SONER AYDIN

Rusya Federal Veteriner ve Bitki Sağlığı Gözetim Servisi (Rosselhoznadzor) Basın Sözcüsü Yuliya Melano’dan gelen, domates, çilek, tavuk gibi tarım ürünlerine yönelik uygulanan ambargoyu kaldırmayacaklarına dair açıklama Mersin’de geniş yankı buldu. 2015’te Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından narenciyeye ambargo uygulanmış ve binlerce ton ürün çiftçinin elinde kalmıştı. Rusya ile yapılan ikili görüşmelerin ardından narenciyeye uygulanan ambargo kısmen kaldırıldı ancak bu defa başka bir ambargo gündeme geldi. Son yıllarda siyasi krizler ve doğal afetlerle birlikte ürünü para etmeyen, borç batağına sürüklenen çiftçi kararın ardından endişeye kapıldı. Rus yetkililerin açıklamasını gazetemize değerlendiren Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, “Şuan da örtü altı üretimde rekoltenin yükseldiği, üretimin katlanarak arttığı bir döneme giriyoruz. Tam bu dönemde Rusya’nın domates, çilek gibi bazı ürünlere ambargo uygulaması ile birlikte biz üreticiler endişeye kapıldık, umutsuzuz” dedi.

“DEVLETE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR”

Mersin’in Türkiye’de yaş sebze meyve ihracatında önde gelen illerinden bir tanesi olduğunu belirten Gökçel, ürün çeşitliliği yüksek olan bölgede, ürünlerin çiftçileri koruması ve üretimde tutabilmesi için üretim fazlasının ihracat yoluyla yurt dışına satılması gerektiğini söyledi. Üreticilerin olduğu gibi yetkililere de görevler düştüğünün altını çizen Gökçel, “Üreticiler, Bakanlığın talimatnamesine göre kaliteli ve belirten kıstaslarda sağlıklı ürün yetiştirmeli. Biz buna uyulduğunu görüyoruz ve biz üstümüze düşen görevi yerine getiriyoruz. Diğer yandan ihracatla ilgili olarak da yalnızca kaliteli, sağlıklı ürün yetiştirmeniz yetmiyor. Bir de ihracat yapabileceğimiz ülke sayısını ve ihracat miktarını artırmamız gerekiyor. Bu görev de devletin yetkililerine düşüyor. Şuanda örtü altı üretimde rekoltenin yükseldiği, üretimin katlanarak arttığı bir döneme giriyoruz. Tam bu dönemde Rusya’nın domates, çilek gibi bazı ürünlere ambargo uygulaması ile birlikte biz üreticiler endişeye kapıldık, umutsuzuz. Umarım bu ürünleri pazarlayabileceğimiz Rusya’nın dışındaki ülkelerle anlaşmalar yapılır, üreticilerimiz bu ürünleri pazarlayabilir. Çiftçilerimizin yetiştirdiği üründen zarar etmesinin önüne geçilir” dedi.

“ULUSLARARASI İLİŞKİLER TARIMI DA ETKİLİYOR”

Uluslararası ilişkilerin bütün iş kollarını etkilediği gibi çiftçileri de etkilediğini dile getiren Gökçel, “Ülkelerle yaşanan sorunlar diyalogla çözülebilecek konular. Turizm ve tarım birbiriyle ilişkili olarak gözükmese de biz turizmi de çok önemsiyoruz. Yurt dışında ülkemize gelen milyonlarca turist bu ülkede barınıyor, ürün tüketiyor. Yani biz yurt dışı ile ilgilenirken aslında alıcı turizm vasıtasıyla ayağımıza geliyor. Ülkemize turist olarak gelen ülkelerle sağlanan iyi ilişkiler turizme mutlaka katkı sağlayacaktır. Ama son zamanlarda maalesef turizmdeki düştüğü pozisyon oldukça kötü. Turizm sektörüne paralel olarak tarım sektörünün de olumlu anlamda ilerlemesini temenni ediyoruz “diye konuştu.