olmaya devam edecek” dedi.

“BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIZ”

29 Ekim gecesi çıkartılan KHK’lerle binlerce KESK’li memurun, akademisyenin ihraç edildiğini dile getiren Kaya, işten atmalardan Mersin’deki kamu emekçilerinin de nasibini aldığını kaydetti. Şube yöneticilerinin ve üyelerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldığının vurgulayan Kaya şunları söyledi; “İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin tasallutu altındadır. Gece KHK’leri kamu emekçilerinin ‘keskin kılıcı’ olarak baş almaya devam ediyor. Hiçbir şekilde bir adım geri atmayacağız. Sadece üyelerimizin değil hukuksuz bir şekilde görevden atılan yüz binlerce emekçinin de hakkını savunan yine KESK olacaktır. Mücadelemiz ülkemiz demokratikleşinceye karşı devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“DARBE GİRİŞİMİ İHALESİ EMEKÇİNİN SIRTINA YÜKLENİYOR”

Darbe girişiminin ihalesinin kamu emekçilerinim sırtına yüklendiğini kaydeden Kaya, “İşimizle, ekmeğimizle oynayamazsınız. OHAL rejimi demokrasinin, sendikal hakların, kuvvetler ayrılığının köküne kibrit suyu dökmektir. Tam bir keyfi rejim inşasıdır Ne yazık ki bu sabah da Cumhuriyet Gazetesi’nin basılması haberi ile uyandık. Buradan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik baskıyı şiddetle kınıyoruz. Her zaman milli iradeden bahsedenler seçilmişlere kayyum atıyorlar, halkın iradesini yok sayıyorlar. Seçimle gelen seçimle gider diyenler bunu sadece kendileri için istiyor. Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarının derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu.

“GÜÇLENEREK GERİ GELİYORUZ”

KHK’larla görevden ihraç edilen KESK’lilere destek veren CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, gayesi sadece insan haklarını savunmak olan, amacı demokratik, özgür, laik bir Türkiye olan emekçilerin işten atılmasından dolayı utanç duyduğunu söyledi. Darbe bahanesi ile Türkiye’de karşı darbe yapılmak istendiğini vurgulayan Atıcı, “Biz bunlara gülüyoruz, beş arkadaşımız, on arkadaşımızı alın onbin kişi geri geliriz karşınıza. Darbeyi bahane ederek şahane bir kadrolaşma yapıyorlar. KESK üyelerinin, solcuların FETÖ ile ne alakası var. Bizim beğenmediğimiz demokratik düzende bile alamadığınız arkadaşlarımızı şimdi OHAL düzeninde bir bir alıyorsunuz. Bu çok hoşunuza gidiyor ama bizim bir sloganımız var, ‘Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek’. Biz ortak paydalarda birleştik. Biz güçlenerek karşına dikilmeye devam edeceğiz. Sizin sonunuz geldi. Diktatörlüğe izin vermeyeceğiz” dedi.

“DİKTATÖRLÜK SÜRECİNDEN GEÇİYORUZ”

HDP’li Sancar ise, “İçinden geçtiğimiz dönem diktatörlüğün kuruluş sürecidir. Diktatörlük bu ülkenin kaderi değildir. Bizim kaçınılmaz sonumuz değildir. Bu gidişi durduracak en önemli güç bizim birliğimizdir. Bir noktada birleşmeliyiz. Diktatörlüğe hayır, savaşa hayır. Birkaç ay içinde anayasayı değiştirip şuan içinde bulundukları durumu yasallaştırmak isteyecekler. Bu keyfi durumu anayasaya koymak isteyecekler. Hedefleri budur. Ama bu ülkede iç savaşa asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Önceki gün çıkartılan 675 sayılı KHK ile Mersin’de görevden alınan 12’si Eğitim-Sen, 6’sı SES üyesi 18 KESK’li isim arasında yer alan ve öğretmenlikten ihraç edilen Eğitim-Sen Şube başkanı Sinan Muşlu, baskının, görevden almaların kendilerini yıldırmayacağını dile getirdi. 

“LAİK EĞİTİMİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN İHRAÇ EDİLDİK”
Birleşik mücadele ruhunun giderek artacağını belirten Muşlu, “Bizim başka da bir alternatifimiz, şansımız yok. OHAL süreci 15 Temmuz darbe girişimini yapanlara karşı ilan edildiği söylendi. Şimdi soruyoruz, 15 Temmuz darbesini KESK mi yaptı? 15 Temmuz darbesini Cumhuriyet Gazetesi mi yaptı? 15 Temmuz darbesini Büyükşehir Belediyesi mi yaptı? 15 Temmuz darbesi sosyalistler devrimciler mi yaptı? Elbette değil. Peki, o zaman 15 Temmuz darbesinin hesabını soracağım diyerek ilan ettiğin OHAL ile kimden hesap soruyorsun, muhaliflerden hesap soruyorsun. Bu düzeni muhalif seslerden temizlemek için hesap soruyorsun. Biz eğitim emekçileri olarak laik, demokratik, anadilde eğitimi savunduğumuz için, savaşa karşı barışı savunduğumuz için ihraç edildik. Kimse bizim mücadelemizi karartamaz. Eğer 15 Temmuz darbesini temizlemek için birilerini ihraç ediyorsanız önce kendinizi ihraç etmeniz gerekiyor. AKP’nin önce kendisini ihraç etmesi lazım. Darbeci askerleri biz mi oraya yerleştirdik? Darbeci emniyetçileri biz mi oraya yerleştirdik?” diye sordu.

“BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ”
Açığa alınan bir diğer KESK üyesi Mehmet Antmen ise şunları söyledi; “Bu benim ilk defa kamudan ihracım değil. Barış dediğim, özgürlük dediğim için, hakların kardeşliği dediğim için memurluktan ihraç edilmiştim hem de cezaevine atılmıştım. Bugün ki hükümette aynı şeyleri yapıyor. Savaş çığlıkları atıyor. Bugün de barış diyorum. Ne bedel ödemek gerekiyorsa ödemeye hazırım. Hodri meydan diyorum”.