İBRAHİM AYDEMİR
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklaması ile doğa katliamlarını durdurma çağrısı yaptı. “Bizler bir ölürüz bin diriliriz” sloganıyla yola çıktıklarını belirten üyeler açıklama öncesi; Finikede doğanın korunması için mermer ocaklarına karşı mücadele ederken öldürülen Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Ayşin Büyüknohutçu’yu andı.
Daha sonra açıklamayı okuyan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, Dünya Çevre Günü’nün ortaya çıkış sürecine değinerek, 5 Haziran 1972 yılında Stockholm’de yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı’nı anımsattı. “ Bu konferansta BM temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğunu karar altına almıştır” diyen Aslan, “1970’li yılların ikinci yarısından itibaren, konferansın önemine istinaden, bu konferansta alınan kararların bir anlamda çevre koruma alanında milat olması gerçeğinden hareketle, konferansın toplandığı tarih, ‘Dünya Çevre Günü’ olarak ilan edilmiştir” ifadelerine yer verdi.
“BÜYÜK FELAKETLERİN YAŞANACAĞI KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Dünyada uygulanan vahşi kapitalizm, plansız sanayileşme ve kalkınma programları, insanlara dayatılan aşırı tüketme alışkanlıkları, bütün varlıkları tüketme noktasına getirdiğini belirten Başkan Aslan, açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Yapılan bu politikalar, hava, su ve toprak kirlilikleri oluşturmanın yanında eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluğu, işsizliği, savaşları da beraberinde getirmiştir. Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşanacağı küresel iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıyadır. 2050 yılına kadar dünyanın 1-2 derece ısınacağını bunun sonucunda aşırı yağışların ve buzulların erimesinden dolayı oluşacak seller, kuraklık, türlerin yok oluşu, gıda kriziyle ortaya çıkacak olan açlık, iklim göçlerini yaratacak ve yaşamsal krizler yaşanacağını bilim insanları açıklamışlardır”
“ZEYTİNLİKLERİMİZİ YOK EDECEK TORBA YASALARI HAZIRLANMIŞ”
Dünya genelinde uygulanan bu politikalardan Türkiye’nin de çok etkilendiğinin vurgulayan Aslan, “Ranta dayalı ve emperyalizme bağımlılıkla belirlenen politikalar sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yer altı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmış durumdadır. Ülkemiz, dünyanın artık vazgeçtiği nükleer ve termik santrallerle, çimento fabrikalarıyla sözde gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmektedir. Sularımız HES projeleriyle ticarileşmektedir. Temel gıdamız olan zeytinliklerimiz yok edecek torba yasalar hazırlanmıştır” diye konuştu.
“AKKUYU HER ALANDA ÇOK BÜYÜK DARBE OLACAK”
Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Mersin’de yapılması planlana Akkuyu Nükleer Santraline de değinen MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, “Akkuyu Nükleer Santrali, 15 adet termik santral, iki adet çimento fabrikası, 30 adet HES, taşocağı ve maden ocağı projeleriyle yaşam alanlarımız daha da kirletilecek. Başta tarımımız ve turizmimiz çok büyük darbe alacak ve sağlığımız bozulacaktır” dedi.
Yaşanabilir bir dünya ve yaşanabilir bir ülke için kararlı bir mücadele ile yola devam edeceklerini vurgulayan Aslan, “Bizler doğamızı ranta kurban eden politikaların karşısında duracağız. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü, ‘Doğanın Metalaştırılmasına ve Çevre Tahribatlarına Karşı Mücadele Günü’ olarak ilan ediyoruz. Yaşam hakkımız gasp eden bu politikalara karşı kamuoyunu mücadele etmeye davet ediyoruz” dedi.