SONER AYDIN
Mersin’de yapımı devam eden nükleer santrale karşı özel ve tüzel kişilerden oluşan 82 kurumun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na açtığı davada bilirkişi heyeti skandal niteliğinde bir rapora imza attı. Doğa aktivistleri birçok açıdan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun iptalini isterken, bilirkişi dünyaca koruma altına alınan Göksu deltası ve nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının santral yapımı ve sonrasında tehlike altında kalacağını tespit etti ancak bu durumun santral yapımına engel olmayacağını savundu. Bilirkişi heyetinin raporunu değerlendiren Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, Danıştayın raporu onaylaması halinde bir üst mahkemeye itirazlarda bulunacaklarını açıkladı.
“NÜKLEER SAHASI 8 SAATTE İNCELENDİ”
Akkuyu için 2014’te verilen ÇED Olumlu Raporu’na açtıkları davanın neticesinde mahkemenin bilirkişi heyeti atadığı bilgisini veren Dr. Uğurhan, 15 kişiden oluşan bilirkişi heyetin, nükleer santral sahasında 8 saatlik bir sürede keşif yaptığını belirtti. Ardından keşif heyetinden bir profesör Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alındığını yerine gelen bir kişi için ekstra bir keşif yapıldığını belirten Dr. Uğurhan, “O bir kişi için ise 1 gün ayrıldı. Yani 15 kişi için sekiz saat, sadece bir kişi için 1 günün ayrıldığı inceleme oldu. İncelemenin ardından skandal denebilecek, gayrı ciddi, yanlış terimlerin kullanıldığı bir rapor hazırlanmış. Bilim insanı yanlış terim kullanmaz. Örneğin, dünyada 445 santral var diye yazmışlar raporda. Bir kere dünyada santral yok, reaktör var. Bir bilim insanı bunu raporuna bu şekilde yazar ve söylediği reaktör sayısı da doğru değil zaten. Japonya, 11 Mart 2011’de meydana gelen Fukişima santral kazasından sonra mevcut 50 reaktörün 40’ını kapattı. Önce tamamı kapandı sonra mevcut hükümetin zorlaması ile 10 tanesi açıldı. Bunlar raporda yok.
Fok balıkları için söyledikleri de hiçbir bilim insanına yakışmayacak bir şey. Yaptıkları incelemede kullandıkları terim de bir bilim insanına yakışmayacak bir şey” dedi.
“DANIŞTAY RAPORU ONAYLARSA YİNE İTİRAZ EDECEĞİZ”
Danıştay’ın bilirkişi heyetinin raporuna göre ÇED raporunu onaylaması halinde bir üst makama itiraz edeceklerini sözlerine ekleyen Dr. Uğurhan, skandallarla dolu raporun onaylanmaması gerektiğini belirtti. Raporun onaylanmaması için bir çok neden bulunduğunu kaydeden Dr. Uğurhan, “Raporda insan sağlığı hiç önemsenmemiş, acil durum planları eksikliklerle dolu. Eğer 2010 yılında bu imzalar atıldığında öngördükleri plan işleseydi 2015’te santralin ilk reaktörünün çalışması gerekiyordu. Belki de ilk reaktör çalışmaya başlamıştı ve bir kaza olmuştu. Şimdi bir kaza olsa o bölgede ne kadar insanın zarar göreceğini bilemiyoruz. Suriye ve komşularımızda yaşanan savaş nedeniyle Türkiye’nin demografik yapısı çok çabuk değişti” şeklinde konuştu.
“SANTRALİN DÜĞMESİ RUSLARDA OLACAK”
Mersin’de kurulacak Akkuyu Nükleer Santrali’nin kontrol düğmesinin santrali yapacak olan Rusların elinde olacağını savunan Dr. Uğurhan şunları söyledi: “Bir diğer sorun ise santrali kuracak Rusya ile kavgalı olduk. Bir dargın bir barışık olduğumuz ülkeye santralin düğmesini, kontrol kumandasını bırakıyoruz. Bu santral enerji de üretebilir, bomba da üretebilir. Bütün bunların ön görülmesi gerekiyordu ancak bunların hiçbiri öngörülmemiş. Santrale güzellemeler bile yapmışlar. Taraflı, bilime yakışmayacak bir rapor olmuş. İtirazlarımızı yapacağız.”