Haber Merkezi
Bir dizi temaslarda bulunmak ve partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen “Neden Hayır Demeliyiz ve Nasıl Hayır Demeliyiz” isimli panele katılmak üzere Mersin’e gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partililere önemli tavsiyelerde bulundu. CHP olarak hedeflerinin 7 Haziran’da AKP’ye kayan yüzde 9’luk MHP tabanı olduğunu dile getiren Altay, “Bizim hedef kitlemiz, MHP tabanı açısından tablo belli. MHP karpuz gibi ikiye yarıldı, evet hayır diye. Yani ne söyleyecekseniz, gidin onlara söyleyin. Birbirinize bir şey anlatmayın” ifadelerini kullandı.
“MİLLET KONUYU BİZDEN İYİ BİLİYOR”
Vatandaşların referanduma götürülen yasaları ve konuyu siyasilerden daha iyi bildiğini dile getiren Altay, “Millet konuyu bizden iyi biliyor. Gezi’de olduğu gibi, sosyal medya aracılığıyla da müthiş şeyler yapıyorlar. Sadece sosyal medya da, değil en ücra köyde bile millet konunu farkındadır. Ben millet bilmiyor deyimine katılmıyorum. Konu kavrandı. Mesele bu olguyu bir algı operasyonu ile biraz belden aşağı vurarak, biraz partimize yönelik olarak çamur at izi kalsın mantığı ile yapacakları, tüm medya kanalları ile Türkiye’nin izleyeceği hamleleri var, ama yalancının mumu yatsıya kadar derler. Biz 2009 yılında Oslo başlarken bunları uyardık, yanlış yapıyorsunuz dedik. Şimdi millet diyor ki; CHP o zaman söylemişti, haklı. Bizim millete söylediğimiz temel konularda hiç haksız çıktığımız olmadı. Onun için buradan yola çıkarak milletin buna itibar etmediğini ben net olarak görüyorum. Neden evet denilmek istendiğini Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan anlatabildi mi, anlatamaz. Çünkü çok sırıtır, yalanın bu kadarına da pes denir. Onun için neden evet diye peş peşe 3 cümle kuramayacaklar. Yani bu kadar da alemi kör, herkesi sersem zanneden bir anlayışa Türkiye’nin çok prim vereceğini doğrusu düşünmüyorum” dedi.
“TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASI DEMEKTİR”
Cumhurbaşkanlığının Türkiye için ortak payda olduğunu dile getiren Altay, “Ortak değeri imha ederseniz, millet olmanın gerektirdiği şartlardan birini de ortadan kaldırmış olursunuz. Hep söylerim, kamudan bireye, bireyden bireye, bireyden kamuya yönelik hak ihlali iddiaları hep vardı. Burada birey bazen toplumun bir kesimindendir, inanç aidiyeti olarak. Öbürü başka bir kesimdendir. İşte bu çok kültürlü toplumda, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı müessesi bir hakem müessesidir. Bir sigorta şalteri gibidir. Siz şimdi bu hakemi, sigortayı ortadan kaldırırsanız orada farklı bir tablo doğar. Hele bu topraklar, ülke, vatandaşlarımız gibi farklılıkları ile bir arada bir bütün olmuş bir toplumda böyle bir ortak paydaya ve değere ihtiyaç vardır. Bunun yok edilmesi demek, tekrar ayrışmanın ortaya çıkması demektir. Bu da aynı zamanda Türkiye’nin parçalanması demektir” şeklinde konuştu.