SONER AYDIN

Kristal-İş Sendikası ile Cam İşverenleri Sendikası arasındaki Mersin, Lüleburgaz, Gebze, Yenişehir ve Eskişehir’deki 11 işyerinde çalışan 5 bin 700 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Kristal-İş, 24 Mayıs’ta greve çıkma kararı aldı. Mersin’de Şişecam Fabrikası’nda çalışan Kristal-İş üyesi 800 işçi de görüşmelerden sonuç alınamazsa greve gidecek. Cam işçinin grevini gazetemize değerlendiren Kristal-İş Sendikası Mersin Şubesi Başkanı Ahmet Ergev, işverenin işçilerin taleplerini karşılaşamayarak OHAL koşullarında greve gitmesine neden olduğunu savundu.

“İŞVEREN GREV ÖNCESİ BİR YERLERDEN GARANTİ ALMIŞ!”

Şişecam’a bağlı fabrikalarda çalışan 6 bin işçi, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde taleplerinin karşılanmaması halinde 24 Mayıs’ta greve çıkacak. Mersin’de greve çıkacak cam işçisi, grev öncesi hazırlıklarını sürdürüyor. 800 cam işçinin çalıştığı Mersin Şişecam Fabrikası’nda işçiler OHAL koşulları olsa da grevde kararlı. İşçilerin makul taleplerinin işveren tarafından kabul edilmediğini dile getiren Sendika Başkanı Ergev, Sendikaları Kristal-İş’in genel merkez yöneticilerinin görüşmelere makul bir zam teklifiyle gittiğini, buna rağmen patronun komik rakamlar dayattığını dile getirdi. İşverene her türlü kolaylığı sağladıklarını sözlerime ekleyen Ergev, “Bu dönem grev istemeyen sendika ama işverende ‘OHAL koşullarında hükümet greve izin vermez’ düşüncesi var ya da bir yerlerden garanti almış gibi bir tavırla masaya oturuyor, herhangi bir adım atmıyor” dedi.

“2,60 LİRA TEKLİF ETTİK, 1 LİRAYLA CEVAP VERDİLER”

Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin 12 Aralık’ta başladığını ancak hala bir sonuç alamadıklarını dile getiren Ergev, “Bu toplu sözleşme döneminde ekstra talebimiz olmadı. Genel olarak ücrete yoğunlaştık. Toplu İş Sözleşmesi maddelerimiz iyi maddeler. Mevcut maddeleri koruyup arkadaşlarımızın saat ücretlerine belli oranda zam yapılması için masaya oturduk. 2016 yılında asgari ücrette artış yaşanmasından dolayı, 2016 yılında kadroya geçenler daha önce kadroya geçenlerden daha fazla maaş almaya başladı. Bu da ücrette eşitsizliği getirdi. Bundan dolayı ücrette ekstra bir talebimiz oldu. Bir de işveren Toplu İş Sözleşmesi maddelerinden doğan bir boşluktan faydalanıp bir takım uygulamalar yaptı. Paşabahçe zücaciye fabrikalarında hayata geçirilen bir uygulama oldu. Bütün işçileri en alt kademe olan A kademesinde kadroya alıp 2 ay sonra nerede boşluk varsa oraya göndermeye başladı. Bu da ücret konusunda işverene avantaj sağladı. Biz toplu sözleşmede bu boşluğun giderilmesi yönünde bir talebimiz oldu. Türkiye şartlarında makul diyebileceğimiz bir saat ücreti talebimiz oldu. Saat ücreti zammı talebimiz ilk olarak 2,75 lira oldu. İlk pazarlık aşamasında biz bunu 2,60 liraya çektik. İşveren ise 1 lira teklif etmişti, son görüşmede saat ücretine 1,12 liralık zam teklif etti. Biz de bunun çok makul bir teklif olmadığını ifade ettik. İşverenin verdiği fiyatın üzerine görüşmeler tıkandı” diye konuştu.

“İŞVEREN GREV ÖNCESİ BİR YERLERDEN GARANTİ ALMIŞ!”

Şuan fabrikalarda mesai eylemi yaptıklarını sözlerine ekleyen Ergev, “Olağanüstü durumlar hariç fazla mesai yapmıyoruz. Şuanda genel olarak toplu sözleşmeler tıkanmış durumda diyebiliriz. Bu adımı atması gereken işveren. Geçmişte toplu iş sözleşmelerinde önümüze ne koydularsa aynı tekliflerle gelmelerini istiyoruz. Bu dönem grev istemeyen sendika. Ama işveren sanki OHAL koşullarında hükümet greve izin vermez ya da bir yerlerden garanti almış gibi bir tavırla masaya oturuyor, herhangi bir adım atmıyor. Özellikle kazanılmış haklarımıza fütursuzca saldırıyor. 23. Dönemi geride bırakıyoruz, 50 yıllık bir toplu sözleşme bu. Bu konuda bizim geri adım atmamızı beklemeleri biraz abes olur. Dönemin şartlarında sendikamız işverene kolaylıklar da sağladı. Kriz dönemlerinde elinin taşın altına koydu. 2009 krizinde pek iş yerinde hükümet kısa çalışma ödeneği yasasını çıkartmadan çeşitli protokoller imzalayarak işverene kolaylıklar sağlamıştır. İşveren sıkıntılarını anlattığında işçi arkadaşlarımızı sıkıntıya sokmadan her türlü kolaylığı sağladık. İşveren hiçbir zaman bu kadar katı olmamıştı, mutlaka bir anlaşma zemini arardı ama bu dönem öyle olmadı. 25 gün hiç görüşme olmadı. İşveren bir şeylere güvenerek bizi greve itiyor” şeklinde konuştu.