SONER AYDIN

Türkiye’de 2016-2017 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona ermesiyle birlikte 18 milyon öğrenci ve 1 milyona yakın eğitim emekçisi yarıyıl tatiline girdi. Yaklaşık 30 bin öğretmen, 4 bin 504 akademisyen ve bin 96 yükseköğretim idari personelinin görevinden ihraç edilmesi ile geçen eğitim-öğretim yılının ilk yarısının ardından gündeme Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 53 farklı ders üzerinde hazırlanan müfredat programı taslağı geldi. Eğitimde yaşanan açığa almaları ve Bakanlık tarafından hazırlanan müfredat programını değerlendiren Eğitim-Sen Mersin Şubesi Başkanı Sinan Muşlu ülke genelinde halen 800 öğretmenin okuluna dönemediğini söyledi.

“AİHM’E GİDECEĞİZ” 
Eğitim-Sen Şube binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasında Mersin’de halen 11 öğretmenin göreve iade edilmediğini dile getiren Muşlu, göreve iadelerin gerçekleşmemesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini kaydetti. Mersin’de bazı üyelerinin haber, köşe yazısı ya da karikatür paylaştığı için görevden alındığını dile getiren Muşlu, evini satmak isteyen bir öğretmenin ise, evini satacağı kişinin Bank Asya’da hesabı olmasından dolayı aynı bankada hesap açmak zorunda kaldığını ve bunun üzerine Bank Asya’da hesabı olduğu gerekçesiyle Bakanlık tarafından görevden alındığını, 3 aydır görevine iade edilmediğini aktardı. Görevden alınan eğitimcilerin işiyle, ekmeğiyle terbiye edilmeye çalışıldığının altını çizen Muşlu, bunun öğretmenlerde bir travmaya neden olduğunu belirtti. Eğitimcilerin göreve iade edilmesi için mücadelelerinin süreceğini sözlerine ekleyen Muşlu, kamuoyunu da duyarlılığa çağırdı.

“SIK SIK ÖĞRETMEN DEĞİŞTİRMEK BAŞARI DÜZEYİNİ DÜŞÜRÜR”
OHAL sürecinde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce öğretmenin açığa alındığını, yine binlerce öğretmenin ihraç edildiğini dile getiren Muşlu, bunun eğitim öğretime, öğretmene, öğrenciye, öğrenci velisine bir darbe olduğunu savundu. Öğretmenini kaybetmiş ve öğretmeni sık sık değişen bir ilkokul öğrencisinin eğitim-öğretime olan ilgisinin dağılacağını kaydeden Muşlu, böylece başarı düzeyinin giderek düşmeye neden olacağını aktardı. 

“AMAÇ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ”
İktidar tarafından eğitimde köklü değişiklikler yaşandığını savunan Muşlu, amacın sistem üzerinden bir rejim değişikliği olduğunu öne sürdü. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan müfredat değişikliği tasarısına tepki gösteren Muşlu, tasarının eğitim emekçilerinin görüşü alınmadan hazırlandığını dile getirdi. Bakanlığın okullardaki zümre öğretmenlere gece yarısı mesaj gönderip taslak müfredat programıyla ilgili 24 saat içinde görüş ve önerilerini sunmalarını istediğini dile getiren Muşlu, sürenin taslağı değerlendirmek için yeterli olmadığını vurguladı. Söz konusu müfredat ile ilgili bir takım öneri sunan Muşlu, “Eğitim müfredatı hazırlanırken bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra aynı zamanda toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı eğitim programlarının oluşturulması gereklidir. Bu çerçevede yaratıcı ve eleştirel düşünen, üretici, çevre bilincini kazanmış, toplumsal sorunlara duyarlı, kendine güvenen, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, eşitlikçi, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak temel hedef olmalıdır” dedi.