Moderatörlüğünü Prof. Dr . Ayşe Polat’ın yaptığı, Uzm. Dr Galip Kırıcı, Uzm . Dr Emine Çiğdem Çatal ‘ın konuşmacı olduğu panele ilgi yoğundu. Organ naklinin geçmişten günümüze tarihsel boyutları ile anlatan Uzm . Dr. Galip Kırıcı, Türkiye’de organ nakli ile ilgili ön yargılar olduğundan organ bekleyen insan sayısının çok fazla olduğunu söyledi. “Organ nakli konusunda empati çok önemlidir” diyen Kırıcı, “Düşünün, organ bekleyen çocuğunuz, anneniz, babanız, eşiniz olabilir. Organınızla başka bir insanın yaşamasına vesile oluyorsunuz. Organ bağışı dünyanın en güzel mutluluğudur. İnsanlar ölünce arkalarında miras bırakır. Sizin de en önemli mirasınız yaşam olsun. Organ nakli yapan bireyler daha sağlıklı yaşamaktadır. Böbrek nakli yapan bireyler diğer bireylere göre 3 kat daha fazla yaşamaktadır. Sağlıklı olanın umudu vardır. Umudu olanın yardımı vardır. Sağlıklı bireyler organ bağışı yaparak organ bekleyen insanların umudu olmalıdır” diye konuştu.

Organ bağışın türleri ve hukuksal boyutu hakkında açıklama yapan Uzm Dr. Emine Çiğdem Çatal da, organ bekleme listesinde insanların puanlarına göre sınıflandırıldığını kaydederek, “Sınıflandırmada hastanın yaşı, hastanın durumu, ön plandadır. Organ bağışında bulmak isteyenler organ bağış kartını sağlığında doldurmaktadır. Doldurulduktan sonra sisteme geçmektedir. Sisteme geçildikten sonra beyin ölümü gerçekleşince kişinin yasal varislilerinden izin alınmak zorundadır. Organ nakli için önemli iki koşul yasal varislerin izni ve iki doktorun onayıdır.. Üzerine organ bağış kartını taşıyan kişi kaza geçirdiği takdirde tam teşekkülü hastaneye götürülmek zorundadır. Organ bağış kartı bireyin sigortasıdır. Organ bağışında bulunan kişilerde hastaya çok iyi bakılmaktadır. Beyin ölümü teşhisi konulan hastaların ölüm oranı düşmektedir” dedi. (bülten)