Hediye Eroğlu- Mehmet Nabi Batuk
Türkiye, 72 ülkeden 540 bin öğrencinin katıldığı PISA 2015 sonuçlarına göre matematikte 420 puanla 49’uncu sırada yer aldı. Ayrıca İngiltere merkezli Ipsos MORI, yaptığı araştırmada bir çok kişinin, kendi ülkeleri hakkındaki bilgilerini test etti. Elde edilen sonuçlarda Türkiye, ‘cehalet oranı en yüksek’ ülkeler arasında yer aldı.
Mersin Yazarlar Derneği bu gidişata ‘dur’ demek için özellikle çocuklara okumayı sevdirmek ve yazmaya yönlendirmek adına heybesinde kitaplar, yanında yazarlar ile köy köy dolaşıp, kitap tarlaları kuruyor…
“Okursak her şey başka olur” diyerek bu yola adeta baş koyan Dernek Başkanı gazeteci-yazar Rüştü Aydın, hedeflerini ve çalışmalarını gazetemize anlattı.
HEDEF DAHA ÇOK OKUR-YAZAR
SORU: Biz sizi tanıyoruz ama okurlarımız için kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
R. AYDIN: Mersin’in Erdemli ilçesinde 1964’de doğdum, yaşamımı halen Mersin’de sürdürmekteyim. İlkokul yıllarında başlayan okuma aşkım günden güne arttı ve beni bugünlere getirdi. Halen hem yazarlık hem gazetecilik yapıyorum. Aynı zamanda televizyon dünyasına yönelik de çalışmalarım var. Mersin’e belgesel niteliğinde uzun ve kısa metrajlı filmler kazandırdım.
SORU: Mersin Yazarlar Derneği’nden bahsedebilir misiniz?
R. AYDIN: Mersin’de 2006 yılında Mehmet Reşat Ata tarafından kurulan Akıl Yolu Derneği ile bu yola çıktık diyebiliriz. 2009’da Mersin Yazarlar Derneği ismini alan derneğimizin son iki yıldan buyana başkanlığını yapmaktayım. Amacımız kentimizdeki, bölgemizdeki yazarları bir araya getirmek, gerçek anlamda okuyan, okuduğunu anlayan, sorgulayan ve yazın dünyasına kalıcı eserler bırakabilecek nitelikli insanların sayısını arttırmak.
Bu amaçla da çeşitli etkinlikler düzenliyoruz.
KİTAP TARLALARI ARTACAK
SORU: Geçtiğimiz günlerde Kitap Tarlası Projesi’ni hayata geçirdiniz. Nedir bu proje, devamı gelecek mi?
R. AYDIN: İnsanların iyi birere okur olabilmesi için günümüz dünyasının yoğun temposundan sıyrılmak gerekiyor. Bunun için de çarpıcı, dikkat çekici etkinlikler ile onları cezp ederek, kitap dünyasına çekiyoruz. Kitap Tarlası da bu projelerimizden birisi. Proje kapsamında Mersinli Yazarlar Derneği'ne üye yazarların yazdığı 90 kitap kapağını kullanarak 'kitap tarlası' oluşturduk. Yani çıtaların üzerine kitap kapaklarını asarak sergiledik.
Kitap Tarlası Projemiz Türkiye'de bir ilk olup, ileriki dönemde bunu yurt geneline yayacak ve diğer yazarların kitaplarına da uygulayacağız.
Bu anlamda Erdemli Belediyesi ile bir görüşme de yaptık. Belediye Başkanı Mürekkem Tollu ilçede Kitap Tarlası Parkı yapmak için söz verdi.
YAZARLAR KÖY KAHVESİNDE, KÖYLÜLER İLE BULUŞUYOR
Öte yandan okuyan bir nesle ihtiyacımız olduğu inancı ile adeta köy köy, sokak sokak, ev ve geziyoruz. Özellikle kırsal kesimlere yaptığımız geziler ve orada düzenlediğimiz etkinlikler büyük ilgi görüyor. Sayıları binleri bulan katılımcılar ile şiirler, türküler okuyor, kitapları konuşuyoruz. Halkımızı kendi evinde, köyünde ziyaret etmek daha anlamlı ve etkili oluyor. Yaz ayları boyunca 20’ye yakın köyü gezerek, bu tür etkinlikler düzenledik.
KİTAP FUARI’NIN BAŞARISI, TALEBİMİZİN HAKLILIĞINI ORTAYA KOYDU
SORU: Mersin’de 2. Kitap Fuarı geride kaldı. Sizce bu yıl fuar nasıl geçti?
R. AYDIN: Maalesef ki Mersin’in adı Büyükşehir… Ama yavaş yavaş gerçek anlamına bürünüyor. Kentte kapsamlı bir kitap fuarı düzenlenmesi yıllardır dile getirdiğimiz bir talepti ve son yapılan fuar başarısı ile bu talebimizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.
İlk fuarda önemsenen yayınevleri, yazarlar yoktu ancak buna rağmen 100 bin kişinin ilgisini çekti. Bu ilgi beraberinde ikinci fuarı ve başarıyı getirdi.
Mersin Yazarlar Derneği bünyesinde 50 yazarımız fuarda okurları ile buluşarak kitaplarını imzaladılar. Genel anlamda 100’ün üzerinde yazar katıldı. Fuarda yazarların söyleşileri de oldukça yoğun katılımlı yapıldı. Özellikle okul çağındaki çocukların fuarı gezmesinin sağlanması en güzel ve anlamlı çalışma oldu. Ancak çocuklarının Kitap Fuarı’na gideceğini bilmesini rağmen ailelerin harçlık vermemesi nedeniyle çocuklar kitap alışverişi yapmakta zorlandı. Biz de bu durumu fark eder etmez Nasrettin Hoca kitaplarımızı 1 TL gibi cüzi bir rakamla çocuklara dağıttık. Amacımız kazanç değildi ancak çocukların emeğin değerini öğrenmesi gerekiyordu.
Bu sayede bir tohum ektik aslında. Bir çocuğa ilköğretim çağında kitapları sevdirirseniz, ömrü kitaplarla geçer. Bu amaçla çocuklar bizim önceliğimiz. Bu anlamda fuarlar onlarla buluşmanın en etkili yollarından biri. Ve biz de bunu en etkili şekilde değerlendirme çabasındayız.
KİTAP FUARI’NA SAHİP ÇIKALIM
SORU: Fuara kentten yeteri kadar destek geldi mi?
R. AYDIN: Mersin’de fuarcılık çok oturmuş bir sektör değil. Ancak başarılı örnekleri var. Hatta yakın çevremizdeki birçok ili geri bırakacak durumdayız. Gelecek yıllarda daha iyi olacaktır. Ancak sivil toplum örgütlerinin bu alanda daha etkin olması, önderlik etmesi gerektiğini düşünüyorum. Fuarda birkaç sivil toplum örgütü, belediyeler kendi kitaplarını dağıttı. Ancak eksik olan kurum ve kuruluşlar vardı. Orada olmaları gerekiyordu ama yoktular. Fuarda yer almasalar dahi üyelerini, çağrılar ile kenti buraya yönlendirebilirlerdi. Tüm STK’lar destek verirse bu fuar, bölgemizin en büyük fuarı olacaktır.
KİTAP OKUYAN İNSAN CESUR VE YARATICI OLUR
SORU: Kitap okumak insana ne kazandırıyor, kitap okumadığımızda ne kaybediyoruz?
R. AYDIN: Bence kitap okumamak insana özgüven kaybettiriyor. Kitap okuyan insan cesur olur. Bilgili insan, kendinden düşük seviyedeki insanlara karşı daha olgun hareket eder ve daha cesur kararlar verir. Yaratıcı olur. Kelime dağarcığımız ve bunları kullanma alanlarımız artar. Yani insanları, çevrenizde olup bitenleri daha kolay ve hızlı anlarsınız. Sorunlara çözüm üretmeniz daha kolay olur.
YEREL YAZARLARA DESTEK AZ
SORU: Kitap yazmak, bastırmak zor iş. Bu anlamda yazarlara destekleriniz olduğunu biliyoruz. Dernek olarak bugüne kadar kaç kitabın basılmasına yardımcı oldunuz?
R. AYDIN: Maalesef ki yerelde yazarlarımıza sahip çıkılmıyor. Kitap basımının önündeki engeller kaldırılmalı. Kitabını bastıramayan yazarlara destek verilmeli.
Bugüne kadar dernek olarak 6-7 kitabın basılmasına yardımcı olduk. Büyük emeklerle yazılan kitapların okurları ile buluşması için herkesin yapabileceği şeyler var.
Bu anlamda hem yerel yazarlarımıza dikkat çekmek hem de her yıl geleneksel hale getirdiğimiz 3 Ocak kutlamalarına destek vermek için 3 Ocak Mersin’in kurtuluş etkinlikleri için bir şiir yarışması düzenledik. ‘Mersin’in Kurtuluş Günü’ konu başlığı ile düzenlediğimiz etkinliğimize 50’nin üzerinde şiir ile başvuru yapıldı. Sonuçlar ise 3 Ocak’tan önce açıklanacak ve kamuoyuyla paylaşılarak tanıtımları yapılacak.
“KAPIMIZ HERKESE AÇIK”
SORU: Yazar olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
R. AYDIN: Genç yazarlar ‘ben yazsam ne olacak?’ sorusunun arıyor, yani hemen sonuca gitmek istiyor. Bu çok acı bir gerçektir. Yazmak tarihe not düşmek, tanıklık etmek, sorgulamaktır. Acılarımızı, mutluluklarımızı yeni nesillere taşıyarak azaltabilir veya çoğaltabiliriz. Bu sayede gelişebiliriz. Ticari kaygı haklı bir konu tabiî ki hiçbir yazar aç kalmasın, en önemlisi emeğinin karşılığını alsın istiyoruz. Bunun içinde okur-yazarlığın daha çok önemsenmesini istiyoruz. Ama tabi gerçek anlamda sorgulayan, araştıran türden okur-yazarlık.
Çocuklara okumayı sevdirmeden yazdırmayı sevdiremeyiz. Okumayı sevdirmek için ise önce siz okumalısınız. Evinize gazete ve dergi almalı, çocuğunuza para biriktirip kitap almayı öğretmelisiniz.
Ancak şunu özellikle vurgulamak istiyorum; bizim deneğimizin kapısı herkese açıktır. Her türlü teklife ve öneriye açığız. Yapılması gereken ne varsa manevi olarak her türlü desteği vereceğimizi belirtmek istiyorum. Ancak yazıdan insan önce okumayı bilmelidir. Yazarlık yolunda yürümek isteyen gençlerimizin öncelikle günlük tarzında yazılar yazarak başlangıç yapmalarında yarar vardır. Çevresinde olup biteni incelemeli, sorgulamalı, araştırmalıdır.
“GELİN TANIŞALIM”
SORU: Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mıdır?
R. AYDIN: Eli kalem tutan, ‘bende bu yazı hayatında varım’ diyebilen, ‘yazdıklarımı bastıramıyorum’ diyenler varsa bizlerle irtibata geçsinler. Gelsinler tanışalım, onlara yapabileceğimiz etkinliklerde yer vererek, tanınmalarını sağlayalım. Bu davetimize gelecek arkadaşlarımızı biz samimiyet ile karşılayacağız. Onlara elimizden gelen her türlü kolaylığı göstereceğiz. Özellikle çocuklarımız olmak üzere herkesi okumayı özendirmeye davet ediyorum. Okuyan, yazan insanlar özgür düşünürler. Bu sayede de cesaretli olurlar. İnsanlarımızın cesaretli olmasından da ülkemiz, dünyamız kazançlı çıkar.