“Nerede o eski günler” diyerek bir Ramazan ayını daha bitirdik.
Bizde bu yeni ve çabuk tüketme merakı olduğu sürece eskiye olan özlemimiz hiçbir zaman bitmeyecek.
O yüzden nostalji şarkıları severiz.
O yüzden hikayeleri bildiğimiz halde tekrar tekrar dinleriz.
O yüzden Ramazan ayında da hep eski günleri, eski Ramazanları arayıp durduk.
Ama artık bayramlarımız bile bayram değil.
“Bayram tadında” deriz ya hani, artık o tadımız bile yok.
***
Her gün şehit haberleri alıyoruz.
Babalar gününde yazmıştım; artık babalar evlatsız kalıyor diye.
Aileler çeşitli nedenlerle evlatlarını bir bir yitiriyor vurgusu yapmıştım.
Birçok anne evladından yoksun; birçok evlatta babasından yoksun bayram kutlayacak.
Buna nasıl bayram?
Kazalar, ölümler eksik olmuyor.
Daha bayram gelmeden ölümlü kazalar geldi.
Bayram bilançosu beni şimdiden korkutuyor.
Geçmiş bayramlara bakarak bunu söylemek güç değil.
Bayrama mı ölüme mi son sürat gidildiği belli değil.
Mezarlık hep kendine ve arabasına çok güvenenlerle dolu.
***
Bayramı sadece tatil olarak görenlerde var.
Çünkü ufak tebessümler arıyor, belki de kaçacak bir fırsat kolluyoruz.
Ondandır bayramlardan bir şey istememiz;
Ondandır bayramların bir şeylere vesile kılınması.
***
İnşallah hüzünleri de geride bırakırız.
Artık huzur içinde gülmek istiyoruz.
Herkese gerçek anlamıyla bayram tadında iyi bayramlar dilerim.