Mehmet Nabi Batuk

Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) önde gelen muhalif isimlerinden olan Gaziantep Bağımsız Milletvekili Ümit, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ve 25. Dönem eski MHP Çanakkale Milletvekili Kürşat Tuna; geçtiğimiz gün Silifke’de uğradıkları saldırı ve referandum sürecine ilişkin Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yaptı.

Üç isim de; Sinan Oğa ve ardından kendilerine yapılan saldırıların en büyük sorumlusunun hedef gösterici söylemleri ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu kaydetti.

“SİLİFKE EMNİYETİ’NİN ALDIĞI ÖNLEMLER KUSURLUDUR”

Basın toplantısında ilk açıklamayı yapan Milletvekili Ümit Özdağ, konferanslarına bir grup tarafından baskın yapıldığını ve kendilerine karşı ağır bir şiddetin gerçekleştirildiğini söyleyerek sözlerine başladı. Anamur ilçesindeki programlarında da saldırı girişimi ile karşı karşıya kaldıklarını ancak Anamur Emniyet Müdürlüğü’nün girişimleri ile saldırının önlendiğini belirten Özdağ Silifke Emniyet Müdürü’nün Anamur Emniyet Müdürü kadar başarılı olmadığını belirtti. Özdağ, “Silifke’de İlçe Emniyet Müdürü’nün olayların bu hale gelmesinde açık görev kusuru vardır. Mersin’de Programlarımız devam ediyor. Yine bu programlara karşı benzer saldırı tehditlerini almaya devam ediyoruz. Silifke’de bize bu saldırıyı gerçekleştirenlerin tek tek kim olduklarını biliyoruz. Elimizde hem isim listeleri hem de görüntüleri var. Kendileri ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve yargılanmalarını isteyeceğiz” dedi.

“HER SALDIRIDAN SORUMLU KİŞİ DEVLET BAHÇELİ’DİR”

Silifke’de uğradıkları saldırının en büyük sorumlusunun Devlet Bahçeli’nin yaptığı hedef gösterici açıklamaları olduğunun altını çizen Milletvekili Özdağ, “Bahçeli, ‘Ülkücüler bir işi yarım bırakmaz’ diyerek Sayın Sinan Oğan’a yapılan ve kürsünün devrildiği saldırıyı yarım kalmış bir saldırı olarak nitelendirmiştir. Bazıları ise üzerlerine bundan vazife çıkartarak; İstanbul’da gerçekleştirdikleri saldırıyı Silifke’de tamamlamak istemişlerdir. Biz bu yola üzerine yemin ettiğimiz anayasayı savunmak için çıktık. Hiçbir tehdit hiçbir baskı Anayasayı savunmak konusundaki kararlılığımızdan vazgeçirmeyecektir. Biz yeminimize karşı sadığız sonuna kadarda sadık kalacağız. Bizim demokratik hukuk devletine, mevcut anayasaya göre parlamenter sistemi, toprak ve millet bütünlüğünün korumak için yapacağımız bu toplantılar ve geziler sırasında bizlere yönelik her saldırıdan sorumlu kişi Devlet Bahçeli’dir” diye konuştu.

“BUNU BİLİN SALDIRACAKSANIZ DA ÖYLE SALDIRIN”

Saldırının ardından MHP Genel Merkezi ve bazı AKP Milletvekillerinin açıklamalarına sert tepki gösteren Özdağ, “Bir televizyon programına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı bu saldırının saldırı bile olmadığını demokratik protesto olduğunu söyleyerek suçu övmüştür. Yine kendilerinin yeni siyasi müttefikleri AKP’nin Millettekileri Burhan Kuzu Twitter’dan, Mehmet Metiner ise televizyondan bunun bir demokratik hak kullanımı olduğunu söyleyerek açıkça saldırıyı övmüştür. Kendileriyle ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Biz mücadelemizi verirken bizlere karşı saldırmayı, yaralamayı, öldürmeyi düşünen herkes bilsin ki biz anayasa ve demokratik düzeni Türkiye’nin birliğini ve dirliğini korumak için bunları göze aldık.  Ölüm dahil her şeyi göze almış durumdayız. Biz yürüyüşümüze devam edeceğiz. Bunu bilin saldıracaksanız da öyle saldırın” şeklinde konuştu.

“MERSİN REFERANDUMDA AÇIK VE NET OLARAK HAYIR DİYECEK”

MHP İl Başkanı ile Ülkü Ocağı Mersin İl Başkanı’nın görevden alınmasını da değerlendiren Özdağ, “Bu durum sadece Mersin’de değil Türkiye’nin birçok ilinde yaşanıyor. MHP İl teşkilatları başkanları ve yöneticileri görevden alınıyorlar. Sonunda muhtemelen sadece genel merkez kalacak. Üzerinde de başka şubemiz yoktur yazacaklar. Referanduma ilişkin Mersin’de, Anamur’da, Silifke’de gördüğüm seçmenin çok büyük bir çoğunlukla anayasaya sahip çıkarak hayır dediğidir. Adana’da da aynı şeyi gördük. AKP’nin çok yüksek oylar aldığı Kahramanmaraş’ta hayır diyecek vatandaşlarımızın sayısı artmıştır. Zaten Mersin’de yaşadığımız saldırılar, HAYIR’ın kendini doğal olarak ortaya koymasının neticesinde çıkan hırçınlık ve kızgınlıktır” diye konuştu.

“ŞİDDET DÂHİL TÜM SEÇENEKLERİ KULLANMAKTALAR”

AKP Hükümeti ve MHP’nin referandum sürecinde hayır kampanyalarını engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştığını söyleyen MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ise “Şiddet dâhil tüm seçenekleri kullanmaktalar. Mademki referandumdan bu kadar korkacaklardı ve baskı yapacaklardı. O zaman tek maddelik bir referandum yapsalardı.  AKP’liler Terörizm ile işbirliği halinde oldukları halde bizim iş birliği içerisinde olduğumuzu ifade ediyorlar. İşte FETÖ ile işbirliği halinde olduğumuzu ima edip, 15 Temmuz’da şehit olanlar ‘Evet’e, 15 Temmuz’u yapmak isteyenlerde ‘Hayır’a eş değer olarak kabul ediyorlar. Yaşadığımız saldırılar ve sıkıntılar bundan kaynaklanıyor. Biz Türkiye’nin geleceği için anayasaya sadakat göstereceğimiz üzerine, birlik ve beraberliğimize saygı göstereceğimiz üzerine, Atatürk ilke ve inkılâplarına saygı göstereceğimiz üzerine; anayasa üzerine yemin ettik. Biz şimdi bu yemini savunuyoruz. Bu referanduma karşı çıkarak ta bu namusumuz ve şerefimiz çok şükür ki vardır. Bize karşı çıkanlar anayasaya da karşı çıkan insanlardır. Parlamenter demokratik sistemde anayasayı savunan bizlere; teröristler ile işbirliği içerisinde bir ad vermeye çalışıyorlar. Bir şekilde aklınızı peynir ekmekle yeseniz bile bu şekilde düşünemezsiniz. Bugüne kadar Türkiye ile mücadele eden PKK Terör Örgütü ve Meclisi bombalayan FETÖ örgütleri Demokratik parlamenter sistemi savundukları için mi bunları yaptılar?” cümlelerini kullandı. 

“NEDEN 2017’E KADAR TERÖRÜN SÜRMESİNİ İSTİYORSUNUZ?”

Hedeflerinde ne bir parti nede bir şahıs olmadığını vurgulayan Halaçoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz hiçbir şahsı ve partiyi hedef almıyoruz. Çünkü bütün devlet erklerini tek elde toplayan bir anayasayı kabul etmemiz mümkün değildir. Demokratik bir devlet sisteminin ötesine geçiliyor. Yani diktatörlüğe götürecek bir süreçten bahsediyoruz. AKP Hükümeti ve MHP referandumdaki evet kampanyasını mantık ve akıl yolu ile anlatabilmesi mümkün değil. Çıkıp diyorlar ki bizim beka sorunumuz vardır. Bundan dolayı evet diyoruz. Peki, beka sorununuz varsa neden 2,5 yıl sonra anayasayı uygulamaya koyuyorsunuz dediğimizde kalıyorlar. Evet dediğinizde terör bitecek diyorlar. Peki, şimdi neden bitirmiyorsunuz?  Veya anayasa kabul edildiğinde neden 2017’e kadar terörün sürmesini istiyorsunuz? Bunların cevabını veremiyorlar. Ekonomik olarak ülke uçacak diyorlar 14 senedir sizin elinizde olan ülke hiçbir kanun çıkaramazlık yapmadığız halde neden bugün uçmuyor? Neydi sizi engelleyen? Ülkenin istikrarından söz ediliyor. Bu ülkede 14 yıldır istikrar yok muydu? Tabi bunu bize söyleyen insanlar dün Barzani’nin paçavrasını devlet olmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti bayrağının yanına çektiler. Dün bize saldıranlar yiğitlik göstereceklerse, gerçekten milliyetçilerse, gerçekten ülkücülerse gitsinler Barzani’nin paçavrasını göndere çekenlerle mücadele etsinler. Ama onlara ses çıkarmayan insanlar gelip Ahmet Türk’e gösterdikleri toleransı biz milliyetçilere gösteremediler. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti’ni savunuyoruz.”

“ÖLDÜRMEK İSTİYORSANIZ BUYURUN GELİN ÖLDÜRÜN”

Kendilerinin Mersin’e misafir olarak geldiklerini ancak Mersin Valisi ve Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün kente gelen misafirleri koruyamadığını söyleyerek sözlerine başlayan 25. Dönem MHP Çanakkale Milletvekili Kürşat Tuna ise “Türk Töresi’nin başında misafirine sahip çıkma ve korumak gelmektedir. Bu töre devleti temsilen en başta bu ilin valisinin ve emniyet müdürünün en baş vazifesidir. Yusuf Halaçoğlu hocamız valiyi aramalarına rağmen ne gelmişlerdir ne de geri dönüş yapmışlardır. Devleti temsil eden kişilerin içersine düşürüldüğü bu durum tam bir aciziyet ifadesidir. Devlet Bahçeli birilerine söz vermiş olabilir. Birisine yemin etmiş olabilir. Birisine diyet borcu olabilir. Bu ülkücülerin ve Türk Milliyetçiliğini bağlamıyor ve bağlamayacaktır. Bunun açık ve net olarak bilinmesini istiyoruz. Sinan Oğan’a yapılan saldırılardan sonra yapılan açıklamaların hepsi tamamıyla suça teşvik ve azmettiriciliktir. Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Gerekenler yapılacaktır ama bizim üzüldüğümüz nokta Türk Milliyetçiliği davasınadır. Bir koltuk için gencecik insanları oraya gönderen, onların hayatlarını tehlikeye atan ve bu davaya gönül vermiş milletvekilliği yapmış insanların üzerine salan insanlara sesleniyorum: Hiç mi vicdanınız, utanmanız yok? Eğer istediğiniz buysa bir canımız var onu da Türk Milleti için vermeye seve seve hazırız. Bizim için bu sıkıntı değildir. Öldürmek istiyorsanız buyurun gelin öldürün. Ama Türk Milleti yaşayacak. Sizin oyunlarınızı her şeye rağmen bozacak. Ülkücülerin başını öne eğdirdiniz. Etrafını zincirlerle çevirdiniz. Biz bunun farkındayız. Bunu kırmak için mücadele ediyoruz” diye konuştu.

“BİZE HABER VERSEYDİNİZ BİZ SİZİ KORURDUK”

Son olarak söz alan Türkçüler Teşkilatı Genel Başkanı Ferdi Kale’nin “Keşke bizi daha önceden ziyaret etseydiniz. Madem emniyet böyle bir görevi alamamış biz burada her türlü güvenliğinizi alırdık. Böyle bir şeyi yaşamanıza izin vermezdik” sözleri üzerine yanıt veren MHP Milletvekili Ümit Özdağ, “Türk polisi var. buna gerek yok. Siz siyasi faaliyetlerinize davam edin. Siz sahada çalışmalarınıza devam edin. Vatandaşlarınıza burada yaşananları, haklılığımızı ve hayırı anlatın. Ancak devletin güvenlik gücü var. onlarda bizi korumakla yükümlüdürler” cümlelerini kullandı.