CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, TBMM’ye eğitim araştırma önergesi verdi. Eğitim sisteminin her geçen gün bilimsellikten ve laiklikten uzaklaştığına dikkat çeken Kuyucuoğlu, iktidarın ideolojik hedefleri doğrultusunda şekillendirilmeye çalışıldığını savundu. İmam hatip okulları dışındaki devlet okulları sayısının giderek azaldığını söyleyen Serdal Kuyucuoğlu, özel okul sayısının da arttığına dikkat çekti. 

“EĞİTİM PARASI OLANIN ALABİLDİĞİ TİCARİ BİR YAPIYA DÖNÜŞÜYOR”
“Bir yönüyle eğitim laik ve bilimsel olmaktan uzaklaşırken, diğer yönden de parası olanın okuyabileceği ticari bir yapıya dönüşmektedir” diyen Milletvekili Kuyucoğlu, “Okullar, dolayısıyla öğrenciler arasında ayrımcılık yapılmakta, fiziki koşulları en iyi olan okullar imam hatip’e dönüştürülürken, diğer okullara bütçeden yok denecek kadar az pay ayrılmaktadır. 
Ülkemizde, birçok okulda hala çocuklarımız, evlerinden getirdikleri tezeklerle, odunlarla ısınmaya çalışırken, bilimsel etkinlikler ve eğitim faaliyetleri için gerekli ihtiyaçlarını bulamazken, ödenemeyen telefon paraları nedeniyle okul telefonları kapatılırken, okullarına ulaşabilmek için en ilkel yöntemleri denerken, sadece imam hatip okullarına ve özel okullara kaynak ayırmak, eğitimde fırsat eşitliği açısından yapılan en vicdansızca ayrımcılıktır. Soğuklarda üşüyerek eğitim yapmaya çalışan, birçok eğitim materyalinden ve temel ihtiyaçlarından yoksun eğitim görmeye çalışanlar bu ülkenin çocukları değilmiş gibi yaklaşan, ama imam hatip okullarını tercih etmişlerse sağlanan ballı kaymaklı eğitim ortamı bu ülkenin gelişmesine hiç bir katkı sağlamayacaktır.  
“İMAM HATİPLER EN BAŞARISIZ OKULLAR”
Bütün bu ayrımcı yaklaşımlara rağmen imam hatip okulları Milli Eğitim Bakanlığı’nca en başarısız okullar olarak tespit edilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara sağlanan fiziki ve maddi destekler arasındaki eşitsizliklere dikkat çekmek, öğretmen ve derslik açıkları, atama bekleyen öğretmenler, laik-demokratik eğitim anlayışıyla çelişen uygulamalar, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitim, okulların altyapı eksiklikleri ve okullara ödenek yetersizliği gibi acil çözüm bekleyen çok sayıda sorunun araştırılması ve çözüm getirilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na ‘Araştırma Önergesi’ veriyorum” dedi. 

“EĞİTİM SİSTEMİ GERİCİLEŞİYOR, İKTİDARIN İDEOLOJİSİ DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENDİRİLİYOR”
Önergesinde; ülkemizde, eğitim sisteminde yıllardır çözüm bekleyen sorunların artarak devam ettiğine dikkat çeken Kuyucuoğlu, şu konuların araştırılmasını istedi: “15 yıllık AKP iktidarı süresince eğitim sistemi gittikçe gericileşmekte ve iktidarın ideolojik hedefleri doğrultusunda şekillendirilmektedir. Devlet okulu sayısı imam hatip okulları dışında giderek azalmakta ve özel okul sayısı artmaktadır. Yani kısacası bir yönüyle bilimsellikten uzaklaşan eğitim diğer bir yönüyle de ticarileşmektedir. 2012 yılında 885 olan ortaöğretim özel okul sayısı, 2016 yılında 2504'e çıkmıştır. Buna paralele olarak da 138.164 olan öğrenci sayısı da 373.394 olmuştur. Neredeyse özel okul sayısı ve öğrenci sayısı 2,8 kat artmıştır. 
Bu araştırma önergesindeki amaç, eğitimdeki gericileşme ve ticarileşmenin yanı sıra, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara sağlanan fiziki ve maddi destekler arasındaki eşitsizliklere dikkat çekmektir. Kamu okulları her açıdan kendi kaderleri ile baş başa bırakılmış, özel okullar kamu kaynakları ile desteklenirken, imam hatip okullarına ayrıcalık sağlanarak, kamu okulları arasında da ayrıma gidilmiştir.
En son, bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği 2017 Performans Programında özel okullara ve imam hatip okullarına çok ciddi bütçeler ayrılırken, diğer kamu okulları neredeyse yok sayılmıştır. Özel okullara 1,2 milyar TL, imam hatip okullarına 500 milyon TL ayrılmıştır. Ayrıca yine imam hatip okullarında 2017 yılında düzenlenecek olan etkinlikler ve yarışmalar için 4 milyon TL’ye yakın ayrıca bir bütçe ayrılacağı kamuoyuna yansımıştır. 
Ülkemizde, birçok okulda çocuklarımız hala evlerinden getirdikleri tezeklerle, odunlarla ısınmaya çalışırken, bilimsel etkinlikler ve eğitim faaliyetleri için gerekli ihtiyaçlarını bulamazken, ödenemeyen telefon paraları nedeniyle okul telefonları kapatılırken, okullarına ulaşabilmek için en ilkel yöntemleri denerken, sadece imam hatip okullarına ve özel okullara kaynak ayırmak, eğitimde fırsat eşitliği açısından yapılan en vicdansızca ayrımcılıktır. Soğuklarda üşüyerek eğitim yapmaya çalışan, birçok eğitim materyalinden ve temel ihtiyaçlarından yoksun eğitim görmeye çalışanlar bu ülkenin çocukları değil ama imam hatip okullarını tercih etmişlerse sağlanan ballı kaymaklı eğitim ortamı bu ülkenin gelişmesine hiç bir katkı sağlamayacaktır. 
Bir ülke her alanda gelişme sağlayabilmek için, bilimsel ve çağdaş bir eğitim sisteminden yana ve bütün çocuklar için eşit olmak zorundadır. Bilime, kültüre, sanata yer vermeyen bir eğitim sisteminin doğru bir sistem olmadığı, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine ve uyguladıkları eğitim sistemlerine bakıldığında açıkça görülecektir. 

EĞİTİMCİLER SİYASİ REFERANSLARLA BELİRLENİYOR
Yine eğitimde yöneticiler seçilirken sadece siyasi ve onun uzantısı sendikaların referanslarıyla belirlenmesi, eğitimde dini eğitimin fiili olarak kreşlere kadar indirilerek laik eğitim sisteminden uzaklaşılması, değiştirilen müfredatlarda ülkenin değerlerine daha az yer verilmesi de, eğitimde kalite açısından ciddi olarak araştırılması gereken bir konudur. 
4+4+4 eğitim sisteminden sonra imam hatip okulu sayısında yüzde 78, öğrenci sayısında ise yüzde 455 artış olmuştur. Fiziki yapıları en iyi okullar imam hatip'e dönüştürülmüş, en ciddi bütçeler ayrılmış, fakat en son Bakanlığın yaptığı “Performans Programında” en başarısız okullar oldukları tespit edilmiştir. Bu koşulların eşit olarak ülkemizdeki diğer okullara da sağlanmış olmasının başarılarını daha da artıracağı ortadadır. 
Bu nedenlerle, öğretmen ve derslik açıkları, atama bekleyen öğretmenler, laik-demokratik eğitim anlayışıyla çelişen uygulamalar, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitim, okulların altyapı eksiklikleri ve okullara ödenek yetersizliği gibi acil çözüm bekleyen çok sayıda sorunun araştırılması ve çözüm getirilmesi amacıyla,  anayasanın 98 ve TBMM içtüzüğünün 95. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz”.