Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu, öğretmenlik mesleklerine geri dönebilmek için 100 günü aşkın süredir açlık grevinde olan ve Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için ikinci kez Yaşam Nöbeti tutacaklarını açıkladı.
Mehmet Nabi Batuk
Resmi Gazete’de İçişleri başkanlığı tarafından yayımlanan KHK ile öğretmenlik mesleklerinden ihraç edilen, tutuklu Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mesleklerine geri dönebilmek için başlattıkları açlık grevi eylemi 100 günü geride bıraktı. Ciddi sağlık sorunları baş gösteren Gülmen ve Özakça için kritik sürece girilirken; Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Gülmen ve Özakça için ikinçi kez yaşam nöbetine başlayacağını duyurdu. Konuyla ilgili olarak Eğitim – Sen Mersin Şube Binası’nda basın toplantısı düzenleyen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri bugün saat 08.00 ile akşam 20.00’ye kadar yaşam nöbeti eylemi yapacaklarını açıkladı.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına hazırlanan basın metnini okuyan, Tüm Bel – Sen Mersin Şube Başkanı Canan Solak, yaptığı açıklamada Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in cezaevi koşullarına rağmen “İşimi geri istiyorum talebiyle başlattıkları süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eyleminin devam ettiğini hatırlattı. Gülmen ve Özakça’nın tutuklanma gerekçelerinin izahatının olamadığını söyleyen, Solak, “Açıkça siyasal iktidarın, polis devletinin bir talimatı sonucu olduğunu açıklar niteliktedir. Onlarca kez hukuksuz şekilde yapılan göz altılarla direnişi kıramayan AKP bu kez tutuklamayla hukuku ayaklar altına alarak, bu direnişi ezmek istemiş ama başaramamıştır. Hukuku siyasal amaçlar için bir silah olarak, OHAL’in arkasına sığınarak, tutuklamalarla, göz altılarla, heykellerin etrafına bariyerler kurmalarla, alan yasaklarıyla ne direniş ne de haklı, meşru mücadelemiz engellenemez. İktidar toplumsal olaylardan, tepkilerden korkuyorsa milyonları açlıkla, işsizlikle terbiye etmekten itaat etmeye zorlamaktan vazgeçsin. OHAL kaldırılsın, KHK’larla hukuksuzca işlerinden atılan emekçiler işlerine iade edilsin” dedi.
OHAL’de yayımlanan KHK’larla yüz binlerce kamu emekçisinin yargı kararı olmaksızın ve haklarında soruşturma açılmadan suçlu ilan edildiğini söyleyen Solak, “Bu hukuksuzluk karşısında açlık grevine giden ve yaşamları ciddi anlamda tehlikede olan iki eğitim emekçisinin gözaltına alınması, OHAL düzenin adaletsizliğinin sembollerinden biri olmuştur. Hukuksuz bir biçimde ihraç edilip mahkemede hak aramalarına dahi izin verilmeyen yüz binin üzerinde kamu emekçisine ve işçiye reva görülen açlık, kendine ‘insanım’ diyen hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir vicdansızlığa dönüşmüştür. Gülmen ve Özakça açlık grevinin en kritik aşamasındadırlar. Yaşamlarını tehdit eden tutukluluk süreci derhal sonlandırılmalıdır. Aksi halde; KHK’lar ile yüz binlerin yaşamlarını cehenneme çeviren AKP hükümeti, Gülmen ve Özakça’nın sağlıklarına yönelik gerçekleşecek tüm olumsuzluklardan ve riskten sorumlu olacaktır. Siyasi iktidarı bir kez daha hukuksuzluklara, baskılara, saldırılara, son vermeye ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine dönmelerini sağlamaya çağırıyoruz” diye konuştu.