Kanser hastalarının umudu ‘yerli ilaç’


 

Meme kanseri hastalarının kullandığı ilaçları üreten firmanın ani bir karar ile ilaç piyasasından çekilmesi ile başlayan ilaç krizi, yeniden ithal ilaç seçeneği ile çözüldü.

Mersin Eczacılar Odası Genel Sekreteri Özgün Sağır, ilaç krizinde tek çözümün yerli ilaç sanayisinin güçlendirilerek, ilaçta dışa bağımlılığı azaltmak olacağını vurguladı.

Mehmet Nabi Batuk

Geçtiğimiz hafta kanser hastalarının kullandığı ilaçları üreten yabancı bir firmanın ilaç yapımında kullanılan bir etken maddenin üretimini durdurmasının ardından başlayan ilaç krizi, yeniden ithal ilaç seçeneği ile çözüldü. Özellikle meme kanserine yakalanan hastaların kullandığı bazı ilaçlar kara borsaya kadar düşmüştü. Yaşanan ilaç krizi, Türk Tıbbi Cihaz Kurumu (TTİB) ve Sağlık Bakanlığı’nın girişimleri ile aşılan krizde önümüzdeki günlerde ithal ilaçlar eczane raflarındaki yerini alacak.

YABANCI FİRMANIN NEDEN OLDUĞU İLAÇ KRİZİ İTHALAT İZNİ İLE ÇÖZÜLDÜ

Yaşanan ilaç krizini değerlendiren Mersin Eczacı Odası Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Özgün Sağır, “Türkiye’de bu tür ilaçları üreten iki yabancı firma vardı. Bu iki firmadan birisinin ülkemizdeki pazarı yüzde 30 civarında diğerinde ise yüzde 70 civarındaydı. Sonra ülkemizdeki ilaç pazarın yüzde 70’ine sahip olan ilaç firması birden bire tüm dünyada ve Türkiye’de üretimi durdurup bu ilacı artık üretmeyeceğini açıkladı. Bu yüzden özellikle kanser ilaçlarındaki pazarın yükü bir firmanın üzerine kaldı. Bu firmada yıl içindeki üretim planı ve üretim kapasitesini aşınca yeterli ürün temin edilemedi. Sonra ciddi bir ilaç temini sıkıntısı başladı. Sonra sosyal medya hesaplarında ve medya kuruluşlarında mağdur insanların çığlığının duyulması ile beraber TTİK bu konuda hemen bir adım attı. Bu adımda olumlu bir adım oldu. 24 Mayıs 2017 tarihinde bir kanser ilacından 7400 kutu, 29 Mayıs 2017 tarihinde de farklı bir firmadan 5820 kutu Türkiye piyasasına sunuldu. Şuanda elde olan bazı kanser ilaçları için elde olan rakamlara göre yeterli değil. Ancak bakanlık yeni bir adım daha attı. Yurtdışında hazır olarak üretilmiş yaklaşık 50 bin kadar bir ürüne özel bir ithalat izni çıkardı. 20 – 21 Haziran tarihlerinde bu ürünün Türkiye ilaç piyasasına girmesi bekleniyor. Ancak burada bir sorun yaşandı. İthal edilecek yeni ilaçlar 60’lık formları ile üretiliyor. Türkiye’de ise 30’luk ve 250’lik formlar kullanılıyordu. İthal ilaçlar 60’lık formlu ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme listesinde olmadığı için bir grup hasta bu ilaçları ücretli almak zorunda kaldı. Bu sorun ile ilgilide kısa süre içinde bir kararname yayınlandı. 60’lık tabletlerde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme listesine dâhil edildi. Artık vatandaşlarımız 30’luk, 60’lık ve 250’lik ilaçları temin edebilecekler. Sonradan gelecek yeni ürünlerle de şimdilik kriz aşılmıştır” dedi. 

“BİZ TÜRKİYE’DE BU İLACI ÜRETEBİLSEYDİK, KRİZ ÇIKMAZDI”

İlaç erişiminin insanın en temel haklarından biri olduğunu hatırlatan Uzm. Ecz. Özgün Sağır, “İlaç krizine neden olan firmaların tamamı yurtdışı firmalarıdır. Türkiye’ye ilaç temin eden firmalar; Amerika, Avusturya ve İsrail menşei olan firmalardır. Bur firmalar global olarak sektöre öncülük eden firmalardır. Kanser ilaçlarında yaşanan ilaç krizinde yer ilaç sanayisinin bir kez daha önemi ortaya çıktı. Biz Türkiye’de bu ilacı üretebilseydik, biz ne ithalat izinleri ile uğraşacaktık ne de ilaç firmalarının kanser ilacı üretebilmesi için özel çabalar sarf edecektik. Çok basit ve çok daha hızlı bir şekilde hastalarımıza ilacın temin edilmesini sağlamış olacaktık. Bu yüzden ilaç gibi önemli bir konu bu yabancı firmaların garantisine bırakılmamalı ve kamusal bir garanti altına alınmalıdır” diye konuştu.

“İTS SİSTEMİNİ SIK SIK GÜNCELLEYİN”

Son olarak eczacılara çağrıda bulunan Mersin Eczacı Odası Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Özgün Sağır, ilaçların istatistiklerinin tutulduğu İTS sistemini sık sık güncellemelerini istedi. Uzm. Ecz. Sağır, “Bu sistem sayesinde geçmişte piyasada olduğunu bildiğimiz halde ilaç firmaları zam gelecek diye ellerindeki ilaçları piyasaya sunmadığını görüyorduk. İlaç piyasasında spotçuluk başlamıştı. Ancak TTİK burada devreye girdi ve depolarda ve eczanelerde bulunan ilaçları İTS sistemine entegre etti. İlaçları talebe rağmen ellinden çıkarmayan ilaç depolarına ilişkin yasal süreçler başlattı. Buradaki kanser ilaçları krizinde de İTS sisteminin büyük faydası oldu. Şuanda Mersin’deki depolarda hangi üründen ne kadar miktarda olduğunu İTS sistemi ile görebiliyorlar. Bahsettiğimiz hastalar ama bu sefer kanser hastalarıdır. En azından hastalara yok denildiği zaman hangi depolarda bulunabileceğini görebiliyoruz. Bu anlamda da hastanın ilaca ulaşmasına bir katkı sağlayabiliyor. Bu yüzden Eczacılarımız özellikle kanser gibi önemli hastalıkların ilaçlarını kayıt altında tutsunlar. İTS işlemlerinin sıklılıkla yapılması hem merkezi anlamda hem de hastaların ilaca erişimlerinde çok daha büyük faydalar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA