Haber Merkezi
İşte hastane çalışanının mektubu; “AKP iktidarının son sağlık projelerinden biri olan şehir hastanelerinin içinden, kalbinden seslenmek istiyorum size. Otel konforunda, tek kişilik odalardan oluşan koca koca servisler, uzun uzun koridorlar, kapıda karşılayan valeler, hastane içinde golf arabalarıyla gezdirilen hastalar. Görsellik çok güzel. Bütün bunlar düşünülmüşken çalışan için hiçbir şeyin düşünülmediği bir hastane.
Sağlık hizmetinin temel kavramı nedir? Ulaşılabilir ve ücretsiz olması değil midir? Şehir hastanesi sanki ulaşılamasın diye şehrin en dışına yapılmış durumda. Biz çalışanlar, yani sağlıklı insanlar bile ulaşımda ciddi sorunlar yaşarken hastaların oraya ulaşması nasıl olacak ciddi anlamda düşündürüyor beni.
Açılan bu şehir hastaneleri ile birlikte sağlık çalışanlarının omuzlarına binen yük daha da arttı. Eskiden 20 yataklı servislere bakarken şimdi 24 yataklı servislere bakıyoruz. Hastanenin uzak olması nedeniyle bir çok arkadaşımız emekli oldu. Çalışan sayısı düştü, yataklı servis sayısı arttı. Bütün işler önce bilgisayar üzerinde, sonra matbu kağıtlara yazıldığı için iş yükü iki katına çıktı. Herkeste bir tükenmişlik yorgunluk. Kısacası herkes mutsuz.
Havalandırmalar düzenli çalışmıyor, pencereler sabit cam açılmıyor. Gereğinden fazla gösterişe dayalı ışıklandırmalar... Günün sonunda herkesin ortak şikayeti halsizlik, yorgunluk, ve baş ağrısı. Eleman eksikliğinden kaynaklı tutulan 24 saatlik nöbetler, en doğal hakkımız olan yıllık izinlerin bile kullanılamaması... Bunun gibi sıralayabileceğimiz bir çok sorun. Bu sorunlara bir çözüm bulabilir miyiz diye idarecilere ilettiğimiz zaman aldığımız cevaplar daha iç acıtıcı: “Allah’ın izni ile siz her şeyin üstesinden gelirsiniz”, “Biliyoruz ve sizi çok iyi anlıyoruz. Allah yar ve yardımcınız olsun.”
Sağlıkta dönüşüm işte bu. Sağlık çalışanlarının sağlığının bozulduğu bir sağlık hizmeti sunumunun, hastalara yansıması da sağlıksızlık olacaktır.”