Kokudan zehirlenen bir Suriyeli genç kız hastanede yaşam savaşı verirken Muhtar Ahmet Akyol, mahalleliyi zor zapt ettiğini söyleyerek, yetkililere; “Daha kötü olaylar yaşanmadan önlem alın” çağrısı yaptı.

Mehmet Nabi Batuk

Merkez Akdeniz İlçesi Çay Mahallesi’nde oturan Suriyeli 15 yaşındaki Midya Mustu iki gün önce banyoda, kanalizasyondan gelen ağır koku sonucu zehirlenirken Ablası ise sinir krizi geçirerek bayıldı. 15 yaşındaki genç kız hastanede ölümle pençeleşiyor.

Yaklaşık 300 evin olduğu ve 500 vatandaşın yaşadığı mahallede Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (MESKİ) bağlı ekiplerin bölgedeki atık kanallarını kesme ve ilaçlama çalışmaları ise devam ediyor.

“KIZIMA BİRŞEY OLURSA BEDELİNİ AĞIR ÖDETECEĞİM”

Kızının sağlık durumunun hala aynı olduğunu ve yoğun bakım ünitesinde tedavisinin devam ettiğini söyleyen anne Azize Süleyman, “Doktorlar hala kızımın durumunun ağır olduğunu ve ellerinden bir şey gelmediğini söyledi. Son olarak beyin röntgenleri çekilecek ve durumu tekrar değerlendirilecek. Ama kızım şuanda makineye bağlı olarak yaşıyor. Buradan yöneticilerimize sesleniyorum; Eğer kızım başka bir hastaneye gitmesi gerekiyorsa maddi durumumuz çok kötü durumdadır. Ben kızımın daha iyi bir hastaneye gitmesini istiyorum. Kaç gündür doktorlar daha kızıma ne olduğunu anlayamadı. Bana yardımcı olsunlar, kızım benim yanıma geri dönebilsin. Kızımın iyileşmesinden başka hiç bir şey istemiyorum. Eğer kızıma bir şey olursa onu o hale getirenlere karşı davamın peşini bırakmayacağım. Bunun bedelini onlara çok ağır ödeteceğim” dedi.

“GECELERİ GAZ KORKUSUNDAN UYUMAYA KORKUYORUZ”

Şuanda yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edilen Midya Mustu’nun komşusu olan Zehra Hüsnüoğlu isimli vatandaş da önceki yıllarda da benzer lağım kokuları hissettiklerini ancak kokunun ilk defa bu kadar ağırlaştığını ifade etti.

Geçen Cumartesi gününden buyana kanalizasyondaki ağır kokunun arttığını ifade eden Hüsnüoğlu, “Şimdi 15 yaşındaki kızımız yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Eğer bu olay gece olmuş olsaydı, hiçbirimiz evlerimizden sağ çıkamazdık. Sağlığımız çok kötü etkileniyor. Gündüzleri evimizin içinde duramadığımız için sürekli dışarıda vakit geçiriyoruz. Tüm giderlerimizin ağzını kapatıyoruz. Geceleri gaz korkusundan uyumaya korkuyoruz. Lavaboların ağzını bile kapatıyoruz. Yediğimiz içtiğimiz şeylerin ağzını açık bırakamıyoruz” diye konuştu.

MESKİ’nin yaptığı çalışmalara da tepki gösteren mahalleli Hüsnüoğlu, “Büyükşehir’ Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları yetersiz buluyoruz. Bugün burada bir çalışma yaptılar ama sadece kanalizasyonun içini açıp numune aldılar. Şimdide kapattılar. Biz 15 gün sonra geleceğiz diyorlar. İnsanların hayatı bu kadar ucuz mu? Biz kenar mahallede yaşıyoruz diye bizim hayatımız bu kadar ucuz olamaz. Sonuçta hepimiz aynı nefesi soluyoruz” dedi.

“GENÇ KIZIMIZIN BÜTÜN VEBALİ BÜTÜN MESKİ YÖNETİCİLERİNİN ÜZERİNDEDİR”

Mahalledeki kanalizasyon sisteminin yetersiz olduğunu söyleyen, Çay Mahallesi Muhtarı Ahmet Akyol ise bölgedeki fabrikaların yağmur suyu kanalarına atıklarını bıraktığını,bunun sorumlusunun da MESKİ olduğunu savundu.

Konuyla ilgili defalarca MESKİ’yi uyardıklarını ifade eden Akyol, “İlkom isimli fabrikanın atıklarını mahallenin kanalizasyon sistemine bağladılar. Sonra mahallede bir koku yayılmaya başladı. Mahallemizde zaten altyapı yetersizliği vardı, bir de fabrikaların atıkları kanalizasyon şebekesine bağlanınca sistem tamamen çöktü.

Bölgede ayrıca mobilya, boya, deri fabrikaları var. Bölgede çalışma yapan ekipler en yüksek zehir değerini İlkom isimli işletmede belirledi. Mahallemizde bir yağmur hattı olamaması nedeniyle bu firmalar atıklarını direkt olarak kanalizasyona bağlamışlar. Buruda birinci suçlu Mersin Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu genç kızımızın bütün vebali bütün MESKİ yöneticilerinin üzerindedir. Burada sanayi atıklarının taşındığı başka bir kanalizasyon hattının yapılması gerekiyordu. Ama bizi kenar mahalle olarak gördükleri için bir kanalizasyon hattı tek yaptılar. Bir sanayi atık hattı nasıl vatandaşların kanalizasyon hattıyla bir olabilir. İlkom fabrikasında keçi boynuzu, andız, boya yapıyorlar, mobilyacıların kullandıkları tiner gibi asitler bizim kullandığımız kanalizasyon hattına karışıyor. Şuan bir kızımız hastanede ölümle pençeleşiyor. Biz Büyükşehir belediyesinden bu fabrikalara hak ettikleri cezayı kesmesini istiyoruz. Mahalle halkı çok gergin. Ben onları güçlükle sakinleştiriyorum. Eğer müdahale olmasaydı mahalleliler İlkom’a gideceklerdi. Onlar paralarına güveniyorsa halkta kendi dürüstlüğüne güveniyor. Buradan yetkililere sesleniyorum. Daha kötü olaylar yaşanmadan bir önlem alın. O gün halkı durdurmasaydık İlkom’da taş taşın üzerinde kalmayacaktı” dedi.

Öte yandan olaya müdahale eden MESKİ çalışanlarının da zehirlendiği iddia edildi.