Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2015 yılı Olağan Genel Kurulu gerçekleştirdi.

Genel Kurulda konuşan Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımsısı ve aynı zamanda Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, dilek ve temenniler bölümünde yaptığı konuşmada, Türkiye’de 30 yıl önce dünyanın bakliyat ihracat şampiyonu bir ülke olduğuna değindi.

“Dünya bakliyat ihracatının yüzde 20’sini tek başına ülkemiz yapıyordu” diyen Özdemir, “Aradan geçen 30 yılda dünyadaki toplam ihracat iki kattan fazla artarak yaklaşık 16 milyon tona ulaşırken, ülkemizin ihracatı yüzde 75 oranında azalarak, 300 bin ton seviyesine gerilemiştir. Bugün geldiğimiz noktada net ithalatçı konumundayız” dedi.

“BAKLİYAT SEKTÖRÜ OLARAK BİZ BU SAVAŞI ÜRETİM CEPHESİNDE KAYBETTİK”

Günümüzde Türkiye’nin hem ihracat pazarlarını elde tutabilmek hem de iç talebe cevap verebilmek için ithalat yapmak zorunda olduğunu söyleyen Başkan Özdemir, devletin de bu durumu kabullenmiş gibi gözüktüğünü vurguladı. “İç piyasada dengeleri korumak adına ithalattan medet umuyor” diyen Abdullah Özdemir, “Bakliyat sektörü olarak biz bu savaşı üretim cephesinde kaybettik. Üretici hızla bakliyat üretiminden uzaklaştı. Üretim sert şekilde düştü.Tarım Bakanlığı taşra teşkilatının gönderdiği verilere dayanan resmi üretim rakamları bir süre bu gerçeği görmemizi engelledi.

VERİLER ÖRTÜŞMÜYOR!

Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyoruz: Tarım Bakanlığı teşkilatı tarafından masa başında üretilen ve TÜİK tarafından ilan edilen resmi üretim rakamları ile piyasa verileri örtüşmüyor. Bu konuda somut bir örnek vermek istiyorum. TUİK verilerine göre 2016 yılında Mersin’de 27 bin ton, Antalya’da ise 38 bin ton nohut üretilmiş olarak gözüküyor. Hepinize buradan soruyorum: Bu rakamlar doğru olabilir mi? Mersin ve Antalya’daki üretim konusunda bu kadar yanılan TUİK’in, 455 bin ton olarak ilan ettiği Türkiye nohut üretim rakamına nasıl güveneceğiz? Bu kadar yanıltıcı rakamların üzerine nasıl, doğru politikalar inşa edebiliriz?” dedi.

“NE ÜRETTİĞİMİZİ VE NE TÜKETTİĞİMİZİ BİLMİYORUZ”

Ülkemizde kişi başı bakliyat tüketimi 14,2 kg olarak gözüktüğünüm ama bu rakamların da gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Özdemir, “Sözün özü şudur: Şu anda ne ürettiğimizi ve ne tükettiğimizi bilmiyoruz. Yepyeni bir veri üretim sistemine ihtiyacımız vardır.Olmayan üretim, devletin resmi verileri ile var gibi gösterilince, bakliyat sektöründeki üretim düşüşü görülemedi. Gerekli tedbirler zamanında alınamadı” dedi.

“YERLİ ÜRETİMİ ARTIRMAK İÇİN, BAKLİYAT ÜRETİMİNİ TEKRAR CAZİP HALE GETİRMELİYİZ”

Yurtdışından ithal edilen ürünleri ihraç ederek, dünya pazarlarında rekabetçi olmanın ve o gücü korumanın mümkün olmadığına değinen Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bize mal satan ülkeler, eninde sonunda bizim pazarlarımıza doğrudan girmenin yollarını bulacaklardır. Bu nedenle, içinde bulunduğumuz durum sürdürülebilir bir durum değildir. Kimse kendini kandırmasın. Taşıma suyla, bu değirmen daha fazla dönmez. Bakliyat sektörü olarak biz savaşımızı yıllar önce üretim cephesinde kaybetmiştik. O cepheyi tekrar kazanmadan ayakta kalmamız mümkün olamayacaktır. Bu nedenle diyoruz ki, yerli üretimi artırmak için, bakliyat üretimini tekrar cazip hale getirmeliyiz. Bunun için, verimliliğin artması, hasat sonrası fiyat istikrarının sağlanması, devletimizin verdiği desteklerin artarak devam etmesi şarttır. " dedi " Tohum sorunu çözülmeden verimlilik artmaz" Tohum sorunu çözülmeden verimliliğin artmayacağını belirten Özdemir,"Bu nedenle, Mersin Ticaret Borsası olarak, sadece bakliyat tohumları geliştirmek ve çoğaltmak amacıyla bir tohumculuk şirketi kurduk. Şirketimiz kısa sürede tohumculuk sektöründe kendini kabul ettirmiştir. Bu şirket hepimizindir. Bu nedenle, sizlerin bu şirkete sahip çıkmasını ve desteğini bekliyoruz”.

Başkan Özdemir, üreticilerin üretim yapma kararlarını verdikleri bir dönemde kuru fasulye ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanmasının çıkmasının zamanlamasının yanlış olduğunu belirtti. (bülten)