Tabip Odası Başkanı Dr. Uğurhan, yaşananlardan seslerine kulak vermeyen yetkilileri sorumlu tutarak, “Personel yok, var olan da zor şartlar altında, kar-zarar baskısı ile hizmet üretmeye çalışıyor. Daha çok aksaklık yaşanır ” dedi. 

SONER AYDIN

Mersin’de yapımı ve açılışı sıkıntılara neden olan, maliyeti tartışmalar yaratan Şehir Hastanesi ilk ayını doldurmadan krizle gündeme geldi. Sağlıkçıların hastane açılmadan önce sık sık dile getirdiği hekim ve personel eksikliği gün yüzüne çıktı. 
Geçtiğimiz günlerde bir yakınının tedavisi için şehir hastanesine giden 26 yaşındaki Hüseyin Ertaş, doktorun yönlendirmesi üzerine enjeksiyon bölümüne geçti. Bölümün olduğu kapıda yaklaşık 20 kişinin biriktiğini gören Ertaş, iddiaya göre hemşire olmadığı için, güvenlik görevlileri ile yaşanan tartışmaları cep telefonu ile görüntüledi. Ertaş, 30 dakika boyunca görevli hemşireyi beklediklerini, ardında hemşire ve güvenlik görevlileri ile tartışmalar yaşandığını öne sürdü. 

“PERSONEL EKSİKLİĞİ KONUSUNDA UYARMIŞTIK”
Şehir Hastanesi’nde yaşanan aksaklıkları gazetemize değerlendiren Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, aksaklıklardan uyarılarını dikkate almayan yetkililerin sorumlu olduğunu söyledi. Hastanede görevli hekim ve sağlık personeline sahip çıkan Dr. Uğurhan, bu kadar büyük bir hastanede hem hastaların hem de hekimlerin sıkıntılar yaşacağını belirterek, Şehir Hastanesi’nin sağlık adına çok anlamsız bir proje olduğunu savundu. “Biz şehrimize yeni hastanelerin yapılmasını elbette destekliyoruz ama böylesi büyük bir hastane olmaması gerekiyordu” diyen Dr Uğurhan, şehrin belirli yerlerinde yapılacak küçük hastanelerin ihtiyaca cevap verebileceğini kaydetti. 

“SAĞLIK PERSONELİ ZOR ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞIYOR”
“Bu kadar büyük kompleks hastane yapmanın faydası orayı bir işyeri olarak görenlere para kazandırdı o kadar” diyen Uğurhan, “Hekimler ve diğer sağlık çalışanları çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Bir defa hekimlere yardım edecek personel yok. Böyle olunca hekim, yardımcısının yapması gereken işi yapmaya çalışanca ana işi aksıyor. Yani hekimin işi hastasını dinlemek, muayene etmek ve ilaç yazmak iken bir başkasının yapması gereken kayıt tutma işini de yapıyor. Doğal olarak hastasına yeterli süre ayıramıyor. Bu hekim için çok dezavantajlı bir durum. Hekim sayısı da, personel sayısı da o kadar büyük bir hastaneye yetmiyor. Doğal olarak da bu tür aksaklıklar gözüküyor. 
İşin diğer bir yanı ise devlet kendi arazisi üzerinde 25 yıllığına kiracı konumunda. Devlet kendi arazisi üstüne mütevazi bir hastane yapmış olsaydı hem döner sermaye ile giderleri karşılanırdı hem de verilen hizmetin kalitesi yüksek olurdu. Şimdi hekimler çalışacak, personel çalışacak onların gelirleri ile o kira karşılanmaya çalışılacak” dedi. 

“DAHA BÜYÜK TATSIZLIKLAR YAŞACAK”
Şehir Hastanesi’nde ileriki günlerde daha başka tatsızlıklar yoğun yaşanacak dile getiren Dr. Uğurhan, “Çünkü hastanenin kirası insanların hak ettikleri gelirlerden ödenecek. Belki ilk zamanlarda ödemelerde aksatma yapmayabilirler, başka bir kaynaktan karşılayarak ama ileriki zamanlarda bu ödemelerde sıkıntı yaşanacağını ön görüyoruz. Muayene ücretlerinde de Devlet Hastanesi ile arasında farklar olduğunu gördük. Yine hastane içindeki kafeteryalarda fiyatlar da çok yüksek” ifadelerini kullandı.

“HASTANENİN KENT İÇİNDE ULAŞILABİLİR OLMASI GEREKİYOR”
Şehir Hastanesi’nde ortaya çıkan bir diğer sorun olan ulaşım sıkıntısına da değinen Dr. Uğurhan, “Bir hastane asla şehrin dışında olmamalı. Mersin’de çok komik bir şey var. Kentin dışında olması gereken AVM kentin ortasında, kentin ortasında olması gereken hastane ise kentin dışında yer alıyor” şeklinde konuştu.