Kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türü olan lösemi, günümüzde de yakalanan insanlara zor günler yaşatıyor. Genel olarak akut ve kronik lösemi olmak üzere 2 türü bulunan bu kanserde, kişilerin beyaz kan alımı oldukça önem arz ediyor. Kesin nedeni bilinmeyen ancak hem genetik hem de çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı bu kanserde, trombositin vücuttaki eksikliğinde beyaz kan desteği alması gereken lösemi hastaları, bağışçıların az olmasından dolayı çok günler geçiriyor. Özellikle bazı lösemili çocuklar bu konuda sorun yaşarken, hastalar bağışçılardan 'beyaz kan' bağışı bekliyor.

Mersin Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Saltuk Buğra Özcanlı, tam kan ve beyaz kan bağışıyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kurtardıkları hayatlar adına vatandaşlara teşekkür ederek, "Türk Kızılay'ı olarak Mersin’de kan bağış kampanyalarımız hızla devam etmektedir. 2016 yılında 65 bin ünite kan bağışı aldık. Bu yıl için ise hedefimizi 68 bin olarak belirledik. Hedefimiz il ve ilçelerdeki hastanelerin tamamının kan ihtiyacı karşılamak. Bu yolda da emin adımlarla ilerlemekteyiz. İlk 3 ayımızı 20 bine yakın kan bağışı alarak kapattık. Aynı hızla diğer aylarda da devam edeceğiz. Dışarıda görev yapan ekiplerimizde kırmızı kan dediğimiz tam kan bağışı almaktayız. Bu aldığımız kanları hastalara düzenli, güvenli bir şekilde nakillerini gerçekleştirmekteyiz" diye konuştu.

“BEYAZ KAN LÖSEMİ, KANSER HASTALARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Tam kan bağışının yanında lösemi, kanser hastaları için de halk arasında "beyaz kan" olarak bilinen aferez trombosit bağışını da aldıklarını vurgulayan Özcanlı, "Trombosit vücuttaki pıhtılaşma hücrelerinin adıdır ve lösemi, kanser hastaları bu hücre eksikliğinde hayati tehlikeleri başlamaktadır. Bu kan lösemi, kanser hastaları için çok önemlidir. Kan merkezimize bağışçımız geldiğinde ortalama 40 ile 50 dakika süren bir işlemden sonra beyaz kan bağışı yapmış oluyorlar. Bu çok önemli bir bağıştır. Bulunması çok zor bir bağıştır. Biz halkımızı beyaz kan konusunda, aferez trombosit bağışı konusunda da kesinlikle çağrıda bulunuyoruz ve Mersin Kan Bağış Merkezi'ne davet ediyoruz. Bu beyaz kan 15 güne bir düzenli olarak verilebilecek bir türdür. Diğer tam kanı erkekler 3 ayda bir, bayanlar 4 ayda bir verebilirken, beyaz kanı ayda 2 defa güvenle verebilirler. O yüzden beyaz kan bizim için çok kıymetlidir. Ortalama günde Mersin’de tam kanı 250-300 kişiden alırken, beyaz kanı 5 ile 6 ünite almaktayız. Mersin’in ihtiyacı ortalama 10 ile 15 ünite arasındadır. Bu konuda eksiklik hissetmekteyiz. Düzenli kan bağışçılarını beyaz kan konusunda merkezimize davet ediyoruz. Vatandaşlarımız bu konuda duyarsız değil ancak bu konudan haberdar olması önemli. Normal tam kan bağışına vatandaşlarımızın ilgisi çok fazla. Bu konu hakkında da bilgi sahibi olduklarında eminim ki merkezimize gelip beyaz kan bağışı yapacaklardır. Beyaz kan dediğimiz trombosit hücresi vücudumuzda belli bir düzeyin üstündeyse zaten bağışçılarımızdan alıyoruz. Aldığımız trombositi en geç 48 saat içerisinde vücudumuz tekrar yerine koyuyor. Yani 2 gün içerisinde hiç vermemiş gibi trombosit hücreleriniz yerine geliyor ve bağışlayan kişi için hiçbir şekilde tehlike arz etmemektedir" şeklinde konuştu.

“KAN BAĞIŞI ÜŞÜTMEZ, HASTA ETMEZ”

Bazı insanlarda 'kan bağışlarsam kolay hasta olurum, üşürüm, bayılırım' diye yanlış bir inanışın olduğunu vurgulayan Özcanlı, "Böyle bir inanış kesinlikle yanlıştır. Kan bağışında zaten her ekibimizde bir doktor, en az 2 sağlık personeli ve birde destek personelimiz bulunmakta. Siz kan bağışına geldiğinizde sizin kan vermeniz uygun mu değil mi, tansiyon ölçümleri yaptıktan sonra eğer sizin sağlınız kan bağışına uygunsa kan bağışını aldığımız için bu yanlış inanıştan kesinlikle insanların vazgeçmesi lazım. Kan bağışı kesinlikle üşümeye, çabuk hastalanmaya, direnç düşmesine sebep olmaz. Tam tersine kan bağışı sağlıktır ve insanların direncinin tekrardan yerine gelmesini sağlar" dedi. (iha)