Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin otogardaki kira krizinin yankıları henüz dinmemişken ikinci kira krizi Ulu Çarşıda başladı. Belediye ekipleri Ulu Çarşı’da iki esnafın dükkânını mühürlerken, meslek odalarından ve esnaflardan sert tepki geldi.
Mersin Kuyumcular Odası Başkanı Hüseyin Karteper, “Büyükşehir Belediyesi’ndeki yetkililer bu yanlıştan bir an önce dönmeli, aksi takdirde tüm kuyumcular kepenk kapatarak Ulu Çarşı esnafına destek verecek” dedi.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Ulu Çarşı içindeki bazı işyerleri arasında 2 yıldır devam eden kira sözleşmesi krize dönüştü. Sorun yargıya taşınmasına rağmen çözülemeyince son bir haftada 2 dükkân mühürlenerek kapatıldı. Bu duruma kuyumcu esnafı ve meslek odalarının tepkisi sert oldu.
“BURADA KANUNSUZ BİR İŞLEM UYGULADILAR”
Turizm Acentesi faaliyeti yürüten işyeri mühürlenen Ferhat Beştaş, sözleşmeleri olması ve dava sürecinin devam etmesine rağmen Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin işyerini mühürlediğini söyledi. Beştaş, “Kiramızı düzenli bir şekilde ödüyorduk. Sonra Büyükşehir Belediyesi yüzde 100’lük bir yapmak istedi. Biz de buna karşı mahkemeye başvurduk. Fakat mahkeme devam ederken, Büyükşehir, Kaymakamlık üzerinden işyerlerimizi tahliye kararı verdi. Burada kanunsuz bir işlem uyguladılar. Mahkemeyi kaybetmiş olsaydık dükkânlarımızı zaten boşaltacaktık. Fakat şimdi ise, mahkememiz henüz devam ederken bizi tahliye etmeye kalkıyorlar” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, dükkânının kirasına yüzde 100 zam yaptığını kaydeden Ferhat Beştaş, “Benden, dükkânım için 33 bin lira, yukarı bölüm için ise 9 bin lira olmak üzere toplam 42 bin lira kira isteniyor. Ayrıca sözleşmemde, istedikleri zaman zeni çıkartabilecekleri yazılı bir taahhüt belgesi imzalatmak da istiyorlar. Büyükşehir Belediyesi benim şu anda ekmeğimle oynuyor. Ben bir turizm seyahat acentesiyim. Buraya insanlar pasaportlarını teslim ediyorlar. Bayram geliyor, insanlara yurtdışı tur organizasyonu yapmıştım. Ama bugün burada mührü gören bir insan bir daha bana pasaportunu teslim eder mi? Müşterilerim artık bana güvenir mi?” diye sordu.
Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok tur organizasyonu hazırladım. Hal böyle iken işlerimi nasıl halledeceğim? Kapıda oturup bekliyorum. Kargodan pasaport alıp müşterilere teslim ediyorum. Ramazan Ayı’nda Ulu Cami avlusunda iftar sofrası kurup, Ulu Cami’nin ön tarafındaki esnafı dükkânından çıkarıyorlar. Yani arkada şirin gözüküyorlar, önde de bizi dışarıya çıkartıyorlar. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız esnaf için bu kadar uğraşırken, bu kadar teşvik kredisi çıkartıp istihdam seferberliği başlatırken, Büyükşehir Belediyesi bizleri işsiz bırakmaya uğraşıyor.”
“YARGI SÜRECİMİZ SÜRÜYOR”
Sezer Adalı isimli esnaf ise, 36 yıldır kuyumculuk yaptığını belirterek, “Ben Kuyumcular çarşısında bunca yıldır ne kira olarak ne de hukuki olarak hiçbir sorun yaşamadım. Ama bugün ne olduysa dükkânlarımız mühürleniyor. Bize 7 ay önce bir tebligat geldi. Tebligatta Büyükşehir Belediyesi, bizden belirli bir tarihte çıkmamızı istedi. Ancak bizim hem yargı sürecimiz devam ediyor, hem de önceki sözleşme süremiz sürüyor. Yargı, ‘Devam ettiği sürece bir karara bağlanmadığı için davalıyı tahliye edemezsiniz’ diyor. Biz davamız şu anda idare mahkemelerinde de devam ediyor” diye konuştu.
“MERSİN’DE 70 BİN LİRA KİRA, HER BABAYİĞİT’İN HARCI DEĞİL”
Yıllığı 16 bin liraya dükkân işlettiğini dile getiren Adalı, “Bana ‘ihaleye gir, 36 bin lira ver burada otur’ diyorlar. İhaleye girdiğim zaman belki 5 kişi olacak. Belki de 16 bin liralık dükkân 50 Bin liraya gidecek. Sonra, ‘eski oturduğun bir yılı da içine ekle, toplamda bana 70 bin lira kira öde’ diyorlar. Mersin gibi bir yerde yıllık 70 bin lira kira ödemek, bu işsizlikte ve böyle bir dönemde her babayiğidin harcı değil. Bu olaylardan tüm esnaf arkadaşlarımız muzdarip durumdadır. Ben ve diğer esnaf arkadaşlarım haksız bir şekilde dükkânlarından atıldı” şeklinde konuştu.
“BENİM 36 YILLIK İTİBARIMI BİR SANİYEDE YOK ETTİLER!”
Büyükşehir Belediyesi’nce dükkânlarını mühürlemesinin, kendileri ve işleri hakkında çok kötü etki bırakacağına dikkat çeken Sezer Adalı, sözlerini şöyle bitirdi: “Bu şekilde çıkarılmak çok acı verici. Sanki çok büyük suçlar işlemişiz gibi kapımıza mühür vuruyorlar. Yanlarında 3-5 eleman çalıştıran arkadaşlarım var. Burada 15 dükkân var. Burada 100’ü aşkın insan evine ekmek götürüyor. Bu insanlara yazık değil mi? Bu saatten sonra nerede iş yapacaklar? Benim bu dükkânda 36 yılım geçti ben bu saatten sonra nerede iş bulacağım. Ben hangi bir müşterime bu durumu izah edeceğim? Benim 36 yıllık itibarımı bir saniyede yok ettiler. Önce bir esnafı, bizi çağır, durumu izah et. Geçen yıllarda olduğu gibi yine makul bir yol bul. Esnaf kiradan kaçmaz. Büyükşehir Belediyesi’nin bize yaptığı hiç hoş olmadı. Bizi bu duruma düşürenlere yazıklar olsun!”
“TÜM KUYUMCULARIMIZ ULU ÇARŞI ESNAFINA DESTEK VERECEK”
Mersin Kuyumcular Odası Başkanı Hüseyin Karteper de Büyükşehir Belediyesi’nin, Ulu Çarşı’daki kuyumcu esnafına yönelik kira uygulamalarının kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Oda olarak esnafın yanında olduklarını vurgulayan Karteper, “Ulu Çarşı, Mersin’de kuyumcu camiasının en önemli yeridir. Esnafımız, Büyükşehir’e karşı kepenk indirme protestolarında haklıdır. Burası bizim mekânımız ve evimiz. Şimdi ise bizi evimizden ve işyerlerimizden çıkarmaya çalışıyorlar. Kanun vardır ve kanunlara göre hareket edilmelidir. Bu uygulama yanlış bir uygulamadır. Siz çarşıyı zaten batıya taşıdınız ve burayı boş bıraktınız. Şimdi de bu uygulamalarla esnafı daha da yıpratmaya çalışıyorlar. Biz tüm esnafımızın yanındayız ve onları destekliyoruz. Gelip de özellikle bir kuyumcunun dükkânını mühürlemek doğru değildir. O yüzden Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bu yanlışı bir an önce durdurmalıdır. Çarşıdaki arkadaşlarımız tepkisini göstermek için kepenk kapattı. Ancak yakında bütün kuyumcularımız Ulu Çarşı esnafına destek vermeye başlayacaktır” ifadelerini kullandı.