Eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işlerine geri dönmek için başladığı açlık grevi kritik bir sürece girerken, Mersin’de emekçiler de yaşam nöbetine başlayarak Özakça ve Gülmen’in taleplerinin karşılanması çağrısı yaptı.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’de değişik kurumlarda çalışan doktorlar, öğretmenler, belediye çalışanları, işçiler ve emekliler, işlerine geri iade talebi ile başladıkları açlık grevi eylemi 113’üncü günü geride bırakan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek eylemlerini sürdürüyor. Gazetemize değerlendirmelerde bulunan Mersin’deki emekçiler; Eğitim – Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, Tüm Bel – Sen Mersin Şube Başkanı Canan Solak ve Kültür Sanat Sen Mersin Şube Başkanı İmam Özdemir, ölüm yaşanmadan Gülmen ve Özakça’nın işlerine geri iade taleplerinin kabul edilmesi çağrısında bulunarak hükümete duyarlılık çağrısı yaptı.
“ONLARIN TALEPLERİ ÇOK BASİT, SIRADAN, KÖKLÜ VE NETTİR”
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim – Sen) Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, “KHK ile işlerinden ihraç edildiklerinde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yaptığı tek şey olabilecek en barışçıl eylemlerdi. Bu insanlar hemen açlık grevine girmedi. Önceden işlerine iade edilmek için 100’ü aşkın gün oturma eylemi gerçekleştirdiler. Oturma eylemi dünyanın en barışçıl ve en pasif eylemlerinden bir tanesidir. Ancak onlarca kez gözaltına alındılar. Daha sonra bu çağdışı uygulamalar üzerine kendi bireysel kararları ile açlık grevi eylemine dönüştürdüler. Bugün açlık grevi eyleminde 113’üncü günlerini geride bıraktılar. Bütün sağlık kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmeler sonucunda çok riskli bir aşamaya geçtiler. Arkadaşlarımızda kalp yetmezliği sorunun başladığı söyleniyor. Versica Korsakof hastalığının ön belirtilerinin artık baş gösterdiği söyleniyor. Bu hastalık hızlı bir şekilde arkadaşlarımızın bedeninde yayılmaya devam ediyor. Çok üzücü ancak belki de arkadaşlarımız için son aşamadadırlar. Tüm Türkiye’nin gözü önünde bu gencecik iki insan ölmemelidir. Onların talepleri çok basit, sıradan, köklü ve nettir” şeklinde konuştu.
Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat – Sen) Mersin Şube Başkanı İmam Özdemir, “Arkadaşlarımızın kendi kararları ile başladığı açlık grevi gerçektende çok kritik bir aşamaya geldi. Arkadaşlarımız için artı bir sıkıntı var. Bu da cezaevi koşullarıdır. Bizim son edindiğimiz bilgilere göre arkadaşlarımız bugünden itibaren açlık grevini bıraksalar bile bedenlerinin önemli ve hayati fonksiyonlarında ciddi tahribatlar oluştu. Çok ciddi bir kilo kaybına maruz kaldılar. Ayrıca bugün arkadaşlarımızda kalp yetmezliği sorunu da başlamıştır. Arkadaşlarımız ekmekleri, işleri ve gelecekleri için böyle bir onurlu eyleme başvurmak zorunda kaldılar. Tek talepleri ise işlerine geri dönmekti. Ancak mevcut siyasal iktidar onların taleplerini bugüne kadar görmezlikten geldi ve bugüne kadar hiçbir yanıt alamadılar. Arkadaşlarımızın durumu artık çok acil bir hal almıştır. Ve artık sonucu kötü olacak bir sürece girmiştir. Dolayısıyla biz acilen arkadaşlarımızın taleplerinin karşılanarak işlerine dönmelerini istiyoruz. Hükümetin bir an önce eğitimci arkadaşlarımızın ve diğer KHK’lar ile işlerinden atılan arkadaşlarımızın tamamının işlerine dönmesini istiyoruz. Çünkü işlerini kaybeden, işlerinden atılan insanların yaşadıkları sorunlar üzerine birçoğu intihar etmeye kalkıyor. Şuana kadar 55 yurttaşımız intihar etmiştir. Yuvaları dağılan arkadaşlarımız var. Bu durum toplumsal, sosyal ve psikolojik olarak birçok soruna yol açıyor. Biz bu durumun toplumsal bir trajediye dönüşmesinden endişeleniyoruz. Bu yüzden hükümetin bir an önce bu yurttaşların taleplerini karşılamasını bekliyoruz” dedi.
“ON BİNLERCE İNSAN İÇİN KENDİLERİNİ FEDA ETTİLER”
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel – Sen) Mersin Şube Başkanı Canan Solak, “Gerçekten emekçiler olarak çok üzücü bir durum ile karşı karşıya kaldık. İki tane eğitimci insanımızın hayatlarının bu şekilde tehlikeye atılması gerçektende çok üzücü bir durumdur. Bizler emek örgütleri olarak elimizden gelen desteği göstermeye çalışıyoruz. Umarın Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in bu onurlu mücadelesi, kötü şeyler yaşanmadan karşılığını bulur. Bu arkadaşlarımızın bir an önce taleplerinin karşılanması, serbest bırakılmaları ve sağlık durumlarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Çünkü bu iki kişi on binlerce insan için kendilerini feda ettiler. Bu açlık grevi iki kişiyle sınırlanan bir eylem olmamıştır. Ülkemizdeki tüm açığa alınan ve mesleklerinden atılan kamu çalışanları için yapılan bir eylem haline dönüşmüştür” diye konuştu.