Bugünkü köşemde ne yazsam diye düşünürken, bana ilham verecek en önemli ilham kaynağına göz atma ilhamı aldım birden. Facebook.
Zira burası öyle bir kaynak ki; hiç kimse ne yazsam, ne paylaşsam diye düşünmüyor. Mütemadiyen paylaşıyor.
Düğün, yemek, doğum günü kutlamaları paylaşıyor.
Büyük büyük laflar eden insanların söylediklerinden kesitler paylaşıyor.
Hiçbir şey bulamazsa şarkı paylaşıyor.
İnsanlar paylaşma sıkıntısı çekmiyor. İnsanlar paylaşıyor. Cömertçe, olduğu haliyle, yada olmak istedikleri halleriyle.
Canlı yayınlar yapıyor insanlar. Paket yayında bile heyecandan terler döken hallerden bu hallere geçiş, milenyum hızının sağlaması gibi.
Arkadaşlık istekleri, sosyalleşme konusundaki hevesin en açık göstergesi.
Ayrıca doğum günlerini hatırlatıyor, kim kiminle, nerede, ne yapmış gösteriyor, bir dolu şair ve yazarın sözlerinin imzasıyla paylaşılması entelektüel bilincimize katkı yapıyor, arkadaş çevremizi genişletiyor, yeri geldiğinde sevgili, eş yapmaya vesile oluyor, ünlendiriyor, şarkı paylaşımlarıyla kulakların pasını siliyor, her daim ne düşünüyorsun diye soruyor, albüm gibi yer harcamadan tüm fotoğrafları saklıyor. E bi de bana yazılarımda ilham veriyor.
Faydaların saymakla bitmez; iyi ki varsın dediklerimin başındasın facebook.
Türkiye seninle gurur duyuyor.
Türkiye senin için işi-gücü bırakıyor.
Türkiye senin için, çocuğunu, eşini, dostunu ihmal ederek hak ettiğin değeri veriyor.
Hey sen! Her şeyimizi alabilirsin ama, Facebook’umuzu asla!