Haber Merkezi
Olaylı ABD seçimleri sonrası gözler Başkanı Donald Trump’ın kabinesindeyken Mersin için önemli bir haber geldi. Amerika seçimlerinde Secular Turks for Trump grubu ile önemli destek sağlayan ve Amerika’daki Türklerin Trump’ı seçmelerinde önemli rol oynayan Sal Saygın Şimşek Trump’ın Ortadoğu Politikaları Komisyonu’na danışman olarak atandı. Şu anda Ortadoğu politikaları konusunda bir Türk olarak komisyonda söz sahibi.
Ancak Şimşek’in Mersin için önemi daha da büyük. Zira Şimşek, aslen Mersinli. İçel Mersin Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra, 1999’da Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesini bitiren Şemşek, Yüksek Lisans yapmak için Amerika’ya gitti ve University of Hartford’ta Masters in Business Administration yaptı. Akabinde Amerika’da iş deneyimi kazanmak isteyen ve yaşamımı burada sürdürmeye karar veren sal Saygın Şimşek, “Rahmetli dedem Süleyman Şimşek; Arslanköy’den çoban olarak çıkıp, Köy Enstitüleri’ne gitti ve köyüne milletvekili olarak döndü. 1973 – 1980 yıllarında CHP Mersin Milletvekilliği yaptı. Dedem vefat ederken bana vasiyet verdi; ‘Sana onurlu bir isim bırakıyorum, bu ismi taşı …” Babam Dr. Soyer Şimşek uzun yıllardır Mersin’de hekimlik yapmaktadır, buna ek olarak Mersin Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı” dedi
“Evrenselcilerin hem ekonomide hem de dış politikada yıkıcı etkilerini görmem sebebi ile Trump’ı seçtim” diyen Şimşek, Türk asıllı bir Amerikalı olarak; PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ ve Cihatçı Terör Örgütlerine ‘HAYIR’ dediği için Trump’ı desteklediğini söyledi.
TRUMP İLE ORTADOĞU’YA BARIŞ GELECEK
Başkan Trump’ın “Artık Biz Ortadoğu’nun jandarmalığını yapmak istemiyoruz. ABD artık kendi kaynaklarını, kendisi için kullanmak istiyor” sözlerini de değerlendiren Şimşek, “Ortadoğu’da Başkan Trump’ın göreve gelmesiyle daha ‘barışçıl’ bir tablonun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Ortadoğu’daki istikrarın sağlanması için Reformcu Müslüman Birliği’ne destek verilmesi gerekmektedir. Laik, demokratik sistemi benimsemiş ülkelerle daha derin, iletişim ve işbirliği gerekiyor. Türkiye’nin istikrarı yakalayabilmesi için; kuruluşundaki fabrika ayarlarına geri dönmeli ve Mustafa Kemal Atatürk’ün İlkelerine bağlı olarak yoluna devam etmelidir. ABD Anayasası ile Türkiye’nin kuruluş ilkeleri birçok noktada benzerlikler gösteriyor” diye konuştu.