Mersin’de maddi ve manevi anlamda büyük zarara neden olan sel afetinden ders alınması gerekirken kurum ve kuruluşlar birbirlerini suçlamaktan öteye geçemiyor! Mezitli’de düzenlenen selin nedenleri toplantısında; DSİ, belediyeleri,meteoroloji MESKİ’yi eleştirdi…
Ancak tehlikenin devam ettiğine dikkat çeken uzmanlar, şu eksikliklere dikkat çekti:
Yağmur hatlarının yetersizliği
Dere yataklarına yapılan konutlar
Izgaraların yetersizliği
Derelerin yeterince ıslah edilememesi
Denetimsizlik
Çarpık kentleşme
Orman ve tarım alanlarına amaç dışı kullanımı
Meteorolojik verilerin dikkate alınmaması
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’i vuran sel afetinde Mezitli’de yaşanan su baskınlarına neden olan çevresel ve altyapısal eksikler değerlendirildi. Mezitli Kent Konseyi tarafından gerçekleştirilen ‘Mezitli ve Sel’ başlıklı panelde; kenti vuran sel afetine neden olan çevresel ve altyapısal etkenler ve afetin kentliler üzerinde yarattığı sosyolojik ve psikolojik etkiler ve çözüm önerileri konuşuldu.
Mezitli Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda, Mezitli Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Erkan Aktaş’ın moderatörlüğü ile gerçekleştirilen panele; Mersin Üniversitesi (MEÜ) Şehir Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Burat, Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Erkan Demir, MEÜ Şehir Bölge Planlama Bölümü Doç. Dr. Fikret Zorlu, Jeoloji Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Uğur Doğan, Mersin Meteoroloji İl Müdürlüğü’nden Dr. Hakan Doğan, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü Mersin Şube Müdür Vekili Savaş Arslan ve MESKİ Plan Proje Daire Başkan Vekili Tomris Okşar katıldı.
SEL MAĞDURU MEZİTLİLİLER EN ÇOK MESKİ’YE TEPKİLİ
Panelde ilk sunumu Doç. Dr. Erkan Aktaş gerçekleştirdi. Öncelikle ‘Mezitli ve Sel Algısı’ başlığıyla yaptıkları araştırmayı anlatan Doç. Dr. Aktaş, “Mezitli halkının yaşanan sel afetinden etkilenme durumu; örneğin fiziki olarak etkilenenlerin oranı yüzde 31, tehlike geçirenlerin oranı ise yüzde 63, psikolojik olarak etkilenenlerin oranı ise yüzde 84, ekonomik olarak etkilenenlerin oranı ise yüzde 58 olarak belirlenmiştir. 29 Aralık 2016’ta yaşanan sel felaketi öncesi Mezitli halkının yüzde 24’ü selden tedirgin olurken, bu oran selden sonra yüzde 66’ya çıkmıştır. Mezitli halkının hemen hemen tamamı bu tür sel felaketini tekrar yaşayacağını düşünmektedir. Sel sonrası Mezitli halkının yüzde 37’si yerleşim konutunda tamirat-tadilat yapmak istemektedir. yüzde 15’si ise yaşadığı mahalleden taşınmak istemektedir. Mezitli halkının büyük bir kısmı sel felaketine müdahalenin zamanında yapılmadığını düşünmektedir” dedi
Öte yandan ilçede yapılan anket sonuçlarına göre; yaşanan sel afetlerinden sorumlu kurumlar sıralamasında ilk sırada Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı MESKİ’nin geldiğini de açıklayan Aktaş, 2’inci olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 3’üncü olarak DSİ’yi, 4’üncü olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nı ve 5’inci olarak da Mezitli Belediyesi’ni eleştirdiğini dile getirdi.
“SELİN NEDENİ: İNSAN KAYNAKLI MÜDAHALELER”
Daha sonra MEÜ’den öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu, ‘Su Taşkın Analizi’ başlığıyla bir sunum yaptı. Yaptığı sunumda evlerde ve işyerlerinde meydana gelen su baskınlarının nedeninin sadece yağmur olmadığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Zorlu, “Yaşanan su baskınları aşırı yağıştan kaynaklıdır. Sel afetinde kente 24 saatte metrekareye 134 metreküp yağış düşmüştür.
Ancak su baskınlarının nedeni tek başına doğa olayı değildir, çünkü aynı yağış miktarı bütün kentte olmasına karşın kentin sadece belirli bölgelerinde su baskınına neden olmuştur. Bu durum insan kaynaklı müdahalelerin faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir” dedi.
“4 AKARSUYUN ÜSTÜ KAPATILMIŞ, YAĞMUR SUYU DRENAJ KANALLARI YETERSİZ”
Doğal akarsu yataklarının korunması ve bu akarsulara ek destek sağlayacak taşkın kanalların yapılması gerektiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Zorlu, “Mezitli ilçesinde su baskını gerçekleşen bölgede 4 adet doğal su akarsu yatağı zaman içinde kapatılmıştır. Bu kanalların imar planında yeşil alan olarak düzenlenmesi ve fiilen açık hale getirilmesi önerilmektedir. Yağmur suyu drenaj kanalları sayı ve kesit olarak yetersizdir. Kanal sayısının arttırılması ve kesitlerinin genişletilmesi önerilmektedir. Ayrıca denize paralel yol sayısının yetersiz olması su baskınında etkili olmuştur. Kentte denize dik yol sayısı ve genişlikleri yetersizdir. İmar planında denize dikey uzanana yeni yolların düzenlenmesi ve fiilen inşa edilmesi önerilmektedir” dedi.
“MERSİN BU ALTYAPI SIKINTILARINI DAHA ÇOK YAŞAYACAKTIR”
MEÜ’den Yrd. Doç. Dr. Sinan Burat da, “Kentsel Gri Altyapıya Mavi - Yeşil Alternatif: Sürdürülebilir Kentsel Drenaj Sistemleri” başlığıyla yaptığı sunumda; kanalizasyon sistemlerinin yükünü hafifletecek ve suyu filtre ederek yer altına alacak bazı alternatif su drenaj sistemleri hakkında bilgi verdi.
Yrd. Doç. Dr. Burat, “Geçtiğimiz yaz tüm dünya da kaydedilmiş en sıcak yaz idi. Mersin’de yaşanan yoğun yağış ve sel felaketi de bu değişikliklerden bağımsız ele alınmaması gereken bir olaydır. Kentlerimiz bu ve benzeri altyapı sıkıntılarını giderek daha çok yaşayacaktır çünkü mevcut altyapı hesapları, yaşanacağı tahmin edilen sıra dışı yağışlar hesaba katılarak üretilmemiştir ve bu yağışları tahliye etmekte yetersiz kalacaklardır. Bu açıdan da sürdürülebilir değillerdir.
Dünyada gri altyapı çözümleri ile birlikte kullanılmaya başlanan veya onların yerini almaya başlayan mavi-yeşil altyapı sistemleri doğal döngülerin sürmesini sağlayan, canlı hayatını destekleyen, habitat sağlayan, kentsel ısı adası oluşmasını engelleyen ve ısı adası etkisini azaltan, ve yoğun yağış olmadığı zamanlarda rekreasyon alanı olarak kullanılan sistemlerdir” dedi.
İŞTE SELİN NEDENLERİ!…
Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Erkan Demir de, “Sel Sorununa Jeolojik Bakış” başlığında yaptığı sunumda, selin doğal afet olarak kabul etmediklerini ve selin insanların ürettiği yapay bir afet olduğunun altını çizdi.
Jeolojik açıdan sel sorununu değerlendiren Demir, “Seli yaratan faktörler; yanlış saha kullanımı, çayır-mera-ormanlık sahalarının daraltılması ve talanı, doğal yapının dolgu-yol-bina türü yapılarla değiştirilmesi, suyun yerle bağının kesilmesi, geniş yüzeyli barajlar ile karın yağmura çevrilmesi, binlerce yılda oluşan toprağın yıkanması yolu ile bitki örtüsünün yok edilmesi sıralanabilir.
Sel sorununa çözüm önerilerimiz ise kent ölçeğinde altyapı sorununun çözülmesi için çalışmalar, dere yataklarının yapılaşmaya kapatılması, eski dere yatakları ve topoğrafik olarak suyun akış güzergâhının doğal halinde korunarak yapılaşma alanları ve yol güzergâhlarının buna göre yeniden inşası, karayolu yerine hafif raylı sistem ile kent içi ulaşımın sağlanması, kıyı, orman ve tarım arazilerinin korunması ve yapılaşmaya kapatılması, dere yataklarının iyileştirilmesi, enerji kırıcıların inşası, bugüne kadar yaşanan sel felaketlerinde hasar tespiti yapılan noktalarda sorun tespiti, kalıcı çözümler için özel bir çalışmanın meslekler arası eşgüdüm sağlanarak yapılması gerekir” şeklinde konuştu.
Mersin Meteoroloji İl Müdürlüğü’nden Dr. Hakan Doğan da, 2015 yılında Mersin’de benzer miktarda bir yağış olduğunu ancak toprağın suyu emmesi nedeniyle yağmurun afete dönüşmediğini aktardı.
DSİ BELEDİYELERİ SUÇLADI!
DSİ 67. Şube Müdür Vekili Orman Yük. Müh. Savaş Arslan ise Mezitli’de bulunan derelerde DSİ olarak yaptıkları ıslah çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Mezitli ilçesinde derelerden kaynaklı olarak herhangi bir taşkın yâda sel olayının meydana gelmediğini savunan Arslan, “Kandak Deresi ile D400 karayolu ile kesiştiği noktayı göstererek “Bu derede bu menfez çok büyük bir problem yaratıyor. Kandak Deresi’nin kesitlerine göre çok dar olarak menfez yapılmış. Şimdi bu dereye dolan sular bu küçük menfezlerden geçmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla geçemiyor ve bir taşkın oluşuyor. Bu menfezin derhal kaldırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Ancak Arslan’ın açıklamalarına katılımcılardan tepki geldi. Bazı katılımcılar, “Dere yataklarının kapatılarak imara açılmasına DSİ neden gerekli müdahaleyi yapmadı?” sorusunu yöneltti. Arslan ise sorununun menfezler kaynaklandığını ve bu anlamda yetkinin daha çok belediyelerde olduğunu belirterek, kurumu savundu.
Arslan, “Örneğin Aşağı Ulaklar Deresi’nin son görüldüğü noktada üzerinde binalar yükselmektedir. Bu bölümde biriken su tehlike yaratmaktadır. Bu derede taşkın yaşanması kaçınılmazdır. Çeşmeli ve Bozkoyak Dereleri de aynı durumdadır” dedi.
METEOROLOJİDEN, MESKİ’YE TEPKİ
MESKİ Plan Proje Daire Başkan Vekili Tomris Okşar ise MESKİ tarafından özel olarak hazırlatılan, “Mersin İli Yağmur Suyu Master Planı”nda Mezitli üzerine hazırladıkları plan ve projeler hakkında bilgi verdi.
Ancak Mersin Meteoroloji İl Müdürlüğü’nden Hakan Doğan, MESKİ’nin planın eksik olduğunu savunarak, Okşar’a tepki gösterdi. Özellikle havzaların bir bütün olarak ele alınmadığını gördüğünü söyleyen Doğan, özellikle 11000 planlar için daha detaylı bir plan hazırlanması gerektiğini vurguladı. MESKİ’nin şuan ki hazırladığı planda hata payının çok yüksek olabileceğini bildiren Doğan, planın yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.