TIPTA KALİTE KONUŞULDU


 

MEÜ Tıp Fakültesi tarafından Tıp Eğitiminde Kalite, Akreditasyon ve Sosyal Güvenirlik başlıklı bir toplantı düzenlendi. Haber Merkezi

Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek, Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Tabipleri Birliği Ulusal Yeterlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volkan Öztuna ile Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öztürk'ün konuşmacı olarak yer aldığı tıp eğitimi toplantısında, dünyada ve Türkiye'de tıp eğitimi, tıp eğitim programlarının akreditasyonu, kalitede sürdürülebilirlik, tıpta uzmanlık eğitimi gibi konular masaya yatırıldı.

Toplantının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Çamsarı, 'tıp eğitimi' kavramının Türkiye’de özellikle son 10 yılda önemsenmeye başlandığına dikkat çekti ve "Tıp eğitimi, tıp fakültesine girilen günden başlamak üzere hekimin hayatı boyunca devam edecek bütünsel bir süreçtir. Tıp eğitimi, öğrencilere kendilerine lazım olacak bilgi ve becerilerin yanında bazı yeterlikleri de kazandırmalıdır. Bu yeterliklerin oluşması, bir bütün olarak eğitim içerisinde içinden geçilen bilişsel ve buna yandaş süreçlerin yoğrulmasıyla mümkün olacaktır. Tıp eğitiminin amaçları içerisinde bilgi ve becerilerin yanı sıra bu yeterliklerin kazanılmasının sağlanması da düşünüldüğünde, eğitimi bir 'süreç' olarak değerlendirme gerekliliği doğacaktır. Bu süreçle ilişkili paydaşlar üniversite, tıp fakültesi, hastane, akademik ve yönetim kadroları ile öğrencileri içermektedir" diye konuştu.
Toplantıda "Tıp Eğitimi Akreditasyonunda Sürdürülebilirlik" ve "Tıp Eğitiminde Sosyal Güvenirlik" konularında sunumlar yapan TEPDAD Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek, akreditasyon/eşyetkilendirmeyi uzun, virajlı, inişli-çıkışlı ancak sonu aydınlık bir yola benzetti. 21'inci yüzyılda sağlık alanında yaşanan değişimlerden söz eden Prof. Dr. Sayek, "Bu değişimler, tıp eğitimini o kadar etkilemiştir ki tıp eğitiminin niteliğinin değerlendirilmesini gerektirmiştir" dedi. Yükseköğretimde nitelik geliştirme sorumluluğunun kurumda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sayek, akreditasyon kurullarının nitelik geliştirmeye ve değerlendirmeye katkı yaptığını vurguladı.
Akreditasyon sürecinin, iç ve dış değerlendirme şeklinde yapıldığını ve bu süreçleri; özdeğerlendirme, kurum ziyareti, ziyaret komitesi raporu ve kalite gelişimi şeklinde sıralayan Prof. Dr. Sayek, bu sürecin sürekli devam ettirilmesi gerekliliğinden söz etti. "Akreditasyon, eğitim kurumları ve toplum arasında sosyal bir sözleşmedir ve güvence verir" diyen Prof. Dr. Sayek, akreditasyonun temel zorlukları, tıp eğitimini etkileyen tehditler konularında da dinleyicileri bilgilendirdi. Prof. Dr. Sayek, konuşmasının sonunda dinleyenlerden gelen soruları yanıtladı.
"Dünyada ve Türkiye'de Tıp Eğitimi Akreditasyonu" başlıklı bir konuşma yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öztürk de günümüzde kalite bilincinin yaygınlaştığını belirterek, eğitim programları akredite edilmiş bir fakültenin dekanlığını yapmaktan gurur duyduğunu kaydetti. Dünya Tıp Eğitimi Federasyonu'nun (WFME), tıp eğitimi kalitesinin artırılmasına yönelik önemli çalışmaları ve çıktılarının olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hakan Öztürk  dünyadaki diğer akreditasyon kuruluşları LCME, ACCME, ACGME, ECFMG hakkında kısa bilgiler aktardı. Prof. Dr. Hakan Öztürk, ülkemizdeki tıp eğitimine yön veren Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu (UTEAK) ile Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği'nin (TEPDAD) kuruluşu, amaçları ve çalışmaları hakkında da bilgi sundu.
Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Tabipleri Birliği Ulusal Yeterlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volkan Öztuna ise "Tıpta Uzmanlık Eğitimi Akreditasyonu" başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında kalite standartlardan söz eden Prof. Dr. Öztuna, eğitilen, eğitici ve kurumun birbiri içinde standartları yakalamak zorunda olduğuna dikkat çekerek, yetkinliğin ölçülebilir bir kavram olduğunu dile getirdi. Tıp fakülteleri ve tıp uygulamalarında kalite tartışmalarının 150 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Öztuna, halka değen, tedavi eden uzmanların yetkinliğinin 30-40 yıl önce sorgulanmaya başlandığını ifade etti ve bu amaçla kurulan ACGME ve UEMS hakkında kısa bilgiler aktardı. Uzmanlık eğitiminde; kurumlar ve eğiticiler arasındaki nicel ve nitel farklar, sağlık alanında metalaşma, sağlık politikaları ile eşgüdümün sağlanamaması, akademinin saygınlığını azalması gibi temel sorunlar bulunduğundan söz eden Prof. Dr. Öztuna, ortopedi asistanlarının eğitimi ve çalışma koşullarıyla ilgili Türkiye'deki tüm asistanları kapsayan bir anket ile Avrupa'daki ortopedi eğitiminin durumuyla ilgili bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA