Mehmet Nabi Batuk

Mersin’in 170 yıllık bir geçmişe sahip olan Merkez Akdeniz ilçesinde cadde esnafı günden güne eriyor. Caddelerin altyapılarının yetersiz olması, kaldırımların bozuk ve yürüyüş alanlarının kısıtlı olması, aydınlatma sisteminin olmaması şehrin ana omurgası olan tarihi caddeleri olumsuz etkiliyor. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ardından Mersin Devlet Hastanesi’nin de kaldırılması ile caddeler iyice boşalırken, esnaf adeta eriyor.

Mersin Giyim Eşya İmalat ve Satıcıları Esnaf Odası Başkanı Halim Çavuşoğlu ile caddelerin şu anda geldiği durumun nedenlerini ve yapılabilecek çalışmaları konuştuk.

“ÇALIŞMALAR OLUMLU AMA KAPSAMLI HALE GETİRİLMELİ”

Mersin’de 1991 yılından buyana tekstil sektöründe esnaflık yaptığını dile getiren Çavuşoğlu, geçmiş dönemlerde Akdeniz kent merkezindeki esnafların uzun bir süre ihmal edildiğini söyledi. İhmaller nedeniyle Mersin’in tarihinde en yaşanabilir kent olan Akdeniz ilçe merkezinin şu anda şehrin en yaşanılmaz alanlarından biri haline geldiğinin altını çizen Çavuşoğlu “Geçmiş dönemlerde Büyükşehir’in büyük bir ihmalkârlığı vardı. Son yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkanı ve anlayış değişikliği oldu. Ben 2-5 yıl içerisinde bir esnaf olarak Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu çalışmalara baktığımda şuan ki aşamalarından tatminkârım. Merkezdeki Balık Pazarı, Atatürk Caddesi ve Silifke Caddesi, Yoğurtçu Parkı’nın yeniden ıslah edilmesi ve toplu taşıma alanlarının yeniden düzenlenmesini olumlu bir adım olarak görüyor ancak hala yeterli bulmuyoruz” dedi.

“CAMİ OLMAZSA VATANDAŞ NE YAPACAK?”

Büyükşehir Belediyesi’nin bir an öce Kuvay-ı Milliye Caddesi ve Zeytinlibahçe Caddesi’nde ıslah çalışmalarına başlaması gerektiğini ifade eden Başkan Çavuşoğlu, aynı zamanda merkezdeki trafik yoğunluğunun azaltılması için de artık harekete geçilmesini istedi.

Mersin Devlet Hastanesi’nin taşınması ile birlikte kent merkezinde ciddi bir kayıp yaşandığını söyleyen Çavuşoğlu, “Şimdi Kuvay-ı Milliye Caddesi’nden otogara kadar olan sağlı sollu caddelerde insanların rahatça, sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürüyebileceği kaldırımlar, yürüyüş yolları ve akslar yok. Öte yandan şehir merkezinde hala tuvalet ihtiyacı karşılayacak alanlar yok. Bugün camiler olmasa Kuvay-ı Milliye ve Silifke Caddelerinde büyük sıkıntı yaşanır. Bu eksikleri belediyelerin kapatması gerekiyor. Eğer bu caddelerde kapsamlı bir ıslah çalışması yapılırsa kent merkezindeki esnafımız AVM’ler ile rekabet edebilecek olanakları yakalamış olur” ifadelerini kullandı.

OTOPARK YOK!

Kent merkezinde yaşanan birçok sıkıntıyı dile getiren Çavuşoğlu “Ayrıca müşteri kent merkezine geliyor ama aracını park edecek otopark yok. Caddelerde yürüyecek yol yok. Hava karardığı zaman ışıklandırma aydınlatma yok. Tüm yoklar yan yana geldiği zaman insanlar Hollanda sermayesi ile Türkiye’ye gelmiş Mersin’in ekonomisini sömüren ve yüksek kira gelirleri ile yok eden, halkı daha da fakirleştiren mağazalar zincirlerine AVM’lere gidecektir” şeklinde konuştu.

“TURİSTLER İÇİN MUAZZAM BİR REFUJ DUVARI VARDI”

Öte yandan Mersin’in kurvaziyer turizminde yaptığı atağın sürmesi gerektiğini de belirten Çavuşoğlu, geleceğe hazırlık olarak bu yönde de altyapı çalışmalarının büyük önem taşıdığını vurguladı. Çürümeye terk edilen tarihi yapıların yeniden kente kazandırılmasının turizm için de büyük önem taşıdığını belirten Çavuşoğlu, “Kurvaziyer turizmi denildi, gemilerle turistler geldi ama Mersin Limanı’ndan inen insanlar karşılarında muazzam bir refüj duvarı ile karşılaştı. Kurvaziyer ile gelen şehrin ekonomisi için altın değerinde olan bu turistler nereden şehre girdi? Nereden geçecek şehir merkezinde neleri görebildi?

Hem turistler hem de vatandaşlar merkezde gezerken yorulduğunda nerede dinlenebiliyor? Kentteki turizm sorunlarını bir kenara bırakın, çürümeye terk edilmiş tarihi yapılar içimizi yakıyor. Özellikle Fabrikalar Caddesi’nde ki evler, yıkılmaya, çökmeye devam ediyor. Bu bölge bir zamanlar Osmanlı döneminden kalma müthiş yapılı çeşmeleri ile ünlüydü. Şimdi kentin tüm caddelerini gezin bir tane sokak çeşmesi bulabilir misiniz? Kuruçeşme diye bir yer var ama çeşmenin kendisi var suyu yok. Öbür taraftan kentin tarihinin içi boşaltılıyor. Örneğin Yoğurt Pazarı tam bir faciadır. Eskiden yaylalardan köylerden peynirler getirilip orada vatandaşlara sunulurdu. Akdeniz’de kent, tarihinin, kent kültürünün ve kent ekonomisinin korunması için hiç zaman kaybedilmeden İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ve Büyükşehir Belediyesi il ilçe belediyesinin somut adımlar atması gerekiyor” dedi

Kent merkezinde birçok yapının kentin siluetini bozduğunu da ifade eden Halim Çavuşoğlu, “Silifke caddesinden kent merkezine geldiğimizde Atatürk Evinin orada demir yığını ve pislik içerisinde bir otopark var. O pisliğin kent merkezinden kaldırılması çok mu zor? Oraya daha güzel, daha şık bir tesis inşa edilebilir. Diğer örnekler Mersin Oteli’nin yanındaki betonarme yapı ve Azak İşhanı’dır. Azak İşhanı bu toprakların tarihine mal olmuş bir işhanıydı. 1985 yılında o tarihi işhanını kimse görmeden yıktılar. Oraya bir beton yığını yapmaya çalıştılar sonra inşaat durduruldu. Azak İşhanı’nı yeniden yapabilir, memlekete önemli bir kazanım sağlayabiliriz. 2017 yılına geldiğimiz halde hala mahkeme çözümleyemediği diğer bir yer Mersin Otelinin yanındaki beton yığını ucubesidir. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Yapılacaksa yapılsın ya da o pis, izbelik beton yığınları oradan kaldırılsın” cümlelerini kullandı.

“GAZİANTEP’TE AĞZIMIZ AÇIK KALDI”

Merkez caddelerdeki en büyük problemlerden birinin de billboard ve tabela kirliliği olduğunu belirten Başkan Çavuşoğlu, caddelerde bir an önce tabela ve billboardların bir düzene kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Gaziantep kent merkezindeki izlenimlerini de anlatan Halim Çavuşoğlu, “Bir taziye ziyareti için gittiğimiz Gaziantep’te ağzımız adeta açık kaldı. Kaldırımların üzerine gölgelikler yapılmış, ağaçlar ekilmiş, tabelalar herkesin anlayabileceği bir düzene koyulmuş. Caddelere, sokaklara AVM görünümü verilmiş. Yani sokak mağazacılığı ile AVM mağazacılığı birbirine entegre edilmiş. Esnafta, vatandaş da mutlu” dedi.

“İNSANLAR NEDEN GECE SAATLERİNDE DIŞARI ÇIKSINLAR Kİ?”

Mersin’de gece saatlerinde kent merkezinde hayatın durduğunu ve insanların evlerine kapandığını da dile getire Çavuşoğlu, “Bir şehrin 170 yıllık tarihi merkezindeki caddelerde ve sokaklarda camiler kapanmışsa tuvalet yoksa, esnaf gitmişse, çarşıda güvenlik yoksa, vitrin lambaları sönmüşse, caddelerde ışıklandırma yoksa, oturup dinelebileceğin alanlar yoksa, araç egzozundan nefes alabileceğin bir hava yoksa, susadığında su içebileceğin bir musluk yoksa insanlar neden gece saatlerinde dışarı çıksınlar ki?

Eğer yerel irade esnaf ile birlikte hareket etmek istiyorsa öncelikle bizim taleplerimizi ve ihtiyaçlarımızı sorması gerekir. Var olan mevcut durumu cadde esnafları ile birlikte ortaya koyup, birlikte harmanlayıp oradan bir sonuca ulaşması gerekiyor. Yani 2017 yılının politik ve sosyal gelişimlerine göre daha kapsamlı ve güncel hareket etmesi gerekir” dedi.

“BUGÜNKÜ MÜŞTERİ 25 SENE ÖNCESİNİN MÜŞTERİSİ DEĞİL”

Son olarak cadde esnaflarının da kendini düzenleyip geliştirebilmesinin önemine de değinen Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi esnafın niteliği konusunda da gerçekleri konuşmamız gerekiyor. Esnafın kendini geliştirebilmesini sağlamamız gerekiyor. Ben 25 senelik esnafım ancak bugünkü müşteri 25 sene önceki müşteri değil. Sen kendini geliştirmiyorsan, müşteriler kendini sürekli güncelleştiren AVM’lere gidecektir. Esnaf, sonuç olarak fakirleşecek ve yok olacaktır. Bunun içinde esnaf odalarının, birliklerin ve kooperatiflerin ticaret odalarının sözde değil özde aktif olarak bu konuyla ilgili olarak kendine dert edinmesi gerekiyor” diye konuştu.