SONER AYDIN
Son yayınlanan 683 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile birlikte kamudan ihraç edilen memur sayısı 100 bine dayandı. Kamudan ihraç edilen Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi memur sayısı ise 3 bine yaklaştı. Mersin’de ise aralarında şube başkanı Yusuf Kaya ve şube sekreteri Muhbet Taş’ın da bulunduğu 14 BES üyesinin işine son verildi. Bir dizi ziyaretlerde bulunmak ve kamudan ihraç edilen memurları ziyaret etmek üzere Mersin’e BES MYK üyesi Ahmet Acar, cemaatle ilişkili kimi yöneticilerin kendilerini gizlemek ve hedef saptırmak için üyelerinin ihraç listelerinde yer almasına aracılık ettiklerini öne sürdü.
“ÜYELERİMİZİN İSMİ HEDEF ŞAŞIRTMAK İÇİN LİSTELERE EKLENİYOR”
Konuşmasına 24 Ocak 1993’te Ankara’da suikast sonucu katledilen Uğur Mumcu’yu anarak başlayan Acar, Mumcu suikastının hala karanlıkta kaldığını dile getirdi. Emekçilerin cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısı ile karşı karşıya kaldığı bir süreç yaşadığını dile getiren Acar, “Bir yandan kamuda yaşanan ihraçlar, açığa alma, sürgün ve soruşturmalar devam ederken, yaşanan ekonomik kriz her geçen gün emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırmaktadır. İhraç listeleri incelendiğinde, Memur-Sen üyesi yöneticilerin olduğu birimlerde üyelerimizin doğrudan hedef alındığı görülmektedir. Böylesi bir süreçte bile yandaş sendika Memur-Sen’in fırsatçılığı öne çıkarken, yine cemaatle ilişkili kimi yöneticilerin kendilerini gizlemek ve hedef saptırmak için üyelerimizin ihraç listelerinde yer almasına aracılık ettikleri gözlenmektedir. Milyonlarca kamu emekçisi kendisine ne zaman sıranın geleceği kaygısı ile kamu hizmeti vermeye devam ederken, AKP’li olmayan herkes milli güvenliği tehdit bahanesi ile işinden olma riski ile karşı karşıyadır” diye konuştu.
“ÜYELERİMİZ MAĞDUR EDİLİYOR”
Milli güvenliği tehdit ettikleri gerekçesi ile işlerine son verilen üyelerinin hakkında bugüne kadar açılmış herhangi bir idari ve adli soruşturma söz konusu olmadığını ifade eden Acar, “ Kapalı kapılar ardında kiklerin nasıl hazırladığının bilinmediği listelerle üyelerimizin mağdur delmesi kabul edilebilir bir durum değildir. AKP ile Cemaatin Türkiye’yi koalisyon halinde yönettiği on yıllık dönemde cemaatin at oynattığı kamuda, kadrolaşma, sınavlarda yaşanan usulsüzlük ve adaletsizlikler, liyakatsiz atamalar yaşanırken buna karşı mücadele eden sendikamız bu gün cemaat adı altında yürütülen işten atmaların mağduru haline getirilmiştir” dedi.
“TEK ADAM REJİMİ OYLANACAK”
Mecliste görüşmeleri sona eren ve referanduma sunulacak Yeni Anayasa’ya da değinen Acar şöyle konuştu: “Anayasa değişiklikleri adı altında önümüzdeki süreçte yapılacak referandumda OHAL adı altında yaşadığımız sürecin ve tek adam rejiminin yasal hale getirilmesinin oylanacağı ortadadır. Kamuda iş güvencesinin kaldırılması, toplu sözleşmelerde zam oranının belirlenmesi, grevlerin yasaklanması bir kişinin insafına bırakılmaktadır. Siyasi iktidarın her kesimden muhalifleri sindirerek, başkanlığa giden yolun taşlarını döşediği böyle bir süreçte sendikamız kamu hizmetlerinin tasfiyesine ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılmasına karşı olduğu için hedef alınmıştır. Siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyor OHAL bahanesi ile hukuksuz ve keyfi olarak yaptığı tüm işlemleri iptal etmeye davet ediyoruz. Tüm kamu emekçilerine ve kamuoyuna bir kez daha ifade ediyoruz. Yaşadığımız saldırılara karşı taleplerimize daha sıkı sarılarak mücadelemizi yükselteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın çünkü biz haklıyız. Er ya da geç hukuk karşısında da haklılığımızı tescil ettireceğiz. AKP’nin karanlığını mücadelemizle aydınlatacağız.”