MERSİN DE TÜRKİYE’DE ‘HAYIR’ DİYECEK!


 

Mersin’de yüzde 70, Türkiye’de de büyük oranda referandumda anayasa değişikliğine (hayır’ çıkacağına inandığını söyleyen CHP Milletvekili Çamak, “CHP’ye bu kadar yetki verilse yine de ‘hayır’ deriz” dedi.

Hediye Eroğlu – Mehmet Nabi Batuk  

Türkiye referanduma kilitlenmişken; ‘rejim değişikliğine, ‘tek adam diktatörlüğüne’ karşı sokak sokak, ev ev gezen CHP Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, başkanlık sisteminin tehlikelerine dikkat çekti!
Ülkede; Siyasetten ekonomiye, dış politikadan toplumsal huzura hiçbir alanda istikrarın olmadığını, 15 yıldır iktidar olan AKP’nin ise hala ‘istikrar’ adıyla milletten destek istediğini söyleyen Çamak, “Amaç istikrar değil, tek adam devleti diktatörlüktür” dedi. 
Halkın buna prim vermeyeceğini, Mersin’de yüzde 70, Türkiye’de de büyük oranda ‘hayır’ değişikliği çıkacağına inandığını dile getiren Çamak, “Yeni bir anayasa yapımına karşı değiliz. Parlamenter sistemi daha da güçlendirelim. Ama bu ülkede yaşayan herkesi kucaklayabilen, herkesin mutabık kaldığı bir Anayasa yapalım. Başkanlığa, bu kadar yetkinin tek bir kişiye verilmesine karşı çıkalım. Biz CHP olarak bu kadar yetki bize de verilse yine de karşıyız” dedi. 

“HAYIR KORKUSUYLA İMZADAN ÇIKMIYOR”
SORU: Anayasa Paketi hala beklemede. Sizin öngörünüz nedir? Çıkacak mı yoksa çıkmayacak mı? 
H. ÇAMAK: Anayasa değişikliği paketindeki 18 maddelik değişiklik, 21 Ocak’ta sabaha karşı saat 04:20’te meclisten gizli oy ile geçti. Sayın Cumhurbaşkanı imzaladıktan sonra ve resmi gazetede yayımlandıktan sonra da iki aydan sonraki ilk Pazar yasa gereği referanduma gidilmesi gerekiyor. 
SORU: Neden hala imzalanmadı?
H. ÇAMAK: Genelde bu durumlarda cumhurbaşkanı yurt dışında bile olsa hemen kararnameyi getirttirir ve imzalar. Resmi gazetede yayımlatarak yürürlüğe sokardı. 
Burada yapılan iki nokta var. Ya yapılan kamuoyu yoklamaları çok olumsuz çıkıyor. Referanduma gidilmeye cesaret edilmiyor. Ki bizim duyumlarımız da bu yöndedir. Ve yahut ta yasa şöyle söylüyor: Resmi Gazete yayımlandıktan sonra iki ay sonraki ilk Pazar günü olduğu bir tarihe denk getirerek ayarlamak istiyorlar. 
Ama esas mesele şudur: düşünün ki yüzde 51 ile evet çıktı, yüzde 49 ne olacak? Ve ya yüzde 51 hayır çıktı, kalan yüzde 49 ne olacak? Ülke kutuplaşmaya itiliyor. Hâlbuki biz diyoruz ki; anayasalar toplumsal sözleşmelerdir. 

“SİYASETTEN EKONOMİYE HİÇ BİR ALANDA; İSTİKRAR YOK!”
SORU: Bu sürece nasıl gelindi, neden ihtiyaç duyuldu? 
H. ÇAMAK: Bunun hiçbir gerekçesini biz bulamıyoruz. Çünkü 15 yıldır iktidarda olan ve bugüne kadar istediği her şeyi yapan bir parti, üstelikte 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL’in verdiği yetkilerle istediği her şeyi yapıyorken… 
“Türkiye’ye istikrarın gelmesi için tek parti yönetiminin olması, devlet yönetiminde iki başlılığın olmaması gerekir. Yetkiler tek kişide toplanmalı’ deniliyor.
Peki şimdi ekonomide istikrar var mı? Kim çıkıp ekonomide istikrar var diye bilir? İşsizlik Cumhuriyet tarihimizin en yüksek olduğu seviyede. Üstelik üniversiteyi bitirenlerde işsizlik oranı çok daha yüksek.  
Dolar dersen onun geldiği yer belli. Doları tutamıyoruz, tutmamızda mümkün değil. Doları tutabilmemiz için sermayenin bu ülkeye gelmesi lazım. Ama özellikle son bir yıldır sermayenin gelmesini bırakın bilakis devlet yetkililerinin bakanların açıklamalarına göre sermaye bu ülkeyi terk ediyor ve kaçıyor. Sermayenin gelebilmesi için istikrarın olması lazım. Demek ki istikrar diye bir şey yok. 
Nerede ekonomik istikrar?
Siyasi istikrara gelince; eğer bizim ülkemizde siyasi istikrar olsaydı bu FETO olayını bu ülke yaşayacak mıydı? Demekki istikrar yok! İstikrar olsaydı, siyasetten istikrar olurdu. Dış ilişkilerde istikrarın olması gerekirdi. Komşularla sıfır sorun politikasından sırf komşuluk politikalarına geldik. Esad; Esed oldu şimdi tekrar Esad olmaya başladı. Tabi ki de olsun biz istiyoruz. Tüm dünya ülkeleri ile olsun barışık içerisinde olalım. Bu ilişkilerimizi barış çerçevesinde ülkemizin çıkarları doğrultusunda yürütelim. 
Ama ne siyasi ne ekonomi olarak hiçbir alanda siyasi iktidar yok. 
Çift başlılık deniyor parlamenter sistemde çift başlılık yok ki! Yetki icra makamındaki başbakandadır. O millete ve meclise karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı semboliktir o bir denge unsurudur. Ülkede bir huzursuzluk çıktığı zaman o bütün partileri toplar, gerekirse sivil toplum örgütlerini toplar barışı huzuru sağlamaya çalışır. 

“ANAYASAYI DEĞİŞTİRELİM”
SORU: Bu değişiklik Milletin egemenliği ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine yönelik tehdit mi? H. ÇAMAK: Bizim parlamenter sistemin geçmişine bakacak olursak. 1876’da Kanuni Esasi’nin kabulünden başlayarak o günden bugüne 141 yıl olmuş. Demokrasimiz yavaş yavaş gelmiş Meşrutiyet’in ilanı ile bundan daha ileri gitmişiz. Cumhuriyet’in kuruluşu ile beraber çok büyük bir sıçrama yapmışız. Arkasından geliştirmişiz. 1980 darbesi ile tabi biraz geriye gidiş olmuş. Biz istiyoruz ki bu parlamenter sistemi 1982 Darbe Anayasası’ndan ayıklayalım. Parlamenter sistemi biraz daha ileriye götürelim. Kaldı ki 1990’dan bu yana 12 Eylül darbecilerinin yaptığı Anayasayı 18 kez değiştirmişiz. Biraz biraz adama benzetmişiz. Biraz biraz demokratikleştirmişiz. Ama yine eksiklikler var ve bu eksikliklerden ayıklayalım diyoruz. Yeni bir anayasa yapımına karşı değiliz. Parlamenter sistemi daha da güçlendirelim. Ama bu ülkede yaşayan herkesi kucaklayabilen, herkesin mutabık kaldığı bir Anayasa yapalım. Başkanlığın dayatıldığı anda biz yokuz. 
Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman bunların 18 tanesinde parlamenter sistem var. Ancak Amerika’daki başkanlık sisteminde başkan en zayıf halkadır. Hepimiz gördük. Trump’un; ‘7 Müslüman ülkeden insanları almayacağım’ söylemini gencecik tek bir kadın hâkim engelledi. Demokrasi budur işte. Demokrasi tek adamlık değildir. 
Kazakistan’da 15 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev çıktı artık başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini açıkladı.
Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçenler ise Afrika’nın yoksul ülkeleri; Zimbabve, Gana, Malavi’dir. Bunlardan hepsinde başkan seçilmiş arkasından da kendilerini diktatör olarak ilan etmişler. Yani biz bunlara mı benzeyeceğiz? 

“BU KADAR YETKİ CHP’YE DE VERİLSE ‘HAYIR’ DİYECEĞİZ”
SORU: Böyle bir yetki CHP’ye verilse siz kabul eder misiniz?
H. ÇAMAK: Biz kesinlikle ve kesinlikle CHP olarak bunu kabul etmeyeceğiz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bile olsa ‘hayır’ diyeceğiz. 
Kesinlikle biat etmeyiz. CHP’nin geleneğinde de bu vardır. 

“TEK ADAM REJİMİNE ‘HAYIR”
SORU: Anayasa değişiklik paketinde bulunan 18 madde nedir?
H. ÇAMAK: Burada bir parti veya kişi oylanmayacak. Burada bir ülkenin yönetilebileceği rejimi her ne kadar onlar sistem değişikliği diyorlarsa da bu bal gibi rejim değişikliğidir. Özellikle yargı tamamen değişiyor. Ve ülkenin yönetimi sorumluluğu olmayan tek bir kişiye veriliyor. Yani parlamenter sistem ortadan kaldırılıyor. Başkancı dediğimiz dünyada eşi benzeri olmayan bir sisteme dönüştürülüyor. 
Burada tek adam rejimi kurulamak isteniyor. Tek adam hem hükümet olacak, hem meclis olacak hem de mahkeme olacak. Cumhuriyet’te fiilen ortadan kalkmış olacak. Buna adına ne denirse densin Libya’da, Mısır’da, Suriye’de ve Irak’ta olduğu gibi diktatörlüktür. Cumhuriyet ortadan kaldırılıyor. 
Meclisin ve milletvekillerinin etkisi ve yetkisi olmayacak. Her şeye bürokrasi hâkim olacak. Seçtiği milletvekillinden hizmeti kimse bekleyemeyecek. Milletvekillerini halk seçemeyecek. Devlet başkanı kendi listesini yapacak ve halkın huzuruna götürecek. Bakanlar da dışarıdan atanacağı için kesinlikle hiçbir bakan bırak muhalefeti iktidar milletvekillerinin bile sözünü dinlemeyecek. Hesap vermeyecek. 
İkinci olarak devlet; parti devletine dönüştürülüyor. Başkan olan kişi aynı zamanda bir partinin başkanı da olabiliyor. Devlet partili bir devlet olacak. Başkan vatandaşın partisinden değilse bile devletin kapısından içeri giremeyecek. 
Hâkimler ve savcılar başkanın sözünden çıkamayacak. Başkan hak tanımaz zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak. Can ve mal güvenliği hiç olmayacak. Adaletin olmadığı yerde kargaşa olur.
Ekonomi, piyasa, ücretler, maaşlar tek adamın keyfine kurban edilecek. Kriz iflaslar ve işsizlik ve yoksullukla birlikte çöküş gelecektir. Israrla camiye, kışlaya, adliyeye, okula siyaset girmemeli diyoruz. Ama bu durumda girecek. Zaten şua anda girmiş durumda. Daha da çok girecek. Buraların hepsi partili cumhurbaşkanına göre dolayısıyla başkana göre ayarlanacak. Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek. 

“DÜŞÜNÜRSENİZ; ‘HAYIR’ DERSİNİZ”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ‘düşünmeden evet diyeceğim. Düşünürsem hayır demem lazım’ diyor. Bu durum çok acıdır. Hâlbuki biz diyoruz ki bu 18 maddenin oylanması ülkenin memleketin oylanması demektir. Burada kişiler şunlar bunlar söz konusu değildir. Ama maalesef vatandaşlarımızın bir kısmı bunu kişiye indirgiyor. Kişiye indirgeyip ‘körü körüne evet diyeceğim’ diyor. Bu çok yanlış bir şey. 
Bizde vatandaşlarımıza diyoruz ki lütfen bu 18 maddeyi çok güzel bir şekilde okuyun, tartışın, sorun, kendilerinin yetmediği bir konuyu bilen varsa ona danışın ve ona göre kararınızı verin. 
Öte yandan 18 madde içerisinde 52 madde giydirilmiş durumdadır. Haliyle değişen aslında 70 maddedir. 
Bunun beraberinde ilk 4 maddenin değişmesi dahi gündeme gelebilir! Anayasa Komisyonu üyesi İsmail Aydın ‘gerekirse bu dört madde de değiştirilebilir’ dedi. 
Bu nedenle halkımızın bunlara dikkat etmesi lazım. 

“SOKAKLARDAYIZ”
SORU: Referandum için nasıl bir çalışma programı izleyeceksiniz? CHP Mersin’de neler yapacak?
H. ÇAMAK: Biz zaten şuan sahadayız. CHP Mersin Milletvekilleri olarak kente dağıldık. Mümkün olduğu kadar kanaat önderlerine ve derneklere ziyaretlerde bulunarak gerekçelerimizi ortaya koyacağız. Aydınlatmaya çalışacağız. Ayrıca parti genel merkezimizin çalışmaları var. Broşürler geliyor onları halkımıza dağıtacağız. Basın aracılığıyla televizyonlarda, kahvehanelerde sokaklarda halkımızı bilinçlendireceğiz.

“MERSİN YÜZDE 70 HAYIR ÇIKACAK”
SORU: Referandum sonuçlarına dair bir öngörünüz var mı?
H. ÇAMAK: Mersin’de kesinlikle hayır önde çıkacak. Bunu söylemeye gerek yok. %70 civarında bir hayır oranı çıkacaktır. Türkiye genelinde de ben hayır çıkacağına inanıyorum. Çünkü CHP’li olmayan diğer partilerin tabanına mensup kişiler dahi ‘hayır’ diyor. Biz de özellikle partilimiz olmayanlara bunu anlatıyoruz
Özellikle iş âlemi bu işten çok rahatsız. Ama baskıdan dolayı seslerini yükseltemiyorlar. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA